SAĞLIK
okuma süresi: 6 dak.

Koronavirüs döneminde ruh sağlığımızı nasıl koruyabiliriz?

"Sosyal hayattan izole olmayın, okuduğunuz her habere inanmayın!"

Psikolog Şengül, koronavirüs nedeniyle yaşanılan korku, endişe ve panik gibi duyguları hissetmenin normal olduğunu belirterek, yaşanılan kaygının hayatımızı kontrol etmesine izin vermemek gerektiğine dikkat çekti.

Yayın Tarihi: 25/03/20 11:08
okuma süresi: 6 dak.
"Sosyal hayattan izole olmayın, okuduğunuz her habere inanmayın!"

Girne Postası – Burcu Ece Yılmaz

Koronavirüsün psikolojik etkileri üzerine açıklamalarda bulunan Psikolog Şule Şengül, COVID-19’la psikolojik mücadelede, ruh sağlığımızı korumak için önemli tavsiyelerde bulundu.

“KORKU, ENDİŞE VE PANİK GİBİ DUYGULARI HİSSETMEK NORMAL”

Koronavirüsle ilgili haberlere her an maruz kaldığımızı anımsatan Şengül, şu ifadeleri kullandı:

“Her gün an be an takip ettiğimiz haberler, açıklanan vaka veya ölümler, evden mecbur olmadıkça çıkmamamız, ‘Acaba virüs bana bulaşır mı?’ soruları bizi korkutuyor. Bunlara bir de bu virüsten ne zaman kurtulacağımızı bilmemek eklenince toplum genelinde kaygı artıyor. ‘Ellerim yeterince temiz mi?’, ‘Acaba evimdeki gıda yeterli mi?’, ‘Şu anda birine tehdit oluşturuyor muyum?’ gibi sorular çoğumuzun aklından geçiyor. Bu kaygı sonucu hepimizin tanık olduğu bazı olaylar yaşandı: Eczanelerde maske, dezenfektan, eldiven gibi hijyen ürünlerine ulaşmak zor hale geldi. Marketlerde gıda ve temizlik ürünlerine aşırı ilgi gerçekleşti. Sosyal medyanın buradaki rolünü unutmamak gerek: Boş market rafları gibi içerikler paylaşılınca izleyen insanlar kendilerine bir şey kalmayacağından korkup marketlere akın etmeye başladı.”

“KITLIK PSİKOLOJİSİ BAŞ GÖSTERDİ”

Virüs tehdidinin insanları bir hayatta kalma mücadelesine sürüklediğine dikkat çeken Şengül şöyle ekledi:

“Herkes hayatta kalmak için var gücüyle ihtiyaçlarını tamamlamaya koşarken, neye ne kadar ihtiyacı olacağını bilmemek insanları bir tür ‘kıtlık psikolojisine’ soktu. Buna göre, satın alma aciliyeti hisseden kişiler depolama yaparak kendini emniyete aldı. Herkes alışverişini düzenli ve tutarlı şekilde yapabilirse dünyaya yayılan kıyamet havası dağılabilir, çünkü üretim veya ürün tedariki durmuyor!”

KENDİMİZ İÇİN NELER YAPMALIYIZ?

Herkesin günlük hayatta yaşadığı sorunlarla baş etme yönteminin farklı olduğunu söyleyen Şengül, değişimin beraberinde uyumu da gerekli kıldığını dile getirdi.

Normal şartlarda günlük sıkıntılarla baş etmemizi sağlayan mekanizmaların yaşanılan süreçte işlevsiz kalabileceğini anımsatan Şengül, “Örneğin, stresli zamanlarda arkadaşlarınızla sosyalleşmek size iyi geliyor olabilir. Ancak bu günlerde dışarı çıkıp insanlarla görüşmek seçeneklerimiz arasında değil. Baş etme mekanizmasının bir ayağını kaybeden kişilere, taşıdığı yükü hafifletecek yeni bir yöntem gereklidir. Şimdilerde bu yöntemi evdeki imkanlarda aramalıyız. Alışkanlıklarınızı değiştirerek evde keyif alacağınız şeyler bulabilirsiniz” dedi ve şöyle özetledi:

“Her şeyden önce uykunuza, öz bakımınıza ve beslenmenize özen gösterin.

Evde kalmak; kitap okumak, film izlemek, yeni yemek tarifleri denemek, varsa aile bireyleriyle daha sık konuşmak ve birbirinizi daha iyi tanımak için iyi bir fırsat.

Online eğitimlere katılabilir, meditasyon uygulaması indirebilir, ev içinde egzersiz yapmaya başlayabilirsiniz. Çalmayı unuttuğunuz bir enstrüman varsa vaktinizi buna yatırmak için en doğru zamandasınız!”

“DUYGULARINIZI YAZIN”

Evde vakit geçirirken stresten bitkin düşmek yerine, bir günlük tutabileceğimizi dile getiren Şengül, “Korku, kaygı, öfke, özlem gibi tüm duygularınızı yazmaktan çekinmeyin. Yazmak, kendinizi ifade etmenin etkili bir yoludur. Sadece kendinizin erişeceği güvenli bir alan yaratmak, duygularınızı anlamlandırmanızda yardımcı olacaktır.” ifadelerini kullandı.

"OKUDUĞUNUZ HER HABERE İNANMAYIN"

Sosyal medyada bilgi kirliliği sebebiyle pek çok insanın lüzumsuz korku ve kaygıya kapılabildiğini vurgulayan Şengül, “Okuduğunuz haberlerin kaynaklarını görmeden inanmayın, iddialara şüpheci yaklaşın. Aksi takdirde korku ve kaygıyı kontrol etmek zorlaşır. Unutmayın ki, internet erişimine sahip herkes sosyal medyada paylaşım yapabilir. Bu durum hepsinin doğru olduğu anlamına gelmez. Ek olarak, sosyal medyada geçirdiğiniz zamana kısıtlama getirerek içe dönmenizi kolaylaştırabilirsiniz” dedi.

"SOSYAL HAYATTAN İZOLE OLMAMAK ÖNEMLİ"

Evde geçireceğimiz zamanda da sosyal hayattan izole olmayacağımız yöntemleri uygulayabileceğimizi aktaran Şengül sözlerine şöyle devam etti:

“Evden çıkmasak da sevdiklerimizi sesli, görüntülü hatta grup konferansı yaparak arayabiliriz. Benzer süreçleri yaşadığımız insanlarla konuşmak, yaşadığımız stresi paylaşarak azaltmamıza yardımcı olacaktır. Ortak deneyimleri paylaşarak sosyal destek almak toplum travmalarında iyileşmenin önemli bir yoludur."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.