1963 tarihli pul vergisi yasası neden güncelleştirilmiyor? (2)

Yayın Tarihi: 26/12/16 08:00
okuma süresi: 10 dak.
A- A A+
Geçen haftaki yazımda 28 Mart 1963 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilcileri Meclisi tarafından yürürlüğe geçirilen ve 21 Aralık 1963 tarihinden beri Kıbrıs Türk Yönetimlerinde ve bugünkü KKTC'nin vergi hukukunda 19/1963 sayılı Pul Yasası olarak yer alan uygulamalar hakkında bilgiler vermeye çalışmıştım. Çok düşük miktardaki pulların kullanılması zorunluluğunun "maliyet-fayda" ilkeleri dikkate alındığında devlet gelirleri bakımından ve özellikle vatandaşların birçok kamusal hizmet işlemleri dolayısıyla yarattığı zaman kaybı ile diğer olumsuzluklara dikkat çekmeye çalışmıştım.

Bu arada konu ile ilgili birçok kişi ve işletmelerden telefonlar aldım. Onlar da belirtmiş olduğum hususlara katıldıklarını, gerekirse siyasal ve ekonomik bakımdan KKTC'nin en yakın rakibi olan Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) sadeleştirilmiş ve pratikleştirilmiş uygulamaları paralelinde bahse konu Pul Vergisi Yasası ile mevzuatının düzenlenmesi konusunda yetkililere yardımcı olmamı ifade ettiler.

Peşinen belirteyim ki bunun yapılabilmesi için mesleki bilgi, tecrübe ve kararlılığa ihtiyaç vardır. Bugün KKTC'nin ne bürokrasisi ne de siyasal yapısı KKTC'nin mevcut yasalarını çağdaş normlar düzeyine getirmede gerçek anlamda istekli değildir. Unutulmaması gerekir ki GKRY AB'ne üye olurken tüm yasalarının ve özellikle vergi yasalarının uluslararası normlar düzeyine getirilmesi ile diğer ülkelerle rekabet edebilme olanaklarını da dikkate alarak revize etmiştir. Bu nedenlerle, KKTC'nin Pul Vergisi uygulamalarının çağdaş düzenlemeler dikkate alınarak sadeleştirilmesi ve pratikleştirilmesi suretiyle halkın devletten hizmet almasına katlanmak zorunda bırakıldığı zaman kaybı ve diğer olumsuzluklardan kurtarılması kaçınılmazdır. Diğer bir anlatımla modası çoktan geçmiş uygulamalara son verilmesinin zamanı çoktan gelmiş hatta geçmiştir.

Bugün KKTC'de devletten hizmet alma bedelinin büyük bir kısmının ilgili belgelere pul yapıştırılması suretiyle gerçekleştirildiği, bu uygulamaların yarım asırı aşkın bir süre olduğu ve dünyada meydana gelen sosyo-ekonomik değişiklikler ile teknolojik ve iletişim alanındaki gelişmeler sonucu bu tür vergi ödeme yöntemlerinin kaldırıldığı, pratikleştirildiği veya asgari düzeye çekildiğini belirtmeye çalışmıştım. Ayrıca, birkaç kuruş veya birkaç Türk Lirası değerinde binlerce pulların basım maliyetlerinin tahsil edilen Pul Vergileri ile yaklaşık ayni bedelde, hatta bazı hallerde maliyetlerin daha yüksek olması nedeniyle "maliyet-fayda" esası dikkate alındığında bu uygulamanın devlet bütçesine hiçbir katkısı olmadığı veya kayda değmeyecek kadar düşük olduğu aşikârdır.

Anımsanacağı üzere özellikle 1990'lı yılların sonlarına doğru devletin onlarca değişik türdeki vergi, resim ve harç uygulamalarını yürürlükten kaldırılarak ve daha etkin bir vergi sistemi oluşturmak gerekçesiyle Katma Değer Vergisi (KDV), Banka ve Sigorta İşlemleri Vergisi (BSİV) ve Taşınmaz Mal Vergisi (TMV) gibi çok geniş tabanlı vergilerin yürürlüğe geçirilmiş ancak Pul Vergisi uygulamalarının pratikleştirilmesinde bugüne kadar hiçbir hükümet düzenleme yapma yönüne gitmemiştir.

Ayrıca, Pul yapıştırma yöntemi ile vergi ödenmesi yükümlülüğü şirketlerin kuruluş, tescil, sermaye v.s. değişikliklerle ilgili harçların saptanmasında artan oranlı formüller ile hesaplanmakta olması da başka bir anomalidir. Geçen haftaki yazımda bu konudaki eşitsizlikler ve adaletsiz uygulamalar hakkında bilgiler vermiş ve bahse konu yöntemlerin sadece vatandaşlar ile işletmelere fuzuli külfetler vermekle kalmadığını, ilgili kamu görevlilerine de gereksiz mesai harcamaları ve dolayısıyla ayni zamanda KKTC'nin sosyo-ekonomik kalkınma çabalarına da engeller oluşturduğunu vurgulamıştım.

Hâlbuki, diğer birçok demokratik ülkede olduğu gibi şirket kuruluş ve sermaye tescil işlemleri dövize veya verilere endeksli sabit harç miktarlarında düzenlenmiş ve pul yapıştırılması suretiyle ödeme yerine makbuz karşılığı Şirketler Mukayyitliği tarafından tahsil edilmiş olsa her bakımdan daha iyi olmaz mı? Bugün Şirketler Mukayyitliği ne makbuz karşılığı tahsilât yapmakta ne de vatandaşa pul satmaktadır.

Kamu hizmetlerinin temel ilkesi halka hizmet olmasına rağmen bu tür uygulamalar ile halka ve işletmelere çeşitli olumsuzluklar yaratılmaktadır. Öteyanda, özellikle AB ülkeleri ise bu uygulamaları sadece pratikleştirmemişler, çağdaş elektronik iletişim yöntemleri ile de kolaylaştırmışlardır. Benzeri uygulamalara Türkiye de başlamıştır. Yarım asırı aşkın bir uygulama olan Pul Vergisi birkaç "Kuruşluk" ve birkaç "Türk Liralık" değerindeki pulların basımı ve kullanımı yöntemi ile vergi tahsilâtında hala daha ısrar edilmesi KKTC bürokrasi statükosunun değişime ne kadar kapalı olduğunu kanıtlamak bakımından önemli bir göstergedir.

Özellikle de düşük bedellerle pul yapıştırma suretiyle vergi ödenmesi yöntemine bütün demokratik ve çağdaş ülkeler yıllar önce son vermişlerdir. Bu ülkeler Pul Vergisi veya "Damga Vergisi" ismi altında ödenmesi gereken harçları makbuz karşılığı sadece sözleşmelere, vekâletnamelere, vasiyetnamelere, akreditiflere, banka teminat mektupları ve benzeri özellikteki kıymetli belgelere münhasır tutmak suretiyle vatandaşlar ile işletmelere büyük kolaylıklar sağlarken, devlet bütçesine külfet getiren binlerce kuruşluk değerlerdeki pul basımı giderlerini de ortadan kaldırmışlardır. Basımı yapılan binlerce pulun basım maliyeti birçok pulların taşıdığı değerden daha yüksek olduğu aşikârdır.

Kuruşluk veya birkaç Türk Liralık pul yapıştırılması yönetimiyle bir tür "kıymetli belge vergisi" ödeme yükümlülüğü sadece şirketler mevzuatında değil, mahkemeler ve tüm kamusal hizmetlerde halen uygulanmaktadır. Kişiler ve işletmeler KKTC'deki en basit kamusal bir işlemi elektronik ortamda yapamazken bir de o işlemi yapmak amacıyla pul satın alabilmek için kapı kapı dolaşmak zorunda kalmakta ve boşuna zaman kaybına uğramaktadır.

Bakanlarımız KKTC'nin yakında! "e-devlet" olacağı hakkında beyanatlar verirken ve hala daha modası geçmiş yöntemlerle birçok vergi, resim ve harçın tahsilini pul yapıştırmak suretiyle yapılmasını öngörmeleri büyük çelişki oluşturmaz mı? Örneğin, yurtiçi veya yurtdışındaki bir kişi şayet hükümet yetkililerinin hayal ettikleri gibi "e-devlet" (elektronik iletişim) hizmetlerinden yararlanarak hizmet alacak olursa bu kez yürürlükteki mevzuata göre Pul Vergisi yükümlülüğünü nasıl yerine getirecektir? Yani elektronik ortamda ilgili belge üzerine gerekli pulu nasıl yapıştıracaktır? Mademki KKTC e-devlet olacaktır o zaman Pul Vergisi mevzuatının da buna paralel hemen düzeltilmesi gerekmez mi?

Sn. Maliye ve Ekonomi Bakanları lütfen bazı önemsiz ve gereksiz işlerle ilgilenmeye bir süre olsun ara verip KKTC'nin bürokrasi statükosu ile ilgilenip "bu böyle geldi böyle gider" inancını değiştiriniz. Sizlerin bunu yapacak vizyona ve cesarete sahip olduğuna inanıyorum. Ancak, bu konuda size yardımcı olacak üstkademe bürokratının pek olmadığını da biliyorum. Zaten olmuş olsa idi bu ve diğer benzeri konularda çeşitli reformları gerçekleştirmiş olurdunuz.

2016 yılında bulunmamıza rağmen hala daha 1940'lı yılların yöntemleri ile ülke yönetmek mümkün değildir. Siyasi rozete veya arabaya asılan kurdelenin rengine göre atamış olduğunuz birçok üstkademe yöneticinizden çağdaş kamusal uygulama düzenlemeleri konusunda sizlere yardımcı olmalarını beklemek sadece zaman kaybına neden olur. Çünkü onların tek bildiği şey "gözlerimi kaparım görevimi yaparım" ile her konuda sizlere "yağdanlık" yapmaktır.

Pul Vergisi kullanma yükümlülüğünü sadeleştirme ve uygulamasının pratikleştirilmesi dolayısıyla Bütçenin gelir kaybedeceği iddiasına veya endişesine katılmıyorum. Çünkü mevcut düzenleme ve uygulamaların yerine belli rakamlar üzerindeki vergilerin makbuz karşılığı bir bedel tahsil edilmesi şirket tescillerinde ise maktu bir bedelin tahsil edilmesi bütçe gelirlerine misliyle daha fazla katkı sağlayacaktır. Bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılmamasının nedeni kanımca bürokrasideki vizyon, tecrübe ve yetenek eksikliğidir.

Bu ve diğer kamu maliyesindeki çağdaş uygulama yöntemlerini çok uzakta aramak gerekmez. Bize en yakın olan Anavatan'da son yıllarda yapılan düzenlemeleri görmek ve bunları hiç olmazsa kopya veya adapte etmek yeterlidir. Bunu yapmamanın gerekçesi olamaz, yeter ki niyet ve kararlılık olsun. Her vesileyle Anavatan'a övgüler düzenleme ve "Anavatanın İzindeyiz" beyanatları şayet doğru ise en basitinden bu ülkede yapılan birçok sosyo-ekonomik düzenlemeleri de örnek almak kanımca KKTC'nin sosyo-ekonomisi için uygun bir çözüm şekli olması gerekir.

Geçen haftaki yazımda bahsetmiş olduğum GKRY Pul Vergisi Yasası uygulamaları hakkındaki bilgileri kısmetse gelecek haftaki yazımda vermeye, ayrıca resmi kurumlardan basit bir belge almak amacıyla kullanılan pulların bir suretini yayımlamaya çalışacağım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.