Patatesten sonra ne var sırada!

Yayın Tarihi: 26/10/18 07:30
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Üretimden koparıldığımıza en güzel örnek…

Türkiye'den ithal edilecek patates 3.5 TL'den satışa sunulacağı için bir bayram yapmadığımız kaldı!

Oysa bu ülkede yılın belirli günlerinde patates festivalli yapılıyor…

Çünkü bize özgü bir sebze olduğu için!

Sadece özgü filan değil…

Dünyanın en lezzetli patatesi suyundan ya da toprağından olsa gerek bu ülkede yetişiyor!

Bizdeki patatesin suyu mu çıktı da ithal kararı alındı…

Doğrudur geçmiş yıllarda çuvalı 20 TL'den satılıyordu!

Pek rağbet etmedik…

Şimdi fiyat 8-10 TL'ye çıkınca ithal kararı çıkarttık!

Vatandaş ucuz yesin diye…

Yesin de!

Göreceksiniz ki bu alışkanlık haline gelecek ve işin kolayı olduğu için bir zamanlar ihraç edilen patates bundan sonra hep ithal edilecek…

Patates mutfaklara 3.5TL'den girecek diye kimse sevinmesin lütfen!

Aksine toplum olarak üzülmemiz gereken bir husustur bu…

…

Peki bizde patates fiyatları neden bu sene havalara uçtu?

Uçtu da cüzdanımızı bu kadar etkiledi!

Bunun bilimsel çalışması yapıldı mı?

Üretici son aylarda tehlike geliyor diye feryat etti bunu duyan oldu mu?

Duysalar önlemlerini çoktan alırlardı…

Ama önlem almak zor da!

Dışarıdan getirtip satmak kolay yol olarak seçildi…

Her zamanki hastalığımız yani!

Domateste de aynısı yaşandı…

Nedenleri pek de araştırılmadan çarşıda domates pahalı olunca ithal kararı çıktı!

Tamam hele de son zamanlardaki domatesler hastalıklı mahluklara benzerdi ama…

Neden böyle oldu kim araştırdı, soruşturdu!

Domates dışarıdan, patates dışarıdan ya sonra?

…

Yazın bir yana lütfen…

Sırada başka ürünler olacak!

En büyük korumuz da narenciye ürünleri…

Artık onlar da çarşıda eskisi gibi ucuz değil!

Zaten olması da beklenemez…

Eğer elimizdeki 70 bin dönüm narenciye bahçelerini biz 30 bin dönüme düşürdüysek asıl tehlike pek yakında narenciyede demektir!

Bu ilgisizlik bu sorumsuzluk devam ettiği müddetçe narenciye bahçeleri daha da azalacak ve sonunda ithal eder duruma geleceğiz…

Bari bunu kurtarın diyeceğiz ama buna kendimiz bile inanmayacağız ne yazık ki!

Eğer üretim desteklenmez, çağdaş normlarda yapılmazsa sıra zeytine de gelecektir diğer bizim olan tüm ürünlere de…

…

Durumun özeti de şudur…

Hani hep şikayet ederiz ya!

Türkiye'ye yapılan ithalat ve ihracat arasında dev bir uçurum var diye…

Hatta bunu birileri siyaset aracı olarak da kullanır!

Bu uçurum ileriki yıllarda daha da artacaktır…

Bunu hem ekonomiden hem de ticarettin zerresinden anlamayan birisi olarak söylüyoruz!

Ama kaçınılmaz son budur…

Çünkü burada üretimden kopuyoruz!

Hatta üretimden kopuk bir toplum haline getiriliyoruz…

Haliyle ihracat azalırla ithalat artacaktır!

Gün gelip üretici kesim bitip tükenecektir…

Allah'ın patatesini bile ithal etmeye başladıysak, gerisini de gelin siz düşünün!

"Seçmende sorumlu!"

"İster hükümette ister cumhurbaşkanlığı makamında olsun bir şey fark etmiyor. Muhalefette iken atmasyon tutmasyon vaadler ve iddialar... Makama gelince gerçekler, hayalperest olmamak, doğru ne ise odur vs...

Bu durum İster Kıbrıs meselesi ister ülkenin refahı ve temizliği konusu olsun. Acaba makama talip olanlar gerçek ve doğruyu makama oturunca mı öğreniyorlar yoksa önceden bilip hayalperest vaadlerle makamı mı hedefliyorlar?

Kanımca esas sorgulanması gereken önemli sorulardan birincisi budur.

İkincisi ise bu makamlara adayları yerleştiren seçmenlerdir. Seçmenler gerçekten bu hayalperest vaadlere inanan saftirikler kitlesi mi? Yoksa her şeyin bilincinde olan ancak acı reçete yerine fırsat bu fırsat ne kopartırsam zihniyetinde olan ikiyüzlü çıkarcılar topluluğu mu?

Bu sorular üzerinde bir yerlerde unutulan sağduyu ve vicdanımızı çıkartarak biraz düşünsek resmin net bir şekilde gözümüzün önünde durduğunu göreceğiz de işimize gelmiyor.

Ya da daha o noktaya gelememişiz!.."

(Bir okur)

Sadece Merak İşte?

200 milyon nereye gidecek?

Hükümetin şu anda en büyük beklentisi Türkiye'den gelecek olan 200 Milyon TL'lik katkı…

Şu anda TC teknik heyeti de burada hesap kitap yapıyorlar!

Bu para nereye akacak işte o tartışılır…

Müteahhitler 160 Milyon TL istiyor!

Çiftçi ve hayvancı da 60 Milyon TL…

Eder mi 200 Milyon TL!

Alın size 20 Milyon TL açık…

Peki ya çarşı ne olacak?

Narenciye de gelir mi?

Şimdiye kadar gelmedi ama…

Patates de gelmemişti!

Şimdi dünyanın en lezzetli patatesi bizde üretilmesine rağmen ithal olanı yemek zorunda kalacağız…

Peki sırada ne var?

Portakal ve limon mu?

Olursa şaşmayız çünkü hem üretim düşüyor hem fiyatlar çıkıyor…

O zaman sırada ki gelsin!

Bakanlık istemeyen var mı?

UBP kurultayında artık son iki gün…

Hem açıklamalar hem suçlamalar hem de anketler iyice kafa karıştırdı!

Hele de perde gerisinde yaşananlar…

4 aday bir yana, 17 vekil var kurultayda etkili olacak!

17'sinin de gözü aslında kimin seçileceğinde filan değil…

Hükümet olunduktan sonra kimin bakan olacağında…

Ciddi pazarlıklar kurultay saatine kadar devam edecek diyorlar!

Oy ver, verdir ve bakanlığı kap meselesi…

Öğretmen eksikliği için eylem mi olur?

Sendikaların bugün yapacakları eylem ve greve saygı duymaya çalışıyoruz…

Öğretmen eksikliklerini gündeme getirmek istedikleri için!

Peki okul kapatıp grev yapınca eksiklikler tamamlanacak mı?

Kesinlikte tamamlanmayacak çünkü eğitimde bu yılın öğretmen limiti doldu…

Bunu bile bile grev yapmak doğru mu peki?

Bize göre değil…

Artık sendikalar da elin taşın altına koymalı!

Grev yapıp okul kapatmak yerine öğretmen eksikliklerini pek ala ki özveri gösterip kapatabilirler…

Amaç bağcı dövmek değilse tabi ki!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları