Sorun Denktaş'ta mı?

Yayın Tarihi: 17/01/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Hüseyin Alanlı'nın dünkü çıkışı çok konuşulup tartışıldı…

Serdar Denktaş'a ağır eleştirilerde bulundu!

DP'nin kurulduğu tarihten itibaren aldığı seçim sonuçlarını da açıklamasına ekledi:

1993 yılında %29.20
1998 yılında %22.61
2003 yılında %12.93
2005 yılında %13.50
2009 yılında %10.64
2013 yılında %23.16
2018 yılında %7.8

Görüldüğü üzere UBP'den kopulduktan sonra alınan sonuçlar UG'li dönem dışında çok da iç açıcı değil…

Haliyle Alanlı biraz da kendine yapılan eleştiriler nedeniyle biraz fazlasıyla duygusal bir açıklama yaptı ve ipleri tamamen kopardı!

…

Şunu hemen belirtelim…

Alanlı her ne kadar Serdar Denktaş'tan şikayet etmekte haklı olsa da seçim gecesi UBP'nin seçim zaferi kutlamalarına katılarak yanlış yaptı!

Belki de haklıyken işte o görüntüleri verip haksız konuma geçti…

Yıllarını siyasete veren bir vekil olarak bunu neden yaptı bilmiyoruz ama inancımız odur ki Alanlı'nın açıklaması eksiktir, bir şeyler hala sis perdesinin ardında durmaktadır!

Onun için şimdi kendisine şu soru soruluyor:

"Siz DP'yi ileriye götürmek için ne yaptınız?"

Başka bir soru;

"Serdar Denktaş'ı partinin kötü gidişatı konusunda hiç uyardınız mı?"

Alanlı bu sorulara da yanıt vermeli!

…

DP kamuoyunda biraz da Denktaş Partisi olarak anılmaktadır…

Doğru ya da yanlış!

Bu parti baba Denktaş'ın UBP'ye karşı kurdurduğu bir partidir ve ilk kurulduğu günlerde çok ses getirse de sonrasında Serdar Denktaş'ın liderliğinde hep düşüş süreci yaşamıştır!

Serdar Denktaş koltuğu bırakmamıştır ama…

Salih Coşar'dan sonra da Denktaş'ın karşısına hiçbir rakip çıkmayarak parti biraz da onun kaderine terk edilmiştir!

Burada Serdar Denktaş'ı her türlü eleştirebiliriz ama asıl suçlama kişisel değil partinin tabanına yapılması gereken bir eleştiri olmalıydı…

Denktaş, koltuğu kimseye kaptırmak istemedi ama zaten kimse de o makama göz dikmedi!

Haliyle parti içinde bir rekabet olmayınca doğal olarak rehavet yaşandı ve Denktaş sevap ve günahlarıyla partiyi bir şekilde bugünlere kadar taşıdı…

Hata yaptığı dönemlerde de parti içinden kimse hesap sormadı, buna cesaret bile edemedi!

…

DP'nin başarısız sonuçlarının tek sebebi Serdar Denktaş değildir…

Babasından da aldığı genetik özelliklerden dolayı, pratik zekası, iş bitirici icraatları ve siyasetteki tecrübeleri sayesinde iyi bir devlet adamı portresi çizmektedir…

Ama kurumsal bir parti yaratamamanın da bedelini ödemekte, bu da seçim sonuçlarına yansımaktadır…

Kendisine ve partisine gönül verenlerin daha az sayıya düşmemesi için de artık çok ciddi manevralar yapmak zorunluluğu ortaya çıkmıştır!

Tecrübelerini parti içinden hele de genç kesime aktarmayı başarabilirse DP'nin önünü de açmış olacaktır…

Hele de bir şekilde yine iktidar partisi olacak olması en büyük avantajlarından birisidir!


"Her aklına gelen polise şikayet edemez!"

"HP dokunulmazlıkları kalkan eski 2 bakan hakkında devleti zarar uğrattıkları iddiası ile polise şikayette bulunmuş!

Popülizmin en uç noktası!

Çünkü ceza usulümüzde böyle bir yöntem yok!

Hukuka saygılı olacağız diyoruz ama gündem yaratmak için hukuk yerle bir ediyoruz!

Devleti zarara uğratanlar için isteyen vatandaş polise şikayet etmek gibi bir usul yok!

Önce Sayıştaylık araştırma yapar sonra dosya hazırlar ve savcılığa gönderir!

Savcılık ise suç unsuru tespit ederse o zaman polis devreye girer!

Öyle her aklına gelen devleti zarar uğrattı diye polise şikayetçi olamaz!

(Hasan YÜCELEN)

Sadece Merak İşte?

Özersay şov mu yapıyor?

Sayfada Avukat Hasan Yücelen'in açıklamasını sayfada paylaştık…

Tahsin Ertuğruloğlu ve Kemal Dürüst'ün HP tarafından polise şikayet edilmesi olayı!

Yücelen böyle bir şey olmasının imkansızlığından bahsediyor bir hukukçu olarak…

İyi de Kudret Özersay da iyi bir hukukçu!

Bu yöntemle yolsuzlukların üzerine gidilemeyeceğini bilmiyor mu?

Tabi ki o zaman soru şu;

Diğer siyasilerden bir adım önde olmak için işi şova mı dönüştürdü?


Niye mazbata diyorlar?

Mazbatanın bir diğer adı da tutanak…

Bizde bu kelime genelde hapse gönderilenler için kullanılır soğuk bir kelimedir!

Mazbatadan içeride yatanların çok olduğu bir ülkedeyiz…

Ama vekillere de verilen belgeye de bizde 'mazbata' deniliyor!

Biri içeri sokup mutsuz ederken, diğeri mutlu eden bir kelime…

Türkçenin azizliği bu olsa gerek!


Ruma kıyak niye?

KKTC'de radar cezası alan Rum vatandaşlarına indirim yapılmış…

Haliyle bu karar bizde çok hoş karşılanmadı!

Hatta bazıları konunun insan haklarına da aykırı olduğunu söylemeye başladı…

Ortada aynı suç, aynı radar ve aynı ceza var ama!

Dışarıdan gelene ceza indirimi yapılıp kıyak geçiliyor…

Nerde kaldı adalet?


Alanlı'nın asıl sorunu ne?

Hüseyin Alanlı'dan DP'den ihraç kararı çıktıktan sonra bir açıklama bekliyorduk ama…

Bu kadar ağır olanını değil!

Bu işin ardında başka şeyler var ve kimse bunları açıklamıyor…

Oysa hem DP tabanının, hem de kamuoyunun bir partide yaşananları bilme hakkı var!

Asıl soru Alanlı'ya;

Seçim akşamı sonuçlar açıklanınca anında UBP saflarında almanın manası ne?

Bu nispet kimeydi?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları