Medya yine günah keçisi!

Yayın Tarihi: 30/07/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Tamam yıllardır içinde bulunduğumuz basın sektöründen biz de yeteri kadar memnun değiliz…

Hele de son yıllarda iyice raydan çıktığına inanıyoruz ama!

Şimdi bir bakan ortaya çıkar da bir cinayet sonrası yapılan haberleri eleştirir, hatta bu tür olaylarda medyayı hedef gösterirse buna da gönlümüz pek razı olmaz, olmadı da!

Sayın Bakan bu konuda medyaya eleştiri getirdikten sonra özellikle Doğancı'da meydana gelen cinayet haberlerini, atılan başlıkları bizzat defalarca mercek altına aldım, hem tüm gazetelerin…

Tek bir hata gördüm, o da bir başlıkta mal kavgası diğerinde kıskançlık olarak yorumlanmıştı!

Kulaktan dolma bilgilerle atılan başlıklar elbette doğru değildir ama şunu bir türlü çıkaramadım işte;

Bu tür başlıklar nasıl olur da toplumda özendirici olarak algılanır?

Bu kadar büyük bir suçlama biraz ağır kaçmadı mı yani!

Bu hükümetin en büyük eksikliği nedir biliyor musunuz?

Medya ile olan iletişim eksikliği!

Bu artık açık açık hissedilmeye başlanmıştır…

Bunun ceremesini de yine hükümet ortakları, bazı bakanlar çekmektedir!

Yapılan haberler ve yorumlar zamanında cevaplanmadığı için kamuoyunda yanlış anlaşılmalara neden olduğu için haksız yorum ve haberler doğru olarak algılanmaya başlamıştır…

Oysa başta Başbakanlık olmak üzere tüm bakanların bir basın birimi vardır ve bunların görevi de kalk-Arap, otur-Arap olarak sadece talimat almak değil, basın ile ilişkileri ve iletişimi sağlıklı bir zemine oturtmaktır!

Bu arada siyasi görüşü ya da göbekten bağlı olduğu siyasi partinin çizgisinde giden ve onların sesi olan basın mensuplarını da tabi ki çok ayrı bir yere koyuyoruz, çünkü onların basın kimliği bile gerekirse tartışılmalıdır…

Belli ki bir takım hükümet yöneticileri hem yanlarında çalıştırdıkları ve devletten ödenen basın mensuplarını, özelde çalışanları da pek kaale almadığı için, açıklamaların resmi yollardan değil, sosyal medya üzerinden yapmaktadırlar!

Yani önemli bir açıklama yapacaksın, kafana esip oturacaksın bilgisayarın başına ve açıklamayı patlatacaksın sosyal medyada…

Bu nasıl bir ciddiyettir ki!

Eğer böyle yapacaksınız yanınızda niçin basın mensubu barındırırsınız ki…

Bunların bir çoğu da özelden koparılıp bakanlıklarda istihdam edilenlerdir!

Onları oraya süs için mi aldınız?

Varsa bir basın bildiriniz, bunu onların vasıtası ile resmi yollardan yapar, bu konudaki eleştirilerin de önünü kesmiş olabilirsiniz…

Umarız artık bu gibi konulara ciddiyet ve resmiyet kazandırılır ve devletin saygınlığına da gölge düşürülmemiş olunur!

Teşkilat şemasından da sildiler!

CAS konusunda hiç gerek yokken tartışma artarak devam ediyor…

Devlet mi değil mi tartışmaları bunlar!

Bu arada bir takım gariplikler de yaşanmaya başlandı…

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde, önceki gün teşkilat şemasında bulunun CAS, bunun soysal medyada paylaşılmasından sonra apar topar çıkarıldı ve yeri boş kaldı!

Hala neyi tartışıyorlar, neyin kavgasını yapıyorlar anlamak mümkün değildir…

Tamam CAS'ın yapısının sorumlusu ve faili siz olmayabilirsiniz ama adı üstünde bu devletin hükümetisiniz…

Bunu göz ardı etmek ayıptır, vatandaşla dalga geçmektir!

CAS'ın teşkilat şemasında CAS'ın yeri

Teşkilat şeması değişikliği

Resmi gazetede de yayınlanan bakanlığa bağlı bulunan kurumlar.

Sadece Merak İşte?

Hükümet kim?

Başbakan, geçmişte alınan kararların failinin kendileri olmadığını söylüyor…

Haklıdır da!

Ama hem kendisi hem de diğer hükümet üyeleri şu soruyu sıklıkla kendilerini sormak durumundadırlar;

Bu ülkenin hükümeti kim?

Geçmişte bir takım yanlışlıklar yapıldıysa bunun da sorgulanması gerek ama hükümet olduğunuzu da unutmayın lütfen…

Kararlar niçin açıklanmıyor?

Hükümet göreve geldiği zaman Bakanlar Kurulu toplantısından sonra hükümet sözcüsü basının karşısına çıkar ve alınan kararları açıklardı…

Belli ki bundan da vazgeçtiler!

Oysa doğru olanı yapıyorlardı…

Bu değişince şimdi kararlar kulaktan dolma söylemlerden duyuluyor!

Bu da devlet ciddiyetiyle bağdaşmıyor…

Zam var mı?

KIB-TEK yetkilileri dövizin yükselmesi durumunda elektriğe yeniden zam yapılmasının şart olduğunu söylemeye başladılar!

Bu da vatandaşın moral ve motivasyonunun yerle bir olmasına yetip de artıyor…

Vatandaş şu sıralar dört göz ve korkuyla zamlı faturaları beklerken yeni bir zam ne demek biliyorlar mı acaba?

Sonra dövizin yükselmesi karşısında bedeli hep vatandaş mı ödeyecek?

Diğer partiler ne yapacak?

HP Genel Başkanı Kudret Özersay dün yaptığı açıklamada partili vekillerin hayat pahalılığı artışlarını almayarak bunun hayır kurumlarına bağışlanacağını duyurdu…

Doğru olanı yaptı!

Çünkü artık konu tamamen vicdani bir konu haline gelmişti…

Bu arada gözler şimdi diğer partilere çevrildi!

HP'nin başlattığı bu girişime onlardan destek gelecek mi?

Yoksa sin da geçsin mi diyecekler?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları