Meclis bugün neyi görüşecek!

Yayın Tarihi: 10/12/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Program çoktan belli oldu…

Bakın Cumhuriyet Meclisi bugün neleri görüşecekmiş;

Hayat pahalılığı ödeneğini…

KKTC ile Türkiye arasında posta süreçlerindeki yapının online yapıya geçmesini…

PTT Matik cihazları!

Bulaşıcı hastalıklar yasasını…

Yabancılar ve Muhaceret değişiklik yasasını!

…

Görüşsünler elbette…

İtirazımız yok!

Ama haftanın ilk günü olan bugün görüşmesinler…

Tamam, bunlar da önemsiz filan demiyoruz ama birkaç gün sonra görüşseler de dünyanın sonu gelmez ya!

Bugünü çok özel saysınlar, özel gündem oluştursunlar…

Öncelikle;

Gaye Soyutok,

Günay Kandaz,

Ahmet Kılıç,

Ve Tolga Bekçi'nin kocaman birer fotoğraflarını meclisin dört duvarına da assınlar…

Bu fotoğrafların aralarına da felakette bolca çekilen ve basına da servis edilen o felaket resimlerinden serpiştirsinler!

Hatta meclis duvarlarına bu resimlerden o kadar çok assınlar ki duvarların boyasını tamamen kapatsın…

Çünkü bugünün gündemi sadece 4 can verdiğimiz sel felaketi olayı olsun, başka bir şey de konuşmasınlar!

Hatta yaşanan bu felaket konusunda da kürsüye çıkıp uzun uzun konuşmasınlar, birbirlerini de suçlamasınlar…

Suçu da aramasınlar!

…

Bugün günü tamamen 4 ölümlü sel felaketine ayırsınlar…

Olayın teknik uzmanlarını da çağırsınlar, bundan sonra ne yapmak gerek ki bir daha bu acılar yaşanmasın diye proje üretsinler!

Polis de olsun orada, sivil savunma ekipleri de, itfaiyenin elemanları da, belediyelerin teknik ekipleri de…

Ortaya tertemiz bembeyaz bir kâğıt koysunlar!

Her şeyi sil baştan ele alsınlar…

Dağları tepeleri, dereleri, ovaları, kentleri köyleri, her yeri ama her yeri koysunlar ortaya!

Hatta yerlerin altını bile…

Bunarı yaparlarken de sık sık o duvarlar asılan resimlere baksınlar!

Gaye'ye…

Günay'a…

Tolga'ya ve Ahmet'e!

Yitip giden gencecik insanlara…

Sonra da diğer resimlere!

Yıkılan, çöken yollara…

Ters dönen araçlara!

Denize uçan arabalara…

…

Mal tabi ki canın yongasıdır…

Maddi hasar da çok büyük ama!

Can yoksa malın ne kıymeti var ki?

Onun içindir bu ülkenin yapısını sil baştan ele alsınlar…

Bu tür afetlerin insanlara daha fazla zara vermemeleri için!

Bugün başka hiçbir şey konuşmasınlar, bunlardan başka…

Yaralar elbet er ya da geç sarılacaktır!

Ama maddiyat kolay da…

Ya yitip giden canlar!

Ömrünün sonuna kadar evlat acısıyla yanıp tutuşacak olan analar babalar ve kardeşler…

Ne yapılsa ne edilse o ateşi kimseler söndüremez!

Ama yeni acılar yaşanmasın, ocaklara ateşler düşmesin diye bu ülke insanının yapacağı o kadar çok şey var ki…

Yeter ki artık samimi ve çok içten olarak bir yerlerden başlasın!

Bu kıvılcımın yakılacağı ilk yer de o yüce meclisin salonu olmalıdır…

Eğer gerçekten bu ülke insanını temsil ediyorsanız bir yerlerden başlayın ve ilk kıvılcımı yakan da siz olun!

Meclis bugün toplansın…

Ama rutin gündemiyle değil!

Meclis'teki 50 kişi bugün posta işlerini filan değil, vekilleri oldukları insanların yüreklerine su serpecek kararlar üretsin, projelere imza atsın…

Bir yerlerden başlasınlar ki milletin gerçek vekilleri olduklarını herkese hissettirsinler!

Yas ilan edilmeliydi!

4 fidanın sel sularına kapılarak genç yaşta hayatlarını kaybetmesi…

Çok şey yazıldı konuşuldu ama bir konu vardı ki kafalarda hep soru işareti kalacak!

Ülke bir afet yaşamıştı…

Bu afette 4 de can gitmişti!

Ülkeyi yönetenler de bir şekilde üzüntülerini taziyelerini dile getirdiler ama…

Vatandaş da sürekli gündeme getirdi ve sordu;

Madem ki ülkede bir doğal afet yaşandı niye ulusal yas ilan edilmedi diye!

Sahi şu soru da çok önemli geldi bize…

Bu ülkede ulusa yas ilan edilmesi için acaba kaç tane can gitmesi gerekiyor?

Bunun bir sayısı var mı?

5 ya da 15 olsa edilir miydi?

Yas ilan edilmesinin nedenleri sayısında mı yatıyor?

Sadece Merak İşte?

Siyasetçi her zaman siyasetçi…

4 ölümlü felakette siyasiler yine ön plandaydı…

Başsağlığı mesajları, köylere ziyaretler filan!

Kusura bakmasınlar ama bize bunların hepsi de samimiyetsiz geliyor…

Çünkü bu eylemleri çoğu reklam olarak kullanıyor!

Çünkü böyle büyük bir felakette yaptığın eylemleri basına servis ediyorsan bundan mutlak bir reklam amacı da güdüyorsundur…

Bağış kampanyasını bile beceremiyoruz!

Yaşanan felaket sonrası…

Bazı kurum kuruluşlar, sendikalar ve üniversiteler bağış kampanyaları başlattılar!

Yine her kafadan ayrı bir ses çıkıyor…

Ayrı duyurular!

Ayrı bankalarda hesaplar…

Bunda bile birleşemiyoruz!

Olay toplumsal seferberlikten çıkıyor tamamen bireysel menfaatlere dökülüyor…

Sonuçta da her zaman olduğu gibi başarısız oluyor!

Sivil Savunma çalışanlarının niye risk ödeneği yok!

Onlar çok ayrı bir yerdeler…

Saate bakıp çalışmıyorlar!

Mesai mevhumu yok…

Her türlü doğal afette en uzman kadrolarıyla dağda, bayırda, yanan ormanların içinde felaketin her türlüsünde!

Ek mesaileri filan da yok…

Son yaşanan afette yine tam kadro derya çamurun içindeydiler!

Hiçbir risk ödemeleri de olmadan 3 gün boyunca gözlerini kırpmadan çalıştılar…

Aslında o kadar çok şeyi hak ediyorlar ki!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları