Sıra rehabilitasyon merkezinde
Uyuşturucu kullanımının çocuk yaşlara kadar indiği KKTC'de, hükümet, önemli bir karara imza atarak, bonzai gibi sentetik kannabioid türü uyuşturucu kullanımının idrar ve kan örnekleriyle tesbitinin yapılmasını sağlayan yaklaşık 250 bin Dolar değerinde bir cihazın alınmasını kararlaştırdı. Uyuşturucu kullanımının tesbitine yönelik bu adımın tek başına yeterli olmayacağını vurgulayan Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel ise, bunu takiben, uyuşturucu bağımlılarının tedavisi için yeni bir rehabilitasyon merkezinin yaşama geçirilmesinin önemini vurguladı. Kıbrıs Postası'na gelişmeyi değerlendiren Başel, yasal düzenlemeyle uyuşturucu bağımlılarının hapis cezasına çarptırılması ve cezaevine gönderilmesinin ortadan kaldırılması görüşünü de ortaya koydu.
Kıbrıs Postası Meryem Ekinci
Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel, sentetik kannabioid türü uyuşturucu kullanımının idrar ve kan örnekleriyle tesbitinin adli konuların sağlıklı yürütülmesi için çok önemli bir gelişme olduğunu belirtti.
Bonzai denilen sentetik kannabioid türü uyuşturucuların, yasa dışı madde kapsamına alınmasının, özellikle Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Şubesi ile İlaç ve Eczacılık Dairesi'nin yaklaşık 4 yıllık bir mücadelesinin bir sonucu olduğuna işaret eden Başel, bu tür uyuşturucunun yasa dışı madde kampsamına alınmasına kadar geçen süre içerisinde birçok gencin bu maddeleri kullanmasının önüne geçilemediğini anımsattı.
"Bugünkü kullanımdaki yüksek oranların nedeni de bu 3.5 yıllık süredir" diyen Başel, geçmiş hükümetlere de eleştiri getirerek, "Bizim önceliklerimiz çok farklı. Gençler ve çocuklar hiçbir zmana önceliğimiz olmadı. Bu adım çok geç kalınmış bir adımdır. Geçen süre içerisinde yüzlerce genç ve yüzlerce aile korkunç trajediler yaşamak durumuında kalmışlardır. Sayın Siber ve hükümetini kutlamak lazım" dedi.
"ADLİ OLAYLARI AYDINLATMADA ÇOK BÜYÜK BİR KOLAYLIK SAĞLAYACAKTIR"
Söz konusu cihazın alınmasıyla, yeni uyuşturucu maddelerin de saptanarak, yasa dışı madde kapsamına alınmasının önünün açılacağını belirten Başel, tedavi sürecinin ardından gençlerin bağımılıktan kurtulduklarının kanıtlanması ve adli olayların aydınlatılması açısından da cihazın önemli olacağını kaydetti.
Başel, trafik kazaları ve diğer adli olaylarda da kişinin uyuşturucu madde altında olup olmadığı belirlenemeden yargılama yapıldığı görüşünü ifade ederek, "Yargının daha adil kararlar vermesini etkileyecek. Biz bu madde var mı yok mu bilmeden yargılıyoruz" dedi.
"UYUŞTURUCU BİR BEYİN HASTALIĞIDIR VE TEDAVİ YERİ HASTANEDİR"
Başel, cihazın alınmasını takiben, yasal düzenlemelere gidilmesi ve uyuşturucu bağımlııarının yargı süreci sonucunda hapis cezasına çarptırılması yerine bir rehabilaston merkezinde tedavi edilmeleri gerektiğini kaydetti.
"Uyuşturucu bağımlıları için en kısa sürede cezaevi trajedesini ortadan kaldırıp, denetimli serbestlik mekzanizmasının devreye girmesi gereklidir. Uyuşturucu bir beyin hastalığıdır ve tedavi yeri hastane ya da tedavi merkezidir, cezaevi değildir. Yargı boyutunu da düzenlememiz gerekir. Uyuşturucu kullanımından cezaevine giren kişi diğer suçları da öğrenerek çıkıyor ve bu durum farklı suçları işleme potansiyelini artırıyor. Tedavi sosyal devletlerde bir insan hakkıdır" diyen Başel, denetimli serbestlik mekanizması için tam teşekküllü bir tedavi merkezinin hayata geçirilmesi gerektiğini yineledi.
Başel, sosyal hizmetlerin de bu konuda geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Diğer EĞİTİM Haberleri
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.