DAÜ'ye yakışmadı!

Yayın Tarihi: 12/03/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Son günlerde tartışma konusu olan DAÜ-YÖDAK tartışmaları…

DAÜ Rektörlüğünün açıklamasından sonra olay daha fazla netlik kazandı!

İşte konuyla ilgili haber:

"DAÜ'den yapılan açıklamada, Hülya Harutoğlu'nun DAÜ'de bir süre görev yaptığı, dekanlık görevinde de bulunduğu ve bu sürede yardımcısı ile birlikte kimi konferans ve benzeri çalışmalarda Rektörlüğün verdiği mali yetkilerin dışında davrandıklarının murakıp tarafından tespit edilmesiyle haklarında 25 Mayıs 2016'da Gazimağusa Polis Müdürlüğü'ne şikâyetçi olunduğu ve/veya suç duyurusunda bulunulduğu yer almıştı.

DAÜ açıklamasında, "Gelinen noktada üniversitenin kaynaklarını şahsi zimmetine geçirmekle suçlanan ve/veya bu yönde aleyhine Polis Müdürlüğü'nce soruşturma yürütülen bir kişinin, üniversiteyi denetlemesi ve herhangi bir izin konusunda kanaatte bulunmasının kabul edilebilir olmadığı, vereceği kararların ve denetimlerin tarafsız olamayacağı" savunulmuştu…"

…

DAÜ'nün talihsiz bir açıklamasıydı bu çünkü bu açıklamam ile kamuoyu yanlış yönlendirilmek istendi…

Bunun da kanıtı YÖDAK'ın karşı açıklaması oldu…

İşte o açıklama;

"YÖDAK'ın denetleme görevini yerine getirmesinin engellenmesinin kabul edilebilir olmadığı ve Cumhurbaşkanı tarafından atanan ve yükseköğretim kurumlarını denetlemekle görevli bir kurulun üyesi hakkında DAÜ Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamanın doğruları yansıtmadığı kaydedildi.

YÖDAK Üyesi Prof. Dr. Hülya Harutoğlu'nun 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası kuralları tahtında aday olduğu, gerekli yasal incelemelerden de geçerek Cumhuriyet Meclisi tarafından seçildiği ve Cumhurbaşkanı tarafından atandığı kaydedilen YÖDAK açıklamasında, Harutoğlu'nun bu yasada belirtilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olduğu belirtildi.

YÖDAK açıklamasında, Gazimağusa Polis Müdürlüğü'nce yürütüldüğü belirtilen (Cürüm 184/2016) dosyada Prof. Dr. Hülya Harutoğlu'nun tanık olarak ifadesine başvurulduğunun öğrenildiği; Harutoğlu'nun DAÜ'ye yapılan bir önceki denetim ziyaretine yıllık izinde olduğundan katılamadığı anlatıldı…"

…

DAÜ Prof. Dr. Hülya Harutoğlu için 'tanık' ifadesini kullanıyor…

DAÜ ise bunun tam tersi olan 'sanık' ifadesini!

Polisteki kayıtlar da 'tanık' diyor…

Demek ki DAÜ'nün açıklamasında çok da iyi niyet yok!

Rektör Prof Dr. Necdet Osam keyfi bir karar vermiş, Harutoğlu DAÜ'ye sokulmayacak…

Tamamen keyfi bir karardır bu!

Cumhuriyet meclisi atamış, Cumhurbaşkanlığı onaylamış ve DAÜ her iki kurumu da tanımıyor anlayacağınız…

Necdet hoca tamamen duygusal bir karar üretmiştir!

Geçmişte yaşanan birtakım gelişmelerden sonra biraz da intikamcı duygularla…

DAÜ'ye de yakıştıramayız Necdet Hocaya da!

Ha keşke geçmişte kalan rektörlük seçimlerinin intikamı böyle hukuk tanımaz bir kararla almaya kalkmasaydı…

…

Bakın yukarıda ne dedik;

Cumhuriyet Meclisi atadı, Cumhurbaşkanlığı imzaladı!

