Bu nasıl tasarruf!

Yayın Tarihi: 12/11/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

2019 yılı daha zor olacak diyorlar başka bir şey demiyorlar…

2018 yılında kamu çalışanına toplamda ödenek olan ek mesai tutarı 150 Milyon TL imiş!

Önümüzdeki yıl da bu rakam 180 Milyon TL'ye çıkacakmış…

Tabi ki önlem alınmazsa!

Bu konuda gözle görülür bir önlem var mı?

Elle tutulur bir şeyler?

Kesinlikle yok…

Yıl neredeyse çıkmak üzere ama ek mesailer konusunda hükümet parmağını bile kıpırdatmamaktadır!

Demek ki önlem yok…

Demek ki önümüzdeki yıl tahmini olarak belirlenen rakam 180 Milyon TL, belki de daha yukarılarda olacak!

Peki, mademki bu kadar ciddi bir rakamı göz göre göre ek mesai olarak vereceksiniz niye önlem almıyorsunuz…

…

Hükümet yetkilileri diyor ki 2019 yılı kamu maliyesi bakımından kötü olacak…

Çalışanlar alacak ama kamu maliyesi daha beter günler yaşayacak!

Kamu maliyesinin zor günler yaşaması sanki de özel sektörü etkilemez gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor…

Aksine, özel iş yapanlar ve esnaf kesimi bu işten en fazla zarar görecek kesim olacak!

Devlet çalışanlarının maaşları, ek mesaileri bir tamam ödenecek ama özel sektörün alacakları hep olduğu gibi ya ertelenecek, ya da devletin bir ayıbı haline gelen ileri tarihli çeklerle ödenecek…

Devlet ileri tarihli çek verir mi?

Normal devletlerde olmaz ama biz de olur, buna bile alıştırıldık artık…

Onun için kimse 2019 yılı için sadece kamu maliyesinin zarar göreceğini filan ortaya koymasın!

Devlet özelden keser kendi çalışanını öder…

Devlet has evlattır bizde özel ise üvey!

…

Bu arada sahi kamu reformu ne oldu?

Bilen duyan var mı, akıbeti konusunda!

Yıllardan beridir gündemde, yıllardan beridir defalarca hükümetler değişti ama değişmeyen tek şey bir türlü kamuya her türlü disiplini getirecek olan reform paketinin halen havada sallantıda olması…

Oysa kamu maliyesinin eski çürümüş sistemini bir yana bırakıp daha verimli hale getirilmesi için en büyük fırsat!

Peki, niye hayata geçirilmiyor…

Cevabı gayet açıktır!

Kamu reformu hayata geçirildikten sonra geçmiş tüm kötü alışkanlıkların yerini yeni bir sisteme bırakacak…

Siyasilerin çok da müdahale edemeyeceği bir sistem ama işte geciktirdikçe geciktiriyorlar her nedense!

Çünkü bizde statükonun adı bu siyaset düzenidir aslında…

Siyasiler illa ki kamudaki her işin içinde olacaklar!

Karar mekanizmalarının başında bulunacaklar…

İstedikleri yere istedikleri atamaları yapacaklar!

Çünkü bunu bir siyasi getirisi var…

Koltuğu başkasına kaptırmamak!

…

Baksanıza bir kere…

Yıllardır statükodan şikâyet edenler iktidar olunca geçmişteki ateşli sözlerini unuttular!

Meclis'teki bürokratların değiştirilmesi kararı bile bunun en güzel örneğidir…

Bu arada daha da garibi;

Siyasi rant için yapılan atamaları eleştirdiğiniz zaman genelde tepki şöyle oluyor…

Geçmişte de böyleydi!

Tabi ki böyleydi ama sizler bunu ileri süreceğinize geçmişte yapılan hataların şimdi yeniden yapılmasına niye tepki koymuyorsunuz ki…

Yanlışa yanlış ekleyerek doğruyu bulabilir miyiz?

…

Bu arada…

Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi her ne kadar, iki ülke arasındaki ilişkilerde sıkıntı bulunmadığını söylese de bize göre bu sadece diplomatik bir üsluptur!

Ek mesailer de dahil bu ülke yönetiminde birçok sıkıntı vardır, bunların düzeltilmesi ve yeni bir sisteme geçilmesi için de ciddi bir iç muhalefet…

Eğer bir ülkenin yıllık bütçesinin yüzde 85'i kamu çalışanlarını maaşlarına gidiyorsa…

Ek mesailer azalacağına ve bunun yerine yeni istihdamlar sağlanabileceğine rağmen her yıl artış gösteriyorsa, çarpık düzen artarak devam ediyor demektir!

Bunun adına da kesinlikte tasarruf değil aksine savurganlık denir…

Sadece Merak İşte?

6 ay niye bekletti?

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın son imzaladığı atamalar tartışılmaya devam ediyor…

Tabi ki sorular da beraberinde geliyor!

Akıncı bu atamaları 6 ay önce niye imzalamadı, bunun gerekçelerini açıklasın…

6 ay sonra niye uygun bulup da imzaladı bunun da mutlak bir açıklaması olmalı!

Zira açıklamazsa konu TDP'ye meclis başkanlığı kıyağı olarak hafızalarda kalmaya devam edecek!

Denktaş'ın derdi Cumhurbaşkanı mı olmak?

Ağzı olan konuşuyor işte…

Perde gerisinde bir takım pazarlıklar olduğu ve bunun da nedeninin Serdar Denktaş'ın gözünün Cumhurbaşkanlığı makamında olduğunu ileri sürüyorlar!

Bir kere şunu belirtmek gerek;

Anketler öyle demese de kamuoyundaki genel kanı Denktaş, kabinenin en başarılı bakanlarından birisidir.

Zaten geçenlerde kendisi de açıkları asıl derdinin Cumhurbaşkanlığından daha ziyade önümüzdeki iki yılda başarılı icraatlara imza atmak olduğunu…

Onun için seçimlere daha uzun bir zaman var, hedef şaşırmak yerine ülkenin yaşadığı sıkıntılara odaklanmak gerek!

Çaluda haksız mı?

UBP'nin Lefke Milletvekili Aytaç Çaluda geçenlerde meclis kürsüsünden sitem etti…

Mesaj doğrudan Özersay'aydı!

Ondan bir cevap gelmedi ama artık şu sorular da açıklığa kavuşmalıdır…

Çaluda'nın da dediği gibi hükümetin garezi sadece ona mıydı?

Diğer dosyalar ne zaman gündeme gelecek ve hukuki süreç bu konuda hızlandırılacak!

Niye kızıyoruz ki?

Bizim patates üreticileri sağ olsunlar ellerindeki ürünleri bolca güneye satıyorlar…

Haliyle biz de küplere biniyoruz!

Üretici neredeyse vatan haini ilan edilecek…

İyi de buna niye kızıyoruz ki!

Dememişler mi paranın dini imanı yoktur diye…

Sonra güneyden gelip burada alışveriş yapanları da göz önünde bulundurmak gerek!

Vatan millet dönemi çoktan bitti şimdi sadece herkes cüzdanını düşünüyor…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları