Eskişehir'deki Gezi olaylarında 1 Kıbrıslı Türk'e gözaltı!

Kıbrıs Postası - Özel

Eskişehir'de çalıştığı bir sırada gözaltına alınan ve polis şiddetine maruz kalan Kıbrıslı Türkler'den biri de Erman Dolmacı.

Kıbrıs Postası'na röportaj veren Eskişehir Anadolu Üniversitesi Çevre Mühendisliği mezunu Erman Dolmacı, 31 Mayıs tarihinde Eskişehir'de düzenlenen Gezi protestosuna katıldıktan sonra, 1 Haziran Cumartesi günü sabah saat 6 civarında 125 kişilik bir gurupla birlikte, yaklaşık 40 kişilik bir çevik kuvvet polis ekibi tarafından gözaltına alındığını kaydetti.

Gözaltına alınması sırasında diğer kişilerle birlikte, çevik kuvvet polislerinin coplu saldırısına maruz kaldığını anlatan Dolmacı, "Bizi ilk tutukladıkları esnada hepimizi yere yatırıp copladılar. Hakaret ettiler, çok ağır küfürler. Ama sonra karakola gittiğimizde orada amirleri 'arkdaşlar sakin olun karşınızda insan var vurmayın' dedi diye bize hiçbir şey yapmadılar" ifadelerini kullandı.

"16 SAAT KELEPÇELİ TUTULDUK"

Gözaltına alınma süreciyle ilgili detaylı bilgi veren Dolmacı önce Eskişehir Merkez Karakolu'na götürüldüğünü söyledi.

Dolmacı, karakol bahçesinde 16 saat boyunca ellerindeki klipslerle bekletildiklerini de ifade ederek, "Kalabalık olduğumuz için karakolun bahçesinde klipslerle ellerimiz bağlanarak 16 saat bekletildik. Tek tek ifademiz alındı. İfade öncesi ve sonrası şiddet görmediğimizi ıspatlamak için de hastaneye sevk edildik" dedi.

ESKİŞEHİR BAROSU DESTEK ÇIKTI

Eskişehir'de KKTC'nin bir bürosu veya temsilciliği olmaması nedeniyle desteği Eskişehir Barosu'na bağlı gönüllü avukatlardan aldığını ve karakolda ifadesinin alınması sırasında yanında baroya bağlı iki avukatın bulunduğunu vurgulayan Erman Dolmacı, "Çoğumuzun avukatı yoktu o nedenle Barolar Birliği'nden gönüllü avukatlar geldi. Onlar gelene kadar aç susuz bekledik, sadece tuvalete gitmemize izin verdiler. Daha sonra Barolar Birliği bize su, yemek ve diğer ihtiyaçlarımızı karşıladı, copdan dolayı hasar gören, kafasına darbe alan arkadaşları daha erken sıraya aldılar. Gözaltında bulunduğumuz sürenin sonunda mahkemeye çıkarıldık. Kamu malına zarar vermek, izinsiz gösteri ve eylem yapmak, trafiği tıkamak ve benzeri nedenler öne sürüldü fakat avukatlarımız sessiz kalma hakkımızı kullanmamızı istediler. Ben da sessiz kalma hakkımı kullanmak istiyorum dedim. Adres bilgilerimi, telefonumu, kişisel bilgilerimi sordular. Avukatım da 'onları vermek istemiyoruz' dedi. Sonra çıkarıldım" dedi.

Avukatın 'şimdi dosyaya eklemek için delil araştırması yapacaklar, daha sonra da eğer delil bulunursa sizi mahkemeye çağıracaklar. Evlerinize de yazı gelecek' dediğini belirten Dolmacı, henüz bir gelişme olmadığını söyledi.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Çevre Mühendisliği Fakültesi'nden mezun olan, yine aynı üniversitede yüksek lisans eğitimine başlayan Dolmacı, olaylar olduğunda Eskişehir'de çalıştığını kaydetti.

Eskişehir'den kesin dönüş yaptığını belirten Dolmacı, "Eğer bunların yaşanacağını bilsem gelmez, orada direnmeye devam ederdim. Çünkü bu artık 2-3 ağacın mücadelesi değil. Birçok insan yaralandı, 6 kişi öldü, yüzlerce hayvan gaz bombalarından etkilendi ve daha nicesi... Ben orada KKTC'li veya TC'li olarak bulunmadım. Ben insan olarak oradaydım... Kendimi hiçbir zaman herhangi bir ülkenin vatandaşı olarak da görmedim. Çevre Mühendisliği okudum ve yeşilci bir insanım.. Gezi Parkı'nda yaşanan olaylarda, ilk başta doğanın korunması ile başladığı için destek vermek istedim" ifadelerini kullandı.

BİR DOSYA DAHA

Eskişehir'de bir başka Kıbrıslı Türk öğrencinin de sosyal medyada twitter üzerinden yazdıkları nedeniyle hakkında bir dosya hazırlandığı ve ifade vermeye çağrıldığı da gelen haberler arasında.