İÇ HABERLER
okuma süresi: 13 dak.

Şadi: "Ekonomi Bakanlığı ile KIB-TEK arasında iyi bir koordinasyon yapılması lazım"

Şadi: "Ekonomi Bakanlığı ile KIB-TEK arasında iyi bir koordinasyon yapılması lazım"

Kıymet Şirketler Grubu Genel Direktörü, Kıbrıslı İş insanı Metin Şadi, yeşil ada için suyun geldiğini kablo, gaz ve solar enerjiyi de kullanmamız gerektiğini kaydetti.

Yayın Tarihi: 18/07/18 07:52
okuma süresi: 13 dak.
Şadi: "Ekonomi Bakanlığı ile KIB-TEK arasında iyi bir koordinasyon yapılması lazım"
A- A A+
  • Telekomünikasyon ve elektrik enerjisi konularıylailgili uzunmüddettenberidir çalıştığınısöyleyen Şadi, elektrik üretiminde kablo, gaz ve solar enerjiden faydalanılması gerektiğini, ancak o zaman fiyatlarda düşüş ve Stabilite yakalanabileceğini söyledi.
  • Şadi, "Güney Kıbrıs ile fiyat analizi yaptığımız zaman aramızda çok büyük bir fark yok. Şu an için yaklaşık olarak yüzde üçlük bir fark var sadece.Yapılması gereken en önemli şey, ülke elektrik girdisine bir standart getirilmesi ve çeşitlendirme yapılmasıdır" diye konuştu.
  • Kıbrıs Postası TV'de Ulaş Barış'ın konuğu olan Şadi, elektriğe yapılan zammın kaçınılmaz olduğunu, çünkü üretimin fueloil ile yapıldığını bunun da döviz üzerinden satın alındığına dikkat çekerek esas alınması gereken önlemin sabit gelirli ve asgari ücretli vatandaşların alım güçlerinin artırılması olduğunu bunun da ekonomiyi güçlendirmekten geçtiğini de sözlerine ekledi.

Kıymet Şirketler Grubu Direktörü, Kıbrıslı İşinsanı Metin Şadi, Kıbrıs Postası TV'de Ulaş Barış'ın konuğu oldu.

Telekomünikasyon ve elektrik enerjisi konusunda 40 yıla yakındır deneyimi olduğunu söyleyen Şadi, elektrik üretiminin rantabl olması için kablo, gaz ve solar enerjiden faydalanılması gerektiğini, ancak o zaman fiyatlarda düşüş ve Stabilite yakalanabileceğini vurguladı.

Şadi'nin açıklamaları şöyle:

"Birinsanın aynası yaptığı işlerdir şirketim ihale aşamasından itibaren KKTC'de Telsim şirketinin kurucusu ve bilahare Rumeli Telekom yönetiminde yer alan biriyim. Türkiye'ye ve bölgede telekomünikasyon alanında 15 yıl görev yaptım.Ancak meslek hayatıma KIBTEK ve Enerji Üretim santrallarıbölümünde başladım ve kurulumdan itibaren ayrılıncaya kadar görev yaptım. Ayrıldıktan sonra Burada 2x60 MW buhar santrallerinin yapımızda şirketim Siemens ile olan iş birliğinden dolayı birebir ilgilendim. Bilahare Wartsila 8 adet 17.5 MW lık makinelerin tesisinde şirketim fiilen bulunmuştur. 2002 yılından itibaren ülkemizin enerji ağının düzenlenip genişlemesi ile ilgili tüm altyapı projelerinde şirketimiz fiilen görev almıştır. Yurt dışı deneyimlerimizi de katarsak özellikle enerji konusunda uzmanım diyebilirim. Çok şey öğrendim, öğrettimve öğrenmeye ve öğretmeye de devam ediyorum.

