Kolon

Yayın Tarihi: 17/04/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Kıbrıs Postası, 12 Şubat 2014'te "Sürecin Patronu Kadınlar" manşetiyle çıktı…

Hiçbir gazete de zaten meseleyi daha etkili görememişti.

Başlık, ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland; BM Genel Sekreteri Kıbrıs Temsilcisi & UNFCYP Misyon Şefi Lisa M. Buttenheim; IMF adına Troyka'nın Güney Kıbrıs Misyon Şefi Romanyalı Delia Velkouleskou; AB Dışişleri Bakanı ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'un (yani tamamı kadın olan bu dizinin) aktif katalizör olduğunu anlatıyor ve bir gün önce ortaya çıkan Ortak Açıklama'yı ilan ediyordu…

Üstte geniş sürmanşette ise, kapağın sağında Cumhurbaşkanı Eroğlu, solunda Rum Başkan Anastasiadis objektiflere gülüyor ve haberin başlığı "İyi Başlangıç" diyordu…

30 saat sonra, 13 Şubat'ta dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu "Barışın bütün parametreleri o metinde var… Şimdi kolonlar yavaş yavaş örülecek" diyecekti…

Ortak Metin hakkında aynı gün gazetenin ön sayfasında gelişmeye verilen tepkiler de itinayla özetlenmişti…

Kapakta bütün sütun bu tepkilere ayrılmıştı…

En başta BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon memnuniyet belirtiyordu.

Sırasıyla Obama "müzakerelerin başlaması nedeniyle mutluyuz" derken İngiliz Başbakan Cameron, adada çözüm çabalarına tam destek verdiğini bizzat ifade etmişti…

Devamla Merkel, Kıbrıs'ta müzakere sürecini selamladı…

AB ise yarım sayfa kutlama metni döşedi.

İç siyasette de tepkiler aynı kapakta boy gösteriyordu.

UBP Genel Başkanı Özgürgün "Eroğlu'na destek verin", Talat ise daha sonra 'kuşkulu' olduğunu açıkladığı "Yeni süreci hepimiz desteklemeliyiz" demişti.

Başbakan Yorgancıoğlu'nun, "üzerimize düşeni yapacağız" taahhüdü de ilk anda dikkat çekiyordu.

12 Şubat 2014'te Ortak Metne has ve mahiyetine özel bir methiye düzmeyen tek kişi dönemin Başbakanı Erdoğan'dı…

Ortak Metin konusunda Dışişleri nazırı Davutoğlu'nun ikna ettiği Erdoğan sadece "yeni bir sürece doğru gidiyoruz…" diyerek yuvarlamıştı…

O heyecanlı günlerde kimse Erdoğan'ın "metne methiyye" döşemekten kaçındığını fark etmedi ancak dönüp bakarsanız "hayırlı olsun" dışında bir şey söylemediği, metni yüceltmekten kaçındığı görülebilir.

**

Yakın tarih, ABD Başkan Yardımcısı Biden'in ayağının Kıbrıs'a uğurlu gelmediğini gösterdi.

Şimdi KKTC'de önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var.

Seçimin 2'inci turu ardından müzakere masası bir şekilde kurulmuş olacak…

Önümüzde "belirsiz" ve aynı anda "net" olan iki şey var;

Bir;

Yeni değil, atandığı Ağustos ayından üç ay sonra 28 Kasım 2014'te BM Özel Danışmanı Eide "ben son danışmanım" açıklaması yaptı. Herkes bunu, ilk söylediğinde değil, daha sonra yinelediğinde fark etti.

Ve BM şimdi; 2015 referandum hedefinden söz etmiş olduğunu yine tekrarlıyor.

İki;

Gaz yalan oldu ve tam da "Güzelyurt portakalı ne olacak?" diyerek 'AL-Ver' aşaması başlıyor derken Anastasiadis'in kalktığı müzakere masasının -Navtex ve Barbaros kriziyle- Doğu Akdeniz'de sondaj çalışmalarının aynı anda aynı sıhhatle ilerleyemeyeceği konusunda tüm taraflar ittifak etti.

**

"Numara iki" hakkında çok yazdım.

Bu hususta belirleyici olan nihai bir Türkiye-İsrail barışıdır ki akıbeti suya düştü. Sağa sola bakıp oyalanmanın anlamı yoktur dedim.

Ama "bir numara" daha ilginç doğrusu.

Yeni sezonda bir numaraya, yani BM'nin 'son danışmanı olmak ne demektir' diye irdeleyeceğiz ve kaçıranlar için de tafsilatlı tasvire girişeceğiz…

Zira bu, ilk anda anlaşılanın aksine fiilen pek çok manaya gelir.

Davutoğlu'nun "kolon" dediği, BM'nin bu "son" diyerek –şimdilik- geçiştirdiği, altını doldurmadığı şeydir.

Kıbrıs Sorunu özelinde -daha iyi ötsün diye gözleri oyulan- saka kuşu misali şakımaya seçimlerden sonra da devam edeceğiz…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.