EĞİTİM
okuma süresi: 7 dak.

Gazeteciliğin geleceği DAÜ'de tartışıldı

Gazeteciliğin geleceği DAÜ'de tartışıldı

Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi, 'İnternet Gazeteciliği' üzerine söyleşi düzenliyor.

Yayın Tarihi: 24/04/15 14:32
okuma süresi: 7 dak.
Gazeteciliğin geleceği DAÜ'de tartışıldı
A- A A+
Kıbrıs Postası - Çağdaş ÖĞÜÇ / CANLI

Hürriyet Gazetesi'nden Zeynel Lüle'nin moderatörlüğünde yapılan söyleşide, T24'ten Doğan Akın ile Cumhuriyet'ten Oğuz Güven konuşuyor...

Doğu Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Süleyman İrvan açılış konuşmasında şunları kaydetti:

"Günümüzde gazetecilik internet gazeteceliğine dönüşüyor. İnternet gazeteciliğinin bize sağladığı olanakları kullanıyor değiliz. Her ne kadar geleneksel gazeteciliğini tercih etsem de, dünya artık internet gazeteciliğine doğru gitmektedir.

İrvan konuşmasının sonunda, söyleşiye katılan gazetecileri tanıttı.

"İNTERNET GAZETECİLİĞİ DİYE BİR TERİM YOK"

Cumhuriyet'ten Oğuz Güven konuşmasında şunları kaydetti:

İnternet Gazeteciliği diye bir terim yok. Gazetecilik, gazeteciliktir. İnternetin anlık oluyor herşey... Tüm fark burada. Hürriyet'te, interaktif gazetecilik başladı. Çok yeniydi ancak gelinen noktada başka birşey yapabileceğimi sanmıyorum. Gazeteden bakılığdında bir muhabir polis telsizinden olayı duyar, bir kaza haberini hazırlar, ya oradan bir özel haber çıkaracak... Sabah 10'da olan bir şeyi yazması, ertesi sabah 6'da vatandaşın eline geçecek. Aynı şey TV için de geçerlidir. Eğer kamera o görüntüyü çekemezse, o haberin yazacağı hiçbir şey yoktur.

İnternet, bunu oradaki kaza geçirmiş kişiden, Twitter'den okuyarak, fotoğrafını çekip koyabiliyorsunuz... Çünkü artık herkes her bir olayın videosunu çekiyor, fotoğrafını çekiyor...

Buradaki editör arkadaş, montajı bilmek zorunda... Video'yu aldım, logo hazırlayacak, birşeyler yazacak altına... Hafif bir kurguyla verecek... Haberi de Twitter'den alıp, devamlı değiştirecek ve geliştirecek.

Örneğin, mahkemeleri ben Twitter'den izliyorum. Hakim daha konuşurken avukat yazıyor, alıp anlık haberi girebiliyoruz...

İnternet editörünün önemi öne çıkıyor. Hem olayları takip edecek, hem ajansları takip edecek. Bunların hepsi insan işi... Fotoğrafını alıp hazırlayacak, haberini girecek. Bunların hepsi editörün işi, haberin spotunu yazacak, başlığını atacak, canlı yayın varsa, canlı yayın yapacak... Böyle bir editör bulmak zor ama gelecek de buraya gidiyor...

Televizyonda geri dönüşümü alamazsınız. Ama internette, adam, Amerika'dan arayıp hatanı görüp söylüyor. Bu anlık oluyor... Anlık olarak da düzeltebiliyorsunuz. Devamlı uyanık olmanız gerekiyor. Bitmeyen bir şey...

Herkes benim muhabirim... Instagramı da Facebook'u da takip etseniz, hiç fark etmez. Herkes benim muhabirim. İnteraktif olarak da iletişim kurabiliyorsunuz...

"DİJİTAL BAŞLANGICIN SONUNDAYIZ"

T24'ten Doğan Akın konuşmasında şunları kaydetti:

Dijital başlangıcın sonundayız. Artık 'internette gazetecilik mi?' terimi artık geçmiş olan şeyler. Dijital olarak doğanlar var. Zaman kavramları değişiyor. Herhangi bir sitesi 3-5 saniye açılmazsa, tahammül edemez duruma geliyoruz. Dijital trendler denilen önemli şeyler oluyor hayatımızda... Ben Milliyet'i yönetirken, biz öğlen toplantısında haberleri konuşuyoruz, ertesi gün de satışa gidiyor gazete... Bir büyüyen soru işareti olmaya başladı kafamda. Bence hayatımda, herkes mesleği ile alakalı ikinci bir kariyer yapmalıdır. Benim için bu internette oldu. Ve günün sonunda bağımsız bir gazete kurdum. Kendi gelirini daha yayına başlamadan ilk merci oldu T24. Bugün sahiplerini bilemediğimiz büyük medyalar var. Geleneksel gazeteciliğin ana sorunu internetin de sorunudur. Nasıl ilginç olacağız? Yaptığımız yayına nasıl insanları çekeriz sorusu gazeteciliğin en önemli sorusu... Gazeteciliğin ayırt edici özelliği, önemli olayları nasıl bir derinlikle verdiğiniz...

Magazin gazeteciliğ, ilginç olma sorusuna iyi bir cevap verilmemesinden kaynaklanıyor... Bizim gazeteciliğimiz henüz iyi cevaplar veremiyor bu konuya...

En ciddi sorunumuz ilginç olabilmek. Borçlanmadan yayın yapmak yeminimiz olduğu için az insanla çalışıyoruz. Keşke daha çok insan olsa... Ama bu standart birşey...Türkiye medyası tarihinin en kötü dönemini geçirirken, biz aslında çok mutluyuz. Çünkü insan bir mesleği öğrenirken, o mesleğin kusurlarını da öğreniyoruz. Ne yapacağınızı bilmek, ne yapmayacağınızı bilmek gerekiyor... Neredeyse gerçek zamanlı yapılan bir mecrada bunun önemi var. Tüm bunları öğrenirken, hayat sizi çaresizliklere de koşulluyor. Bizim sektörümüz için ise, gazeteciliğin pahalı olması bir iş olmasıdır. İnternet, buna hayır diyebilmenin yolunu açtı bize. Medya'nın bu ortamı olmasaydı, rekabet etmek mümkün olmayacaktı.

İdeolojik takıntılardan da bağımsız olmak gerekir. Bağımsız denilecek yayınlar var, ama bunlarda da etnik ve inanç temelli propagandalar yapılıyor. Bu da tehlikeli... Siyaset baskı yapıyor, sermaye de korkuyor değil. O süreçte bir de medya var. Emelini o tür bir icraat için satanlar da var. İdeolojik takıntılardan bağımsızlık çok önemlidir. Bir gazeteci için, herhangi bir görüş ya da inanç neden gazetecilikten daha değerli olsun ki? Bence olmamalı! Haberciliğin önüne herhangi bir görüş ya da inancı koymuyorum.

GÜVEN: "YOK OLUŞ TELAŞI, BİRLİKTELİĞİ ENGELLİYOR"

Oğuz Güven şunları kaydetti:

Geleneksel gazetelerdeki yok oluş telaşı, birlikteliğin sağlanmasını engelliyor. Ben ayrı bir servis olarak çalışıyorum. Eskiden daktilo yazan ihtiyarlar vardı örneğin, halen bilgisayara geçemedi! Ondaki direniş, gazetelerde de devam ediyor. Sonuçta gidecek yer, internet üstüne... Başka bir boyuta geçmemiz gerekiyor. Muhabirin direk oradan canlı yayın yapmasına geçeceğim ben... Buna benzer bir şeyi Gezi olaylarında yaşadık... Tüm gün canlı yayın yapıldı oradan. Bunun olanakları inanılmaz... En son olarak Twitter başladı. Canlı yayın yapıyorsun. Artık herkes bir gazeteci... Herkes bir site kurup yayın yapabilecek durumda olduk. Bunu halen gazete yönetimini anlatamıyoruz ama... Bu birlikteliği yakalayamadık henüz.

AKIN: "İNTERNET GAZETECİLİĞİ YASASI ÇALIŞAN İÇİN ÖNEMLİ"

Doğan Akın ise şunları kaydetti:

"İnternet gazetecilerine basın davası açılıyor ama hakları noktasında basın yasası kapsamında değil... Geleneksel medyada kontrol altına alma süreçlerinin oralarda da çok işlediğine tanık oluyorum. İnternette çalışan gazetecilerin de izin haklarının, sosyal haklarının sağlanmasını sağlayacak bir şeydi o yasa. TC'deki ilk internet düzenlemesi 2007'de çıkmıştı. Yayın açısından hayati bir şey değil ama çalışan için önemli bir şey..."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.