"ELEKTRİĞE YAPILAN ZAM KAÇINILMAZDI… ESAS ALINMASI GEREKEN ÖNLEM; SABİT VE ASGARİ ÜCRETLİ VATANDAŞLARIN ALIM GÜÇLERİNİN ARTIRILMASIDIR"

Öncelikle elektrik fiyatlarına yapılan zammı yorumlamak gerekirse; gerçekçi konuşmak lazım. Her konuda eleştiri yapmak kolaydır. Mevcut hükümetin enerji ile ilgili koyduğu mantıkla ilgili çok büyük eleştirilerim olsa da yapılan zammı doğal karşılıyorum. Çünkü ülkede elektrik üretmek için Fuel oil yakıtı kullanılıyor ve bu yakıt ülkemize Türkiye'den döviz üzerinden alınıyor. Dövizin de yükselmesiyle bu zamların yapılması kaçınılmazdı. Geçmişi suçlamak yerine devamlılığı korumak adına geçmiş ile işbirliği denenmesi atılacak adımların ülke menfaati leyhine olacağına inanıyorum.

Ama esas alınması gereken önlem sabit ve asgari ücretli vatandaşların ekonomideki alım güçlerinin artırılmasıdır. Bunun için de ilgili bakanlık ve birimlerin ciddi olarak konuya eğilmesi gerekmektedir. Çünkü sorun halkın alım gücünün düşmesi ile bağlantılıdır. Dövizin daha da artacağı ve alım gücünün de daha büyük sorun olacağını düşünüyorum. Hükümetin devamlılığını etkileyecek olan bu soruna gerekli ihtimam gösterilmesi Hükümet ömrü ile orantılı olduğuna inanıyorum.

Enerji konusuna dönersek Güney Kıbrıs ile fiyat analizi yaptığımız zaman aramızda çok büyük bir fark olmadığını görüyorum. Neticede onlar da Fuel oil bağımlısı.Ancak Gaz terminali ve kullanımı için start verilmiştir. İhale açılmıştır. Bu da aklın yolunun bir olduğunun göstergesidir.

Elimde olan bazı donelere göre Fuel Oil ile üretilen elektriğin kilovat saati yaklaşık olarak 9 ile 12cent arasında.Üç dört yıl önce kablo ile elektrik getirilmesi konusunda Anavatanda da fizibilite yapan bir firmanın o zamanki verilerinegöre kablo bağlantısı kullanılarak ve TÜM MALİYETLER konarak hesaplandığında bunun 6.5cent olduğu saptanmıştır.

"GAZ İLE YATIRIM 4.5 İLE 6 CENT ARASINDA DEĞİŞİYOR"

Bir hükümet halkına hizmet etmek isterse ilk yapması gereken şey kullanılan yakıtın kalitesini değiştirmektir gerek solar gerek rüzgâr enerjisinden maksimum kazanç sağlaması gerekmektedir.

Yeni hükümet başa geldiği zaman gaz kullanımıyla ilgili bir açılım yapmıştı.Orada hükümeti ayakta alkışladım. Çünkü gaz ile yatırım 4.5 ile 6 cent arasında değişiyor. Bu değerler bize ne yapılması gerektiği konusunda işaret vermektedir.

Bütün bunlar birleşirse ancak o zaman elektrik konusunda bir rahatlama yaşarız.

Özellikle kablo ile elektrik getirilmesi konusunun üzerinde durmak isterim. Kablo olmazsa olmazdır.

"GAZ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİNE GEÇİLİRSE ELEKTRİK FİYATLARINI YÜZDE 60 ORANDA AŞAĞI ÇEKERİZ"

Kablo konusunu geçmiş hükümet dönemlerinde de şimdiki hükümetten de çok duyduk. Bu konuda gerçekçi olmak lazım. Eğer biz şimdi kablo işine başlarsak, politik güçleri de aşıp icraata geçersek bu kablonun adada kullanılmaya başlanması minimum 3 yıldır. Ben bunun için 5 yıl diyorum.

