Sığ suya balıklama atlamak tehlikelidir

Yakın Doğu Üniversitesi Lefkoşa Kıbrıs (Near East University Nicosia Cyprus) Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Yrd. Doç. Dr. Ferhat Harman , Uzuvların hareketini ve duyusunu beynin korteks denilen dış tabakasındaki nöronlar sayesinde sağlandığını belirirken, Beyin ile uzuvlar arasındaki iletişimi de omurilikle sağlandığını ifade etti.

Omuriliğin yaralandığı durumlarda beyinden kaslara giden hareket emri ve deriden beyne gelen duyu hissi zarar görmekte veya tamamen kaybolmakta olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Harman felç denilen durumun ortaya çıktığını vurguladı.

Yrd. Doç. Dr. Harman Omuriliğin omurganın içinde bulunduğunu ve omurga dışarıdan gelecek travmalara karşı omuriliğe koruma sağladığını dile getirirken, Omurga servikal (boyun), torakal (sırt), lomber (bel) ve sakral (bel ile kuyruk sokumu arası) denilen dört bölgeden oluştuğuna dikkat çekti.

"Boyun omurgası (Servikal bölge) kafatası ile sırt omurgasını birbirine bağlayan omurganın en hareketli yeridir. Benzersiz yapısı sayesinde sadece öne arkaya veya yana hareketleri sağlamaz aynı zamanda boynun rotasyonuna izin verir ve bu hareketleri yaparken omuriliği de korur. Omuriliğin en kritik bölgesi boyun omurgasında yer alır."ifadelerini kullanan Yrd. Doç. Dr. Harman, sebebini bacaklara giden sinirlerin geçtiği sırt ve bel omurgasına ilave olarak kollara ve Solunum kaslarına giden sinirlerin de boyun bölgesinde olduğunu vurguladı.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat Harman, Bu sebeple sırt ve bel bölgesinde omurilik yaralanmalarında sadece bacaklar etkilenirken, boyun bölgesinde oluşan bir omurilik yaralanmasında hem bacaklar, hem kollar ve hatta Solunum kaslarının da etkilenebildiğini kaydetti.

"Bazı ağır vakalarda kişide tam felç durumu olmakta, Solunum bile makine yardımı olmadan yapılamamaktadır. Yaralanmanın şekli ve derecesine göre bazen yapılacak tıbbi veya cerrahi müdahale ile felcin iyileşmesi mümkündür fakat ne yazık ki bazı hastalarda tüm tıbbi ve cerrahi müdahaleye rağmen felç durumu kalıcı olmaktadır." Diye konuşan Yrd. Doç. Dr. Ferhat Harman, Omurilik felcinin kişinin ve yakınlarının tüm yaşantısını olumsuz olarak etkilediğini dile getirdi.

Yrd. Doç. Dr. Harman, Yapılan bazı basit ve o an için öngörülemeyen hataların tam bir felaketle sonuçlanabildiğini belirtirken, havuzda, teknelerden veya iskelelerden sığ suya balıklama atlama bu hataların başında geldiğini dile getirdi.

Özellikle yaz aylarında deniz mevsiminin başlamasıyla sığ suya balıklama atlama ve buna bağlı oluşan omurilik yaralanmaları artış gösterdiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Harman Sığ suya atlama vakalarında kafa üstü çakılma ile zemin kum bile olsa çarpmanın şiddeti çok büyük olmakta ve oldukça hassas olan boyun omurgasında omuriliği yaralayan ciddi kırıklar oluşmakta olduğunu ifade etti.

Yrd. Doç. Dr. Harman, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesine (Near East University Hospital) her yaz sığ suya atlamadan dolayı çeşitli travma vakaları geldiğini vurgularken, bu vakalara tıbbi ve cerrahi her türlü tedavi uygulandığını dile getirdi.

Cerrahi tedavi sonrasında hastalara fizik tedavi ve rehabilitasyon yapıldığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Harman, "bazı hastalar bu travmayı uzun süren boyun ağrıları ve kas spazmı, yumuşak doku hasarı, geçici uyuşmalar gibi daha hafif yaralanmalarla atlatırken maalesef bazı hastalarımızda kalıcı felç durumu oluşabiliyor. Günümüzde omurilik felçli hastalarımızın tedavisi için tüm dünyada umut vaat eden klinik ve deneysel çok sayıda çalışma devam etmektedir." diyerek sözlerini sonlandırdı.