İÇ HABERLER
okuma süresi: 12 dak.

Yeni yazı dizisi... "Bu uyuşturucu bağımlısı jiletçi adamın kardeşimi öldürmesini engelleyemedik"

"Adı amanda..." 1. Bölüm

Dini nikahlı eşi Suat Aşır tarafından bıçaklandıktan sonra yakılarak öldürülen Gamze Pehlivan'ın acılı ailesi, kapılarını ve yüreklerini Kıbrıs Postası'na açtı

Yayın Tarihi: 08/05/17 12:05
okuma süresi: 12 dak.
"Adı amanda..." 1. Bölüm
A- A A+
Kıbrıs Postası - Erdem Oktar
  • Gamze Pehlivan adını, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi kampüsünde yaşanan o feci cinayetle duyduk. Tanımıyorduk. Belki hiçbirimiz bir yerde karşılaşmamıştık. Adaya turist olarak gelen binlerce Türkiyeli insandan birisiydi Gamze Pehlivan. Gündüz gözü, herkesin içinde bir erkek tarafından bıçaklanarak ve yakılarak öldürüldü. Evet, herkesin içinde, kolaylıkla... Direnemeden, kaçamadan, engel olamadan... Bir caninin elinde, birkaç dakika içinde 37 yıllık bir hayat uçup gitti... O vahşet anından, o alevler içinde yanan kadını bıçaklamaya devam eden caniliğin ardından geriye delik deşik edilmiş ve yakılmış bir beden ile konuşmakta güçlük çeken, ondan her bahsettiğinde sesi titreyen bir aile kaldı...
  • Biz onu Gamze Pehlivan diye tanıdık ama buralarda Gamze dediğinizde kimse tanımıyor onu... Onun adı burada Amanda... Yanında büyüdüğü babaannesi, zamanın Dallas dizisindeki Amanda karakterinden etkilenerek torununa Amanda demiş; Gamze, olmuş Amanda... Ailesi, akrabaları, komşuları, hatta biricik kızı bile ondan Amanda diye bahsediyor... Ağzımdan çıkan her Gamze kelimesini bir süre sonra Amanda diye düzeltme ihtiyacı hissettim, bir süre sonra ben de Amanda demeye başladım.
  • Feci bir cinayete kurban giden, aslında sadece cinayet de değil; önüne namus, aşk, kıskançlık gibi gerekçeler koyarak kadının dövülebileceği, köleleştirilebileceği ve hatta öldürülebileceği yönünde bir hayat anlayışının kurbanı Gamze'nin, yani Amanda'nın İzmir'de yaşayan ailesiyle bir araya geldik... Ailenin haklı öfkesine ve adalet talebine tanık oldum... Annesiz kalan 14 yaşındaki bir kız çocuğunun çaresizliğini gördüm... O çocuğun ölümle ilgili 'Ne hissettiğini bilmiyorum' cümlesiyle sarsıldım. Abisi, yengesi, yeğenleri, kız kardeşleri ve mahallelinin gözlerindeki yangınla karşılaştım. Görüştüğüm tüm insanların tek ve en büyük dileği olan 'adalet' talebinin altında ezildiğimi hissettim... Tüm bu tanıklığı Kıbrıs'a duyurmak gerekirdi. Sadece ailenin adalet arayışını da değil; katilin profili, geçmişi ve belki de davanın seyrine etki edecek bilgi ve belgeleri de araştırıp gündeme getirmenin önemli olduğunu düşünerek çalıştım. Bunun da yetmeyeceğini bilerek, kadın cinayetlerine cevaz veren kültürel/sosyal/ekonomik koşulların sorgulanması, değişmesi, düzelmesi için yürütülen çabalara bir parça katkı koyabilmek amacıyla hareket ettim.

Bugün başlıyoruz... 'Canavarca hisle işlenmiş' bir cinayetin anatomisine başlıyoruz... Gencecik bir kadının hayatına mâl olan anlayışın, o anlayışın ortaya çıkardığı 'delikanlı' caniliğin otopsisine başlıyoruz... Geride annesiz kalan 14 yaşında bir kız için, adalet arayışındaki bir aile için başlıyoruz. Amanda, vahşice işlenen bir cinayetin istatistiği olarak kalmasın diye başlıyoruz. Bir anlık infialle tepkimizi gösterip, daha sonra unutup gitmeyelim diye başlıyoruz.

Adı Amanda...

Hamza Pehlivan, Amanda'nın abisi ve ona kardeşler içinde en yakın olanı. Mülakatlarımız boyunca beni büyük bir nezaketle ağırladı. Kardeşini toprağa vermesinin üzerinden henüz bir hafta geçmiş olmasına ve onca acısına rağmen, evine Amanda için gelmiş olmanız, yüzüne buruk da olsa bir gülümseme yerleştiriyor. Adalet arıyor... 'Erdem bey, bizim tek isteğimiz adalet. Kardeşime bunu yapan en ağır cezayı çeksin' diyor. İntikam değil; adalet arıyor.

19 YAŞINDA EVLİLİK, BOŞANMA, BİR ÇOCUKLA TEK BAŞINA HAYAT MÜCADELESİ...

Dede ve babaannenin vefatından sonra abi-kardeş epey bocalamışlar. Kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışmış, bu arada ailelerini de kurmuşlar. Amanda, 19 yaşında evlenmiş. Bu evliliğinden bir kızı olmuş ancak çocuk 7 yaşındayken bu ilişki boşanmayla son bulmuş. Amanda, boşanmadan sonra bir süre kızıyla birlikte abisi Hamza Pehlivan'ın evinde yaşamış. Ardından ayrı ev tutarak hayata kaldığı yerden devam etmeye çabalamış. Çalışmış... 'Hep çalıştı... Kardeşim durmadan çalıştı. Hem işe gitti hem kızına baktı. Çok güçlüydü kardeşim... Bir evi tek başına çekip çevirebilecek bir kadındı. Türkiye'de kadın olmak zor Erdem bey... Hele ki boşanmış ve çocuklu bir kadın olarak hayatını normal bir şekilde idame ettirmek daha da zor. Amanda çalışırdı. Hep de çalıştı. Dik dururdu. O yüzden ekonomik özgürlüğü vardı. Evliliği bitmesine rağmen hayatına devam edebildi" diyor yüzünde bir gururla abi Hamza Pehlivan...

Amanda'nın başından geçen olumsuzluklara rağmen çocuğuyla birlikte yaşama tutunuşu; adına şans, kader veya tesadüf denebilecek bir olayla adeta kuvvetli bir kırılma yaşamış... Kimseye 'eyvallah' etmeyen, yaşamın tüm zorluklarına karşı tek başına dimdik durabilen Amanda, katiliyle tanışmış...


KATİLLE İLK BULUŞMA...

İniş çıkışlarla ve güçlüklerle dolu hayatını her defasında yoluna koymayı başaran Amanda'nın karşısına bu kez başka bir 'sorun' çıkmış... Yaşadığı boşanmanın ardından hayat mücadelesine kaldığı yerden kızı ve kendisi için devam eden ve hediyelik eşya satmak suretiyle evini geçindiren Amanda, katiliyle tanışmış...

Amanda'nın yengesi Burcu Pehlivan, katil Suat Aşır'la tanışmalarının bire bir şahidi... Bundan üç yıl önce birlikte hediyelik eşya satmak için gittikleri Eskişehir'de Amanda'nın uzaktan bir akrabası vasıtasıyla tanışmışlar Suat Aşır'la. Birkaç günlük tanışıklık, Aşır'ın tası tarağı toplayıp İzmir'e gelmesiyle başka bir boyut kazanmış.

"Normal değildi. Birkaç gün önce tanıştığı birisinin peşinden eline valizini alıp gelmek bize normal gelmemişti" diyor yenge Burcu Pehlivan. Katil Suat'ın, Amanda'ya takıntılı ve sorunlu tavırlarından çok rahatsız olduklarını ve bunun, aralarında tartışmalara bile neden olduğunu hâlâ ilk günkü kızgınlığıyla anlatıyor: "Hiç tanımadığımız, birkaç gün gördüğümüz bir adam, 'İzmir'de iş yapacağım' bahanesiyle pılısını pırtısını toplayıp çıktı geldi. Hepimiz çok şaşırdık. Hangi akla hizmet bu cesarete sahip, anlayamadık. Kaybedecek bir şeyi yoktu. Eline bir valiz alıp başka bir şehre canı isteyince yerleşmenin başka bir izahı yok."

"O ADAM, AMANDA'NIN AKLINA GİRDİ"

Amanda'nın, Suat'a karşı nasıl davrandığını merak ediyorum. Ailesinin tepkisine rağmen Suat'ı neden kabul ettiğini, birlikte yaşamaya başladıklarını ve dini nikah kıymaya kadar ilişkilerini 'ilerlettiğini' öğrenmek istiyorum. Yenge Burcu Pehlivan, sitemkâr bir şekilde yanıtlıyor sorularımı: "Erdem bey, bu adam bir şekilde Amanda'nın aklına girdi. Kızın kurulu bir düzeni vardı, bir valizle adam çıktı geldi. Abisi Hamza bu adamı kabul etmedi. Sadece o değil; akrabalar da kabul etmedi. Her ne kadar kızsak da Amanda'yla evlerimizi ayırmadık tabii... Aynı evin içinde kalmaya devam ettik. Bu adamın geçmişini öğrendik. Kötü birisiydi o... Bizim semtte (İzmir/Altındağ) yaşamış. Suat'la Amanda'yı duyanlar bize telefon açtı, herkes evlenmemesi için uyardı. Çok uzun uğraşlar verildi. Ne diller döktük, ne kavgalar ettik ama olmadı... O adam, kızın aklına girdi. O tanışma döneminde Amanda, 'Ben evleniyorum' dedi ve imam nikahı kıydılar. Ne ettiğimiz kavgalar ne de yakın çevremizin uyarıları bir işe yaradı."

Dini nikahla neticelenen ilişki, Amanda ile Suat'ın ilk zamanlar şiddeti düşük, 'her çiftin yaşayabileceği tartışmalar' noktasından çok daha ileri ve telafi edilmez bir boyuta evrilmiş. Önceleri kendi aralarında yaşanan ve etrafın duymadığı ufak tefek tartışmalar, artık mahallelinin bildiği, duyduğu, hatta müdahale etmek zorunda kaldığı bir hal almış. Buna rağmen ilişki sürmüş.

"VALİZİNİ TOPLAYIP EVDEN ÇIKAR, HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ GERİ GELİRDİ"

"Arka sokağımızda oturuyorlardı. Adam kavga çıkartıyordu, sonra da valizini toplayıp 'Ben gidiyorum' deyip çıkıyordu. Yarım saat sonra da hiçbir şey olmamış gibi eve geri dönüyordu" diye anlatıyor yengesi. Suat'ın anlaşılmaz ve kontrolsüz tepkileri olduğunu, dengesiz tavırlar sergilediğini söylüyor.

DENGESİZ, ABARTILI TEPKİLERİ OLAN BİRİSİ...

Yenge Pehlivan, sözlerine "Bakın, bir örnek vereyim de daha iyi anlayın... Suat, Amanda'ya bilezik almıştı. Ayrılırken, bilezikleri kollarından sıyırırdı. Öyle sert sıyırırdı ki, Amanda'nın kolları yüzülürdü. Barışınca da geri takardı. O şiddetli kavgaya rağmen yarım saat içinde barışıverirdi. Dengesiz ve abartılı tepkileri olan bir adamdı" şeklinde devam ediyor.

Suat'la ilgili iddialar, bununla da sınırlı değil. Birlikteliğin ilk dönemlerinde Amanda'yla kavgalarının yanı sıra, kendileri ve mahalleliyle de Amanda'nın arasını bozduğunu söylüyor yenge Pehlivan... Amanda'yı yalnızlaştırmak, desteksiz bırakmak için tüm yakın çevresiyle küstürmeye çalıştığını, devamlı sorun çıkarttığını ve bunda da başarılı olduğunu söylüyor.

"AMANDA'YI YALNIZLAŞTIRDI"

"Kimse Amanda'ya dayanak olmasın, arkasında durmasın diye tüm çevresiyle arasını bozdu, küstürmeye ve kavga çıkartmaya başladı. Evliliğine karşı olduğumuz için bize çok kızgındı. Abisi bu dönemde Amanda'nın önceki evliliğinden olan yeğeni için çok endişeliydi" diyen yenge Pehlivan'ın sözünü, abi Hamza kesiyor.

O günleri tekrar yaşadığını gözlemliyorum abi Hamza'nın... Öfkesi gözlerinden okunuyor. "Bu adam dengesizin teki. Yeğenim çok büyük zorluklarla büyüdü. Amanda, yeğenimi büyütmek için neler çekti biz biliriz. O yüzden en baştan ben uyarımı yaptım ve yeğenimin kılına zarar vermemesini istedim ama bu adam, tek tek tüm aile fertleriyle Amanda'nın arasını bozdu. Bizi bir şekilde uzaklaştırmayı başardı" diyor Hamza Pehlivan.

"KENDİSİNİ JİLETLEYEN BİR UYUŞTURUCU BAĞIMLISI... KARDEŞİMİ ÖLDÜRMESİNİ ENGELLEYEMEDİK..."

Acılı aile, korkunç sona doğru giden yolda, katilin profiliyle ilgili detaylar vermeye devam ediyor. Ailenin iddiasına göre Suat'ın ciddi boyutta uyuşturucu ve alkol sorunu var ve sorunlar bununla da sınırlı değil... Suat, etrafına olduğu kadar kendisine de zarar veren bir kişilik... Dönem dönem, Suat'ın kendisini jiletle doğradığını söylüyor abi Hamza... Etrafına ve kendisine zarar vermekten çekinmeyen, her türlü kötülüğü yapabilecek birisi olduğu konusunda devamlı uyardıklarını ve tetikte olmaya çalıştıklarını ifade ediyor. "Ama başaramadık" diye de ekliyor Hamza... "Bu uyuşturucu bağımlısı, jiletçi adamın kardeşimi öldürmesini engelleyemedik…"

(Yarın: Can tehdidi altında süren bir 'ilişki'...)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.