Bukablonun hem politik hem de enterkonnekte yönünde büyük önemi vardır. Bu önem hem Rum hem de Türk tarafı için geçerlidir. Dolayısı ile Kablo şarttır ve olmazsa olmazımız olması gerekmektedir. Ancak 5 yıllık süre içinde elektriksiz kalmamak adına ne yapılması gerektiğine bakmamız ve ona göre yürütebilecek bir sistem kurmamız gerekmektedir. KIBTEK üretimyaparken hala da 1995 yılında kurulan ve çok düşük verimi olan 2 adet buhar türbini kullanmaktadır. Bu eski tesise ilaveten verimliliği yüksek 8 adet motor gücündeki tesisi de vardır. İlaveten AKSA tarafından 6 motorla yapılan üretim aynı verimliliğe sahiptir. Eski üretim tesisinin kullanılması ile ekstra günlük yakıt maliyeti ölçülmüş ve bunun 20 bin dolar civarında olduğu saptandığı bilgisi olduğu belirtilmiştir. Bu şartlar altında ucuzluk adına ilk yapılması gereken bu iki buhar santralının devre dışı bırakılarak yerine acile sistemde kullanılan diğer motorlardan ilave edilmesidir. Yakıttan yapılacak olan tasarrufla hiçbir fiyat farkı tüketiciye yansımadan bu değişimler yapılabilir. Bunu da belirtmek isterim .

Gaz olayına dönersek, 70-100 milyon Euro' luk bir yatırımla bir buçuk yılda biz bu gaz olayını yapabileceği bilgisi vardır. Yani KIBTEK siteme motor ilave etmeli hem de acilen çeşitlendirme adına Gaz yatırımı başlatmalıdır. Böylece önümüzdeki birkaç yıl içinde elektrik fiyatlarını da yüzde 60 oranda aşağı çekeriz.Kablo konusu ta 1980' lerden beridir Türkiye Elektrik Kurumu'nun gündemindeydi. Bu konuda ben de fiilen de çalıştım. Artık finalize edilmesi gerekiyor.Ama bunu da su olayına benzetirsek ekonomiyi daha kötü günler bekliyor demektir. Bu konuda ciddi çalışmaların yapılması için KIBTEK harekete geçmelidir.

"KABLO KONUSUNDA BİR AN EVVEL T.C. İLE KONUŞUP ANLAŞILMASI LAZIM"

Kabloyla ilgili enterkonnekte metodu ile ilgili neticelenmesi gereken konular vardır. Herkes kendine düşeni yerine getirse, T.C. ile KKTC oturup bunu çözerse herkesin karına bir sonuç çıkar. Ama bunu da su olayına benzetirsek ekonomiyi daha kötü günler bekliyor demektir.

"HÜKÜMETE BAKTIĞIMIZ ZAMAN BİR DURAKLAMA GÖRÜYORUM"

Şu an KIB-TEK'de KKTC'deki her kurumda olduğu gibi yeterince iyi bir yönetim yok. Halbuki zaman geçiyor verilen sözler var ve bundan dolayı da beklentimiz büyük. İnşallah beklentiyi karşılarlar. Ekonomi Bakanlığı ile KIBTEK arasında iyi bir koordinasyon yapılması lazım. Uzman isterlerse işin ehillerini bulsunlar, harekete geçsinler. Herkesin toparlanması lazım, stratejilerini birleştirmesi lazım yoksa önümüzdeki yıl için bizi daha kötü günler bekliyor olacak. Sıcaklığın artmasıyla birlikte Rum tarafında bile santrallerde arıza oranı gün geçtikçe fazlalaşıyor. Acemilik dönemini öğrenme dönemine dönüştürmeden işin ehillerini bularak icraat yapılmaması halinde ülkeye yazık olacak.

"ADANIN ANAKARAYLA BAĞLANTISI İLE FİYATLAR VE TEKNİK YAPI STABİL OLUR "

Enerji güvenirliliği ve dağıtım mantığı kullanarak Dünya ne yapar diye baktığımız zaman her adanın en yakın kara parçasına bağlantı kurduğunu görürüz. Böylece enerji arz ve çeşitlendirme garantiye alınır.Bölgemizdeki Malta, Sicilya, Sardunya ve Chanel Adaları ana karaya bağlıdırlar. Çünkü sistemlerinistabilitesi önemlidir. Rum tarafı AB'nin bünyesindedir ama fiziki olarak hala AB ile elektrik alışverişi yapamıyor ve yararlanamıyor. Türkiye Enerji sistemi AB ile enterkonnektedir. Gelin görün ki burnumuzun ucundaki Türkiye ana karasına bağlanarak stabil bir sistem kurmaya engel Kıbrıs sorunu vardır. Ancak bizim Kıbrıs'ın her halükârda ve teknik olarak ve bir bütün olarak anakaraya bağlanması gerekiyor. Bu mantıklı ve herkesin kazancı olacak bu çözüm maalesef siyasi yanı ile hâlihazırda aşılamıyor.

Ben ileriye dönük olarak baktığımda doğru yatırımların yapılması ile bu adanın bir enerji adası olacağına ve gerçekten yeşil ada olacağına inanıyorum Niçin bu ülke güneş enerjisi üreterek Avrupa'ya satmasın? Bundan Rum tarafı da faydalanabilir. Bu ekonomik kazan-kazan politikasıdır.Altyapıdaki kişilerin ortaya koyduğu çok güzel projeler var bunları uygularsak ülke refaha ulaşacaktır.

"EĞER 2023'DE KABLO GELİRSE AKSA'YA DA İHTİYAÇ KALMAZ"

KIB-TEK'in özelleştirilmesi konusuna gelecek olursak; bunun için şu anda ve bu şartlarda düşünmek çok erkendir. Avrupa Birliği normu ne ise o normda yapılması lazım. Bu tartışılabilir. Belli konularda adımlar atılabilir mesela kabloyu ya da gazı özel firmaya ihaleye çıkıp, 'yap, işlet, devret' modeli uygulanabilir.

Bu kablo ile elektriği de özel şirket yapacak ise her bacağın aynı firmaya verilmesi bence yanlış güçler dengesi gözetilmesi gerekmektedir. Enerjinin bir kısmını şu an AKSA tarafından üretiliyor. Anlaşma ne ise o şartlarda yürütüyor. Ama 2023'de sözleşme biter. Eğer 2023'de kablo gelirse AKSA 'ya da ihtiyaç kalmaz. Veya bir ihale çıkacak olursa biz de bu işte varız bu bizi de heyecanlandırıyor.

"2-3 YIL İÇERİSİNDE EVİMİZİ TEMİZLEMEMİZ LAZIM Kİ MASAYA OTURDUĞUMUZDA GÜÇLÜ BİR TARAF OLABİLELİM"

Elektrik konusu Kıbrıs sorunun çözümüyle de alakalıdır. Çünkü İsrail de enterkonnekte sistemle elektrik bağlamaya talip ve Yunanistan ve Mısır'la yapılan birtakım girişimler olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki dönem tekrar bir masa kurulması söz konusuysa bu sürecin de bu mantıkla düşünülerek yürünmesi gerekir. Bu girişimler yakın iken biz KKTC olarak güçlü bir duruş sergilemeliyiz. Çünkü anlaşmalar eşit birimler arasında olur. Biz şimdi kendi ekonomimizi düzelterek büyükbaşarılara adım atmamız durumunda karşı tarafta oturacak olan tarafın talepleri ve duruşu ona göre değişken olacaktır.

Dolayısıyla bizim artık 2-3 yıl içerisinde kendi içimize dönüp evimizi temizlememiz lazım ki masaya oturduğumuzda güçlü bir taraf olabilelim.Yeşil ada için suyu getirdik. Yeşil ada için kablo, gaz solar kullanmamız lazım. Bu işler plan programdır, çalışmadır -Vizyon ve bilgidir. Almaya solarda bir numara ama Fransa'nın Nükleer enerjisiyle enterkonnektedir. 2023'ten sonra ve 2030 kadar Dünya'daFueloil 'in yasaklanması gündemdedir. Dolayısıyla gaz, kablo ve solar enerji bu işi bizim başarıya gitmekteki tek yolumuzdur.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.