Konu 3 gündür gazetelerde ama bu iki kurumdan hâlâ bir açıklama gelmedi…

Çünkü burada her iki kurumun kararını da tanımazlık vardır!

Hadi DAÜ'yü bir yana koyalım…

Cumhuriyet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı nasıl olur da kendi aldıkları ve onayladıkları kararların arkasında durmazlar!

İki kurum gazete manşetlerinde kapışsın onlar da sessiz kalsın…

Onlar ayıp ediyor doğrusu!


Dr. Uçaner'i yine kızdırdılar…

"Arkadaşlar,spor yapmayın,alkole yüklenin,sigarayı lokomotif gibi hiç söndürmeden direkt akciğerlere çekiniz,100 metre ilerdeki markete arabayla gidiniz, böyle gannavuri,ya da kimyasal hap veya tozları kahvaltıda,öğlen,ve akşam sağlam çekin,şekeri aşırı tüketin,hatta şekeri şekerle karıştırıp tüketin,yağlı,gızartma,ve sadece fast food tüketin..Ha birda gece 3-4 de yatıp 7 gibi uyanın,kola içip güne başlayın,içinde kafein var,eyidir!
Sakın ama sakın spor yapmayın !
Bakın bağımlılık yaparmış,
bunu yazan Prof. da kimse zannedersam spor salonunun önünden bile geçmemiştir hatta içinin nasıl olduğunu bile bilmez!.."

(Dr.Erol UÇANER)


Sadece Merak İşte?

Ne karar aldılar?

Cumartesi günü toplanan Bakanlar Kurulu…

Gözümüz kulağımız onlardaydı ama!

Gün boyunca beklenen kararlar bir türlü açıklanmadı…

Her halde çay kahve içip sadece sohbet etmediler değil mi?

Onlardan ricamızdır, her Bakanlar Kurulu toplantısından sonra hükümet sözcüsü bir iki kelimeyle kararları özetlesin…

İçeride neler oluyor herkesin bilmeye hakkı var!


Rahatsız olmak yeterli mi?

Kadın vekillerimiz sağ olsunlar var olsunlar…

Kadınlara uygulanan şiddet ve etlerini satmak zorunda kalan gece kulübü çalışanlarından dolayı epey rahatsız oluyorlarmış!

Bu konuda duyarlı olmaları iyi güzel de…

Rahatsız olmakla hiçbir sorun çözülmüyor işte!

Onlar da artık birilerini rahatsız etmeliler ki kanayan yaralarda tedavi sürecine başlansın…

Polis niye yok?

Büyük tartışmalara neden olan Lefkoşa-Girne yolunun tamirat nedeniyle tek şeride düşmesi…

Biz ara sıra gidip geldiğimiz için çok etkilenmiyoruz ama bir de haftanın 7 günü bu yolu kullananlar var işte onlar artık tamamen isyan bayrağını çekmiş durumdalar…

Bizim gördüğümüz eksiklik ise burada sürekli trafik devriyelerinin bulundurulmaması!

En basit bir kazada bile yol tamamen kilitleniyor…

Tamam vatandaş kaliteli hizmet için biraz sabredecek ama devletin kurumları da üzerine düşeni mutlaka yapacak!

Yurtları niye istemiyoruz?

Anlamak çok güç…

Bazı vatandaşlar artık bölgelerine yurt yapılmasını istemiyorlar!

Gerekçeleri de malum olaylar…

Çözüm gerçekten de kesip atmak mı yani?

Hem ülkeye öğrenci gelsin insanımız kazansın diyoruz hem de gelen öğrencilerin barındığı yurtlara tepki koyuyoruz…

Hani Kıbrıs Türkü misafirperverdi, kucaklayandı?

Onları dışlamayın aksine sahip çıkın lütfen!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları