EĞİTİM
okuma süresi: 3 dak.

Sinal: “Obsesif-kompülsif bozukluğu yenmek için korkuların üzerine gidilmeli”

Sinal: “Obsesif-kompülsif bozukluğu yenmek için korkuların üzerine gidilmeli”

GAÜ Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Sinal, obsesif kompülsif bozukluk sahibi olan kişilerin korkularının üzerine gitmesinin önemli olduğunu ifade etti.

Yayın Tarihi: 14/02/20 15:08
okuma süresi: 3 dak.
Sinal: “Obsesif-kompülsif bozukluğu yenmek için korkuların üzerine gidilmeli”

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Doç.Dr. Aysın Sinal obsesif-kompülsif bozukluk (OKB) rahatsızlığı hakkında açıklamalarda bulundu.

Sinal, anksiyete türü bir rahatsızlık olan obsesif-kompülsif bozukluk (OKB) rahatsızlığının, insanların düşüncelerden kurtulmak için başvurduğu tekrarlanan düşünce ve davranışlar döngüsüne hapsederek, kısıtlayan bir hastalık olduğunu belirtti.

Sinal; “OKB olan kişiler, kontrol edemedikleri yinelenen ve stres yaratan düşünceler, korkular veya görüntüler (obsesyonlar) nedeniyle huzursuz olurlar. Bu düşüncelerin yarattığı anksiyete bazı ritüelleri ya da rutinleri acil olarak gerçekleştirme ihtiyacına (kompülsiyonlar) neden olur. Ritüeller, takıntılı düşünceleri önleme veya akıldan uzaklaştırma girişimiyle yapılır. Çoğu insanlar bazen kendilerini değişik bir insan olarak görebiliyorlar. Başka bir şeyi yaparken onu incitiyorum havasına giriyor. Bu durum gerçekten çok rahatsızlık verici bir durumdur” ifadelerini kullandı.

OKB ile baş etmenin yollarından bahseden Sinal konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Yolda giderken kendi adımlarını saymak, merdiven çıkarken basamakları saymak, araç plakalarını ezberlemeye çalışmak gibi kişinin gerçekten bilinçli yapmadığı hareketler OKB’dir. Böyle durumları yaşayan insanlar kendilerini suçlu hissetmesinler. Çünkü bunlar kişinin kendi öz iradesi ile yaptığı durumlar değildir. Bunlardan kurtulmak içinse bu olayın üstüne gitmesi, bunun sadece bir düşünceden ibaret olduğunu kişinin kendisine anlatması gerekmektedir.”

OKB rahatsızlığının 7-8 yaşlarında ortaya çıkmaya başladığını belirten Sinal, o yaşa kadar yaşananların hiperaktiflik, dikkat eksikliği olarak tanımlanabileceğini belirterek açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Ergenliğe geçiş süreçlerinde hormonel değişimler ve ruhsal değişimler olduğu için korkular başlayabilir buda onu diğer normal davranış sergileyen çocuklardan farklı yapabilir. Dolayısıyla bu dönemlerde sevgi ve şevkat verilmesi gerekir. Aile düzeni çok önemlidir. Ergenlik çağından sonra ortaya çıkması durumunda ise profesyonel yardımlara mutlaka başvurulmalıdır.”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.