İÇ HABERLER
okuma süresi: 16 dak.

Çanakkale kavgasının sebebi önyargı mı?

Çanakkale kavgasının sebebi önyargı mı?

Öğretmen Hatice Özler Şahin, TC ile KKTC arasındaki iyi ilişkilerden hoşlanmayanlar olduğunu ve Çanakkale gezilerinin eleştirilmesinin sebebinin bundan kaynaklanıyor olabileceğini öne sürdü.

Yayın Tarihi: 20/08/18 11:48
okuma süresi: 16 dak.
Çanakkale kavgasının sebebi önyargı mı?
A- A A+

Ülkemizde bir "öğrenci liderinin" hakaret, küfür ve hatta ölüm tehditleri ile gündemde ön sıralara çıkan "Çanakkale Gezisi" olayını, bu geziye öğretmen olarak katılan Hatice Özler Şahin ile konuştuk...

Milliyetçi kimliği, UBP saflarında milletvekili adaylığına kadar uzanan sağ çizgideki siyasi duruşu ve sanal alemi çok sık kullanmasıyla bilinen Şahin, bariz bir şekilde,Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki iyi ilişkilerden hoşlanmayanlar olduğunu ve Çanakkale gezilerinin eleştirilmesinin sebebinin bundan kaynaklanıyor olabileceğini öne sürdü.

Hatice Özler Şahin, Kıbrıs Postası'nın sorularını yanıtladı.

Şahin, "Biz gittiğimizde, 'erkek öğrencileriniz çok haylazmış' gibisinden bir mesaj aldık ama olayı sonra öğrendik... Başka hiç bir şey söylenmedi bize. Bu olay, bizim gezimizden 15 gün kadar önce oldu. Tam bizim geri döndüğümüz dönemde de medyaya yansıyınca, herkes bana sormaya başladı. Bakanlık bizi çağırdı mı çağırmadı mı gibi... Bizim ekipte olan bir olay değil. Bu olay çok talihsiz bir şey... Bakanlığımız gereken soruşturmayı başlattığını duyurdu en sağlıklı şekilde sonuçlandırılacağından eminim... Ama bu tür olayların, kampın tüm değerini ortadan kaldırması bence doğru olmaz" dedi.

Şahin, "Sizce neden bu konu burada tartışılıyor? Neden 'bakanlık bu geziyi yasaklamalı', 'çocuklarımızın beyinleri yıkanıyor' deniliyor peki?" sorusuna, "Tabii ki ön yargıdan. Biz çok önyargılı bir halkız... Belki geçen sene gidilen kamplarda hani belki bazı şeyler yaşanmış olabilir... Şehitliklerde dualar okunmuş... Belki bu yüzden olabilir... Abartılacak bir şey yok diye düşünüyorum... Gönül rahatlığı ile çocuklarımız buraya gidebilir... Öğretmenler var başlarında" yanıtını verdi.

Güzelyurtlu bir öğretmenim

Soru: Kimdir Hatice Özler Şahin?

Cevap: Atleks Sanverler Ortaokulu'nda öğretmenim... Tarih mezunuyum, tarih öğretmeniyim... Sosyal bilgiler, Kıbrıs Tarihi, tarihle ilgili dersler veriyorum... Niğde Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü mezunuyum...Güzelyurtluyum... İlk, orta, lise eğitimimi orada tamamladım... Evliyim, bir kızım var...

Vatansever bir tarihçiyim

Soru: Siyasete ilgi uyan bir öğretmensiniz...

Cevap: Tarihçi bir eğitimci; aynı zamanda siyasi kimliği de olan biri olarak biliniyorum... UBP'den Güzelyurt milletvekili adayıydım...

Soru: Siyaset öğretmenlere, memurlara yasak mı bu ülkede? Ne kadar yasaktır?

Cevap:Tabii ki seçime girileceğinde izin alıyoruz... Yasal anlamda memurlara ve öğretmenlere siyaset yapmak yasaktır... Seçime girileceği zaman, genel seçimlerde adaylık söz konusuysa, ödeneksiz izne ayrılıyorsunuz. Maaş alınmıyor o süreçte...

Soru: Bilmiyordum ödeneksiz olduğunu...

Cevap: Çoğu kişi bilmez... Bana da pek çok arkadaşım seçim süreci sonrası okula döndüğümde tepki gösterebiliyor...

Soru: Milliyetçi birisiniz...

Cevap: Öyle biliniyorum. Vatansever biriyim... Vatansever bir tarihçiyim...

Üzerime bazen çok sert tavırlarla gelen oluyor

Soru: Sanal ortamda size eleştiri yapıldığında, bunun daha çok siyasi duruşunuzla alakalı olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz?

Cevap: Doğrudur... Eleştirilerin çoğu siyasetle alakalı... Rakip veya kendilerine muhalif bir siyasetçiymişim gibi davranılıyor ve üzerime bazen çok sert tavırlarla, sert yazılarla gelen oluyor.

Bir insan ister sağcı, ister solcu olsun, fikirlerini demokratik bir ortamda rahatlıkla paylaşabilmelidir

Soru: Bir insan ister sağcı, ister solcu olsun, fikirlerini demokratik bir ortamda rahatlıkla paylaşabilmelidir. Buna katılıyor musunuz?

Cevap: Yüzde yüz katılıyorum... Bu ülkede solcu arkadaşlar sanki daha çok sanal saldırıya uğrar gibi görünür ama tam tersi bir durum söz konusudur. Yıllarca bunu yaşadım. Annan Planı sürecinde de aynısını gördüm. Annan Planı'na evet demek de hayır demek de bir demokratik haktı... Bulunduğum okullarda, müdürler, müdür muavinleri, öğretmen arkadaşlarım ve hatta veliler tarafından çok dışlandım. Çok üzülmüştüm... Annan Planı konusunda farklı düşünen hiç bir arkadaşımı eleştirmem, eleştirmedim. Bir tartışma ortamı varsa, görüşlerimi elbette söylerim, savunurum. Fikirlerimle tartışırım. Seviyeye çok dikkat ederim. Ama ben şahsen çok tersi durumla karşılaştığımı söyleyebilirim...

Çanakkale'ye giden öğretmenlerden biriyim

Soru: Şimdi de Çanakkale gezileri konusunda sanırım eleştirildiniz hatta sanal ortamlarda bazı eleştiri ötesi yorumlarla karşılaştınız..

Cevap:Bu yıl giden öğretmenlerden beriyim. Geçen yıl başladı Çanakkale kampları. Çanakkale bölgesine daha önce ailemle de gitmiştim...

Gitmek isteyen öğretmen çok az

Soru: Öğretmenler nasıl seçilir?

Cevap: Dileyen her öğretmen gidebilir... Ancak gitmek isteyen çok öğretmen yok... Çocuk sayısı fazla, sorumluluk almak istemeyebilirler... Bu yıl ben de istedim. Arkadaşlarımızla birlikte anlaştık, okuldan öğrencilerimizi toparlayıp gittik.

Erkek – kız ayrımı yapılmaması sorun yaratabilir

Soru: Siz kendi öğrencilerinizi mi gönderdiniz?

Cevap: Her öğretmen, kendi okulundan öğrencileri ayarlar. Gitmek isteyen öğrenci okula başvurur. Kamplar üç ve dört günlük kamplardır... Erkek öğrenciler ayrı – kız öğrenciler ayrı gidiyor...

Soru: Erkek – kız arımı yapılması da eleştiri konusudur sanırım.

Cevap: Evet çok eleştiriliyor. Geçen yıl da eleştirildi. Bu yıl da eleştiriliyor. Ama neticede ortak kullanım alanına sahip tek bir binada kalınıyor. Erkeklerle kızların karışık olması bir takım sorunlar getirebilirdi...

Soru: Asıl sebep – haremlik – selamlık mıdır?

Cevap: Hayır kesinlikle değildir. Böylesi daha rahat olur diye düşünüyorum. Haremlik ve selamlık gibi bir durum ayarlandığını düşünmüyorum.

'Erkek öğrencileriniz çok haylazmış' dendi

Soru: Bu geziden övgüyle bahsediyorsunuz... Ama bir öğretmenin ya da her kimse bir erkek kişinin sözlü hakaretleri, tehditleri medyaya yansıdı... Siz buna benzer bir şeye tanık oldunuz mu?

Cevap: Böyle bir durum olmuş... Biz ordayken olmadı. Erkek öğrencilerin gezisinde oldu... Bizden önce oldu... Biz gittiğimizde, 'erkek öğrencileriniz çok haylazmış' gibisinden bir mesaj aldık ama olayı sonra öğrendik... Başka hiç bir şey söylenmedi bize. Bu olay, bizim gezimizden 15 gün kadar önce oldu. Tam bizim geri döndüğümüz dönemde de medyaya yansıyınca, herkes bana sormaya başladı. Bakanlık bizi çağırdı mı çağırmadı mı gibi... Bizim ekipte olan bir olay değil. Bu olay çok talihsiz bir şey... Bakanlığımız gereken soruşturmayı başlattığını duyurdu en sağlıklı şekilde sonuçlandırılacağından eminim... Ama bu tür olayların, kampın tüm değerini ortadan kaldırması bence doğru olmaz...

Ben olsam müdahale ederdim

Soru:Siz bu bahsedilen adamla karşılaştınız mı?

Cevap: Hayır, biz görmedik... Biz gittiğimizde sadece kadın görevliler vardı... Oradaki sorumlu ve bir kaç görevli dışında erkek hoca yoktu. Döndükten ve medyada olayı okuduktan sonra merak edip kamp sorumlusunu da aradım. Sordum. Buradan giden öğretmenler de o bahsedilen otobüsteydi... Ben orada olmuş olsaydım, öğrencim bir şey yapmışsa, müdahale etmem gerekirdi. Ederdim. Olayı bu kadar büyütmezdim diye düşünüyorum... Olayın bu kadar büyümesi, oradaki öğretmenin hiç müdahale etmediği anlamına gelir... Ben olsam müdahale ederdim.

Bu gezide veya kampta neler yapılıyor?

Soru: Neler yapılıyor bu kampta?

Cevap: Dünyanın her yerinden binlerce insanın ziyaret ettiği yerleri gezdik. Tarihi ve turistik yerler... Antik Kent Troya kazı alanına gittik. Asos'a gittik. Gelibolu Yarımadası'na, Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı bölgeye gittik. Aynalı Çarşı'yı, Çanakkale'yi, Deniz Müzesi'ni gezdik... doldu dolu bir coğrafyanın içerisindesiniz... Kaldığınız konuk evi denize sıfır... Boğazı görüyorsunuz. Çanakkale Boğazı dibinizde... Büyük gemiler geçiyor... Güneşin çok güzel doğduğu bir mekan... Gezi dışında kalan süreçte çocuklar etkinlikler yaptı, oyunlar oynadı...

Din dersleri, Kur'an kursları var mı?

Soru: Mesela Kur'an kursu, din dersleri, dua okuma falan oluyor mu?

Cevap: Hayır hiç olmadı. Sadece Çanakkale Savaşı'nı konu alan bir tiyatro gösterimi oldu... O gösteri burada KKTC'de de yapıldı. 18 Mart'ta... tiyatro gösterimidir.

Soru: Dua okuma gösterisi midir nedir? Çocuklarımızı bu kampa götürüp, dinle ilgili dersler vermiyorlar mı? Nedir yapılan?

Cevap: Hayır kesinlikle bu yok... Şortlarla gidemezler falan... Ailelerden soranlar da oldu.. 'Kızımız şort götüremez mi?' diye sordu aileler... Şortla gelmeyen yok gibiydi... Öğrencilerimin tümü hemen hemen şortluydu... Böyle bir şey yok...

Askılı bluz?

Soru: Askılı bluz giyemezsiniz falan demediler mi?

Cevap: Orada öğrencilerimize t-shirt dağıtılıyor... Tüm öğrenciler dışarıda aynı t-shirtle dolaşıyor. Bu da, geziler sırasında öğrencilerin öteki ziyaretçi ve turistlerden ayrılmasını sağlıyor... Fark edilmeleri açısından. Güvenlik açısından...

Soru: Bu t – shirtler üzerinde rahatsızlık verebilecek yazılar var mı?

Cevap: Çanakkale Gençlik Kampı yazıyor...

Soru: Hiç mi eğitim çalışması yapılmıyor?

Cevap: Sadece oyunlar oynanıyor... Mesela benim de ilk kez şahit olduğum "matrak oyunu" öğrenildi... Uzak doğu dövüşü gibi bir şey aslında. Kızlar çok keyif aldı...

Çanakkale'ye direkt uçuş

Soru: Aileler bu gezi için ne kadar ödüyor?

Cevap: Hiç bir ücret ödenmiyor...

Soru: Uçakla Ercan'dan çıkıp İzmir'e mi İstanbul'a mı gittiniz? Oradan otobüsle mi geçildi Çanakkale'ye...

Cevap: Biz direkt Çanakkale'ye uçtuk. Ercan'dan Çanakkale'ye... Normalde böyle bir sefer yok. Ama biz direkt Çanakkale Havaalanı'na indik. Oradan da geri döndük. Özel uçak ayarlanıyor...

Soru: Çocuklar veya aileleri bir kuruş ödemedi mi?

Cevap: Hiç bir şey ödenmiyor... Hatta geziler olacağında, çocuklara kumanya hazırlanıyor... Üç ana öğün ve ara öğünler hep hazırlanıyor...

Çok önyargılı bir halkız

Soru: Sizce neden bu konu burada tartışılıyor? Neden "bakanlık bu geziyi yasaklamalı", "çocuklarımızın beyinleri yıkanıyor" deniliyor peki?

Cevap:Tabii ki ön yargıdan. Biz çok önyargılı bir halkız... Belki geçen sene gidilen kamplarda hani belki bazı şeyler yaşanmış olabilir... Şehitliklerde dualar okunmuş... Belki bu yüzden olabilir... Abartılacak bir şey yok diye düşünüyorum... Gönül rahatlığı ile çocuklarımız buraya gidebilir... Öğretmenler var başlarında...

Rahatsız edici tek bir şey yoktu

Soru: Gerçekten anlamakta zorlanıyorum... Lütfen varsa, kimse gizlemesin, ne tür bir sıkıntı var? Yani ben hayatımda Çanakkale'ye gitmedim. Torya'yı çok merak ediyorum, Gelibolu'ya her yıl binlerce Yeni Zelandalı gidiyor ben hiç gitmedim... Gitmek istiyorum... Nedir, nerededir sıkıntı? Dini eğitim var ve siz görmemiş olabilir misiniz?

Cevap: Ben sanal ortamda aktifim... Bütün paylaşımlarımda da gezdiğimiz yerleri yayınladım... Rahatsız edici tek bir şey yoktu. Hatta şort konusu eleştiriliyordu. Fotoğraflarda kızlarımızın şort giydiği de net görülebilirdi... Arkadaşlarımız daha çok bize 'siz korkuyorsunuz, gerçekleri gizliyorsunuz' diyor... 'Orada güzel olmayan şeyler yaşandı ve siz bunları saklıyorsunuz' diyenler var... Olur mu öyle şey? Öğrencimizin başına bir şey gelecek ve biz gizleyecek miyiz yani? Bir öğrencimiz hastalandı gittiğimizde, öyle bir ilgi gösterildi ki anlatamam... Hemen hastaneye gidildi. Başında ben de vardım... Geri döndük revirde kaldı... Liderler ilgilendi. Kamp sorumlusu ilgilendi...

Soru: Mesela sabah kalktınız dua, öğle yemeği öncesi yine bir dua falan, namaz, yok mu böyle şeyler?

Cevap: Hayır yok... Yok yani, görmedik... Hiç olmadı öyle bir şey...

Soru: Sadece bizim öğrencilerimiz mi?

Cevap: Evet, konuk evi sadece bizim öğrencilerimize ayrılmıştır... Haziran'dan Ağustos sonuna kadar. Yaz boyunca konuk evi Kıbrıslı öğrencilere ayrılmıştır...

Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki iyi ilişkilerden hoşlanmayanlar var

Soru: Bunca tepkinin sebebi nedir sizce?

Cevap: Dediğim gibi, önyargılardır... Hassas bir süreçten geçiyoruz, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki iyi ilişkilerden hoşlanmayanlar var. Bu barizdir... Bundan da kaynaklanıyor olabilir... Sosyal medyadaki paylaşımlara baktığınız zaman, sadece çocukların mutlu etkinliklerini paylaşıyorum, insanlar durmadan laf atıyor... Beni eleştiriyorlar... sosyal medyayı yaygın kullanıyor olmam da belki de daha çok saldırı olmama sebep oluyor. Siyasi kimliğim de buna sebeptir diye düşünüyorum...

Hoş değil yapılanlar, küfür edenler oluyor

Soru: Polise gidip şikayette bulunacak seviyede bir saldırı oldu mu? Yani, "gidip sizi şikayet edeceğim" dedirtecek eleştiri ya da saldırı yaşadınız mı?

Cevap: Yok hayır. Ben öyle biri değilim. Ama hoş değil yapılanlar. Küfür edenler oluyor... Gidip birini şikayet etmem, en kötü ihtimalle engellerim ama onu da yapmıyorum... Medyada yer alan çocuklarımıza küfür ve hakaretleri kimse onaylamıyor. Olmuşsa, bakanlığımız mutlaka araştırmasının sonucunda tedbirini alır ama münferit bir kaç olayın, kampın engellenmesine sebep olması gerektiği inancında değilim. Çok faydalı ve çok iyi bir kamptır yaşanan... Tatil yapma fırsatı bulamayan veya hiç olmayan öğrenciler vardır. Bence çok keyifli üç – dört gün geçiriyorlar bu kampta... Çocukların sosyalleşmesi ve kaynaşması açısından çok güzel bir etkinliktir bu kamp... Mesela, yalınız kalmayı tercih eden öğrenciler var... Kamp sonucunda kaynaşmayı, arkadaşlarıyla zaman geçirmeyi başarıyorlar. Bu bile sevindiricidir... Sosyal, kültürel amaçlı bir gezi... Uçağa hiç binmemiş öğrenciler vardı grubumuzda... Gidilip görülmesi gereken bir mekan...

Soru: Yani benim anladığım, götürülen çocuklar 24 saat Kur'an okur, namaz kılar, camiden çıkmaz yönündeydi... Eleştiriler bu yöndeydi... Doğrusu söylediklerinize şaşırmadım dersem yalan olur...

Cevap: Ben gezimizin her anını sosyal medyada paylaştım... Konuk evi gayet rahattı. Şortunu da giyen vardı, atlet bluzunu da giyen vardı...

Fotoğraflar: Rahmican Çalışkan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.