Üzüm mü yiyeceğiz, bağcıyı mı döveceğiz!

Yayın Tarihi: 07/02/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

En azından benim şahsıma…

4'lü hükümet kurulup iş başı yaptıktan sonra en fazla sorulan soru;

"Bu hükümet kaç ay gider" oluyor!

Daha ben bu sorulara cevap bile vermeden kendileri veriyor cevabı;

3 ay diyen var…

6 diyen var 1 sene diyen de var!

Anlamadığım şudur;

Millet niçin bu hükümetin çok kısa olacağını düşünüyor?

Bildikleri bir şey mi var?

Yoksa yürekler mi öyle istiyor?

Tuhaf doğrusu!

…

Sanırım bazıları hükümet olmanın devlet yönetiminde bir bayrak yarışı olduğunun farkında değil…

Makamların da dededen filan miras kaldığını sanıyorlar!

Onlar koltukta oturunca iyi…

Başkası gelince kötü!

Onun için yeni hükümetin yapacağı icraatlardan daha ziyade ne zaman bozulup dağılacağının hesabını yapıyorlar…

Kimsenin üzüm filan yeme derdi yok!

Bağcıyı döv de korkma…

Çünkü siyaset ve haliyle iktidar olmak biz de rant meselesi!

Devletin kaynaklarından daha fazla nemalanma, eşe dosta dağıtma…

İktidar olma hırsı var bizde!

Ama toplumun geneli için değil, bireysel kazanımlar için…

Onun için hep bireyler kazanırken, toplum kaybediyor!

…

4'lü hükümet halkın iradesi ile kurulmuştur…

Burada beğenmeme gibi bir lüksümüz olamaz!

Beğenmeyip daha işin başında bağcıyı dövmeye çalışmak bu topluma hiç bir şey kazandırmaz…

Siyasi duruşları ne olursa olsun, bir şekilde anlaşıp iktidara gelmişlerdir!

Tufan hocanın da dediği gibi eğer parti liderlerinin birbirine verdikleri sözü tutmaları halinde pek ala ki ülke yönetiminde başarılı olma şansları vardır…

Bu şansı onlara vermeliyiz!

Kullanırlarsa ne ala…

Kullanamazlarsa da demokrasinin gereği yapılır ve halkın iradesi ne derse o olur!

Onun için üzüm yemeye bakalım…

Bağcıyı dövmek iyi niyetle bağdaşmaz!

…

Dün bazı gazetelerimde UBP Genel Başkanı Özgürgün'ün bazı açıklamaları olduğu iddia edildi…

Bürokratlarına demiş ki;

"Bu hükümeti çalıştırmayın…"

Böyle dediyse elbette ayıp etti de!

Biz bunu doğrulayamadık işte…

Bize söylenen şu;

Bürokratlarından istifa etmelerini istedi!

Aradaki farkı görüyor musunuz?

Peki Özgürgün'ün sözlerini kim çarpıtmış olabilir burada?

Tabi ki iş karıştırıcılar!

Parti içindeki hazımsızlar, bu hükümeti içlerine sindiremeyenler…

Rantın elden gittiğine yanıp tutuşanlar!

Maksatları üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olanlar…

…

Mercedes takıntısı niye?

Eski hükümet döneminde de vardı…

Şimdi yine aynı tartışmalar!

Çiçeği burnunda Başbakan ve bakanlar kara Mercedeslere binmeye başlamışlar…

Bizde tartışma kültürü bu kadar!

Böyle gelmiş böyle de gideceğe benziyor…

İcraatlardan filan hesap soran, iktidarı yakın takibe alıp sorgulayan filan yok!

Çünkü kara Mercedes takıntımız var bir kere…

Eskiden eleştiriyorlardı şimdi niye kendileri biniyor!

UBP-DP Hükümeti döneminde fikrimiz neyse şimdi de odur…

Bu arkadaşlar halkın iradesiyle o makamlara gelmiştir ve o makamlar da devletin temsil edildiği makamlardır!

Haliyle bu vatandaşı temsil ediyorlar…

Çok çalışsınlar, başarılı olsunlar, vatandaşın refah seviyesini uçursunlar, sonra da isterlerse kendilerine birer de helikopter tahsis edilsin!

Vazgeçin artık şu Mercedes takıntısından…

Sadece Merak İşte?

Avcılık bu mu?

Av merakım yok…

Ama avlanana da öyle ağır eleştirilerde filan bulunmam!

Adam gibi avlansınlar ne ala…

Ama şu hileyle, sahtekarlıkla minicik kuşları avlayanlar var ya!

Hele de telefonundaki cikla sesiyle avlanmaya çalışan sivri zekalı…

Minicik kuşları kandırarak böyle avlanmanın hiçbir savunması olamaz!

Ha keşke bu tiplerin avlanmalarına ömrü billah yasak getirilseydi…

Basın ne kadar özgür olmalı?

30 yılı çoktan devirdik…

Son nefesimize kadar da bu mesleği yapacağız inşallah!

Ama konu basın özgürlüğü olarak çarptırılmaya başlandığında da susmak, kabul etmek olmuyor işte…

Tamam basın özgür olmalı, fikirler hür bir şekilde yazılmalıdır da!

Bu konuda özgürlüğün de bir sınırı olduğunu düşünenlerdeniz…

Hiçbir özgürlük sınırsız değildir!

Başkalarının başladığı yerde sizin ki biter, bitmek zorundadır…


UBP muhalefet yapabilecek mi?

Genelde UBP için söylenen sözdür…

UBP iktidar partisidir diye!

Onun için çok da iyi muhalefet yapamadığı iddia edilir…

Buna biz de katılırız!

Ama işte konu bayrak yarışı olunca UBP'de artık muhalefet yapmanın yollarını bulmalı…

Hem iktidar olmak çok da kolay değildir ama!

Muhaliflere malzeme her zaman çoktur bizde…

Kriz masası çözüm mü?

Bakanlık görevine hızlı bir başlangıç yapan Zeki Çeler bir takım kararlarla göz doldurmaya başladı…

Örneğin iş kazaları konusunda!

Çeler elbette güvenlik uzmanı değil ama en azından bu konuda bir farkındalık yaratmaya çalışması olumludur…

Ama bu işler aslında tamamen profesyoneller tarafından ele alınırsa ne ala!

Yok, bakanlığı kaptım, bir iki hareket yapayım derlerse sonuç hüsran olur…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları