Zentürk, Kıbrıs Postası'na konuştu: "Emperyalizm Kıbrıs'ın kaderini Kıbrıslılara bırakmak istemiyor"

• AB'nin Kıbrıs'ı kendi enerji ihtiyaçlarının ana kıtası olarak gördüğünü savunan Ardan Zentürk, "Kıbrıs adasının etrafında Türk ve Yunan donanmaları ciddi manevralar içerisindeler, her an bir kıvılcım patlayabilir" ifadelerini kullandı.
• Öte yandan, Kuzey Kıbrıs'ta üniversiteler çok önemli olduğunu vurgulayan Zentürk, "Kuzey Kıbrıs dünyanın bir numaralı üniversite coğrafyalarından biri