Şener Levent'ten Akıncı'ya: Sen Ankara'yı bırakmadın Mustafa... Ankara bıraktı seni... Zorlama daha fazla
Şener Levent'in çarpıcı yazısı #gözdenkaçmadı
Akıncı'nın, Afrika Gazetesi'ne düzenlenen saldırılar sırasında derin bir sessizliğe gömüldüğünü savunan Levent, "Sana öfkelenen Ankara'yı daha fazla kızdırmamak için mi? Yine yaranamadın Sarayda o koltuğa oturur oturmaz, sudan bir sebeple daha ilk günden bizimle ilişkilerini kesmek, bir daha hiç buluşmamak ve hiç konuşmamak bile kurtarmadı seni " diye yazdı
Şener Levent, "Sen Ankara'yı bırakmadın Mustafa Ankara bıraktı seni Emekli olacaksın yakında Toparlan Mustafa Yolun sonuna geldik " dedi
İşte Şener Levent'in yazısı:
BOŞA GEÇEN YILLARA YAZDIK BUNLARI DA
Hatırla Mustafa
Hatırla
Aday olmaya hazırlandığın günlerden birinde sormuştun bize:
-Neden beni seçeceksiniz?
"Çözüm yapacağını düşündüğümüz için" demedik sana
Bunu yapamayacağını biliyorduk çünkü
Ya ne dedik?
-Bize gerçeği söylemen için!
Söylemedin Mustafa
Sen de söylemedin
Senden öncekiler gibi sustun sen de
Mesela ben, söylemediğin bir şeyi daha yeni öğrendim
Biz Ankara'nın talimatıyla burada mahkemeye verildiğimizde Ankara'dan bir talep gelmiş sana
Bizim cezalandırılmamız için
Ve sen "Burada bağımsız bir yargı var, ben bir şey yapamam" demişsin
Ankara'dan o baskı gelince toplumla paylaşabilirdin bunu
Paylaşmadın
Gazetemize taşlı saldırıdan sonra makamına çağırdığın GKK Komutanı ve Polis Genel Müdürü ile neler konuştuğunu da paylaşmadın toplumla
Sana saldırı ile ilgili sundukları raporları da paylaşmadın
Derin bir sessizliğe gömüldün zaten sonra
Bir daha bu saldırıdan hiç bahsetmedin
Neden?
Sana öfkelenen Ankara'yı daha fazla kızdırmamak için mi?
Türkiye'yi işgalcilikle suçlayan bir gazeteyi koruduğun sanılmasın diye mi?
Bu da işe yaramadı Mustafa
Yine yaranamadın
Sarayda o koltuğa oturur oturmaz, sudan bir sebeple daha ilk günden bizimle ilişkilerini kesmek, bir daha hiç buluşmamak ve hiç konuşmamak bile kurtarmadı seni
Bizimle birlikte görünme korkusu o kadar büyük bir korku ki, çok yakın dostumuz Barış Burcu ile bile dört yıldır bir tek laf etmedik
Sarayda korku zırhına büründünüz
Bu toplum hiç böyle kurtulur mu?
Kıbrıs hiç hayır yüzü görür mü böyle?
***
Hala o koltukta oturuyorsun
Seni kapı önüne koyduklarının bile farkında değilsin
Kudret'in güneye geçerek Anastasiadis ile yaptığı gizli görüşmeyi bile ancak iki hafta sonra bir tesadüf eseri öğrendin
Nasıl olur bu?
Güneydeki Rum basınını da mı takip etmiyorsun?
Geçtiğimiz Pazar günü "Kathimerini" gazetesinde sevgili dostum Andreas Paraskos yazdı bunu
Sarayda bu basını izleyecek hiç kimse yok mu?
Kudret sana haber vermedi diye sitem ediyorsun şimdi
Toplum bu gibi durumlarda senden güçlü bir liderlik beklerken, bunu göremiyor
Sen de bilirsin ki Kudret Ankara'ya sormadan bir şey yapmaz
Yaparsa Ankara'nın talimatıyla yapar
Mevlüt Çavuşoğlu, "Git Anastasiadis ile konuş" demese ona, gider mi?
"Maraş'ı Türk idaresinde açmak için hazırlıklara başlayın" demese, Maraş'a el atar mı?
Sen Ankara'yı bırakmadın Mustafa
Ankara bıraktı seni
Zorlama daha fazla
Emekli olacaksın yakında
4. Cumhurbaşkanı!
"Akil adam" koltuğun şimdiden hazır
Zaman zaman Talat'a ve Eroğlu'na uğrayıp onların da fikirlerini sordukları gibi, sana da fikrini soracaklar bazı konularda
Söyleşiler yapacaklar
Ve belki o zaman şimdi söylemediğin bazı şeyleri de büyük bir sır gibi söyleyeceksin
Ama zamanında söylemediğin için hiçbir değeri olmayacak
***
Geride kalan dört yıl
Boşa geçen bir zaman
Harcanan yıllara saymalı bunları da
Bir panayırdan bir panayıra
Bir festivalden bir festivale
Çöp topla sonra
Kurdele kes
Ve 20 Temmuz'larda askeri cipe bin, halkı selamla
Amerikan başkanı gibi, park gezintilerinin fotoğraflarını paylaş
Ve patlat demeçlerini Türklük aşkıyla
Bu mu yani liderlik?
Yapabileceğin çok şeyler vardı, ama yapmadın
Maraş için hiçbir şey yapmadın
Ağzına bile almadın Maraş'ı koltuğa oturduktan sonra
Anastasiadis'e, "Kayıplarımızı birlikte defnedelim" diye teklifte bulunabilirdin
Bulunmadın
"Toplu mezarları birlikte ziyaret edelim" diyebilirdin
Demedin
Kuzeyde gittiğin panayırlar gibi, güneydeki panayırlara da gidebilir, Rum toplumu ile sohbet edebilirdin
Gitmedin
Ve nihayet uzmanları toplayıp Kıbrıs için bir çözüm planı hazırlamalarını isteyebilirdin
Bizim ilk yerli çözüm planımız olurdu bu
Onu da yapmadın
***
Crans Montana'dan sonra yazdığım bir yazıda,
"Toparlan Mustafa, eve gitme zamanı" demiştim sana
Aynı şeyi söylüyorum yine
Toparlan
Yolun sonuna geldik
"Bu halkın mayasında biat kültürü yoktur" diyorsun şimdi
Ve arkasından bir salvo:
"Halkın iradesine karşı yapılan her saygısızlık karşılığını görecektir"
Çok geç Mustafa
Aynı yolu yürüyenler farklı yerlere varamadı bir kez daha!
Şener Levent
Afrika
20 Haziran 2019
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.