Seçim bütçeleri mercek altına alınmalı!

Hiç unutulmaması gereken bir konu olduğu için hatırlatmakta yarar var…

Hani yıllar önce bir gece kulübü patronu nasıl bir açıklama yapmıştı;

"Siyasette yanlış ata oynadığım için hep kaybettim…"

Bu açıklama günlerde gündem olmuştu ama bir Allah'ın kulu da ortaya çıkıp buna hukuksal açıdan bakmamıştı!

Bu bizim ülkede hele de seçim öncelerinde bilinmeyen bir şey değil…

Siyasiler ve birtakım işletmeler arasında al-ver meselesi!

Bir iş insanı siyasetçiye neden oynasın ki?

Kara kaşı kara gözü için elbette değil…

İşletme sahipleri hep iktidarda olanları sever!

Ya da oynadıkları atların hep iktidarda olmasını ister…

Gün gelir bedelini ödesinler diye!

Geçmiş seçimlerde belki tüm partiler de seçim bütçelerini açıklamışlardı ama buna kendileri bile inanmamıştı…

Onunu için özellikle devletin bağımsız organları bunun üzerinde mutlaka hassasiyetle durmalı, haksız rekabetin olmaması için gayret göstermelidir!

Temiz siyaset, öncelikle denetim ve şeffaflık gerektirir…

Bunu kamuoyuna anlatabilen, kendini inandıran diğerlerinden hep bir adım önde olacaktır!

Aslında bir gece kulübü sahibinin 'yanlış at' meselesini cesaretle gündeme getirmesi kutlanılacak bir şeydir…

O yanlış ata oynamış, çok paralar harcamış ve hayal kırıklıkları yaşamıştır!

Ya diğerleri?

Sadece perde gerisinde kalanlar…

Çarpık ilişkiler, al gülüm ver gülüm ilişkileri!

Çantalar dolusu para akıtmalar?

Sonra sağlanan avantalar…

Geçmişte bunlar hep gizli kalmıştır ama bundan böyle kalmamalıdır!

Zaten seçim tarihi belirlendikten sonra son birkaç gündür bütün siyasi partiler hep birlikte değişimden ve yeni sistemden bahsetmiyor mu?

Alın size işte çok iyi bir fırsat…

Onun için bu seçim haksız rekabete dayalı değil eşit şartlarda olan bir seçim olmalıdır!

Bu ortamı sağlayacak olan da devletin bağımsız organlarıdır…

Daha ötesi de yoktur!

En çok HP'nin oyları merak ediliyor!

Her ne kadar tek adam, ekibi yok dense de seçim sonuçlarında en fazla merak edilen parti Kudret Özersay'ın Halkın Partisi olacak…

Kudret hoca belli ki seçim propagandasında 'tek başına iktidar' sloganını ön plana çıkaracak!

Tek başına iktidara gelmediği takdirde koalisyona girmeyeceğini de açıklamıştı, tabiî ki zaman neyi gösterir bilinmez…

HP'ye destek verenler mevcut üç partinin kötü yönetimlerinden dolayı tek başına iktidar olacaklarına inanıyorlar, bunda da 'gizli seçmeni' öne sürüyorlar!

İktidar partilerine yakın olanlar HP'nin ancak üçüncü olacağın söylüyorlar ama barajı geçemez diyen hiç yok…

Anketlerde sürekli ikinci parti gözüken HP onun için kilit parti olacak gibi görülüyor!

DP hazırlıksız yakalandı!

7 Ocak seçim tarihi Serdar Denktaş'ın da dediği gibi UBP ve CTP'nin perde gerisinde hazırladığı bir senaryo muydu onu bilemeyiz…

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş dün birtakım iddiaları yanıtlayarak 'Hükümetten çekilmeyiz' dediyse de bir açık kapı bıraktı ve istenilirse bir seçim hükümeti kurulmasına fırsat verebileceklerini ima etti…

Kamuoyunda ise DP'nin baraja takılacağı çok konuşuluyor!

HP ve YDP'ye tabandan oy kayacağı iddia ediliyor…

Ama Denktaş'ın hep dediği gibi DP Habeş ordusu gibidir ve son günlerde de olsa toparlanmasını bilir…

Baba Denktaş'ın kemikleşmiş oylarını unutmamak gerek!

Bu arada aday olmayacağı haberlerine hiçbir yorum yapmayan Dr. Mustafa Arabacıoğlu mutlak surette ikna edilip aday yapılmalıdır…

Çünkü Arabacıoğlu ismi DP için bir prestijdir, aksi hiç de olumlu sonuçlar doğurmayacaktır!





Sadece merak işte?

Kim ihbar etti?

Aslında KKTC'de sanal bet oynatıldığı çok önceden biliniyordu ama yeni patlak verdi…

Polis elbette görevini yapıp bunun kökünü kazıyacaktır da…

Bu olayı kim ortaya çıkardı?

Daha doğrusu kim ihbar etti?

Bu yüzden kimlerin bu sektördeki ekmeği küçüldü?

Bütün bunlar önemli sorunlardır…

İnsanın nasırına basılınca ne yapar gibi bir durum söz konusudur!

KKTC Meclisi ne yapacak?

Rum Meclisi geçtiğimiz hafta bir karar üreterek bundan böyle çözüm süreçlerinde asker ve garantiler konusunda kesin tavırlarını ortaya koydu…

Aslında bu bir anlamda bundan böyle artık müzakere süreci yaşanmayacağı anlamına da geliyordu!

Şimdi bütün gözler KKTC Meclisi'nde…

Rum meclisinin bu kararına karşı nasıl bir karar üretecekler?

Ya da seçim atmosferine girildiği bu dönemde sessizlik mi hakim olacak?

Bizde eğer oy kaygısı varsa her şey mübahtır çünkü!

Üst geçit niye yok?

Haspolat-Hamitköy arasındaki ana yol…

Burada 100 kilometre hız yapmak serbest!

Ve 100 kilometre hız yapılan bir yolda yaya geçidi var…

Binlerce öğrencinin olduğu bölge burası!

Hiçbir Allah'ın kuluna bu bölgeye bir alt ya da üst geçit yapılması gelmiyor…

Olan da gencecik fidanlara oluyor…

İhaleyi kazanan niye saklanıyor?

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst Girne Dağyolu ihalesinin sonuçlandığının müjdesini verdi bu bilgi eksik oldu…

Son bir haftadır hemen herkes bu ihaleyi kimin kazandığını merak ediyor ve soruyor!

Bu kadar doğal olan bir soru hala niye cevaplanmıyor…

Bir bit yeniği mi arayalım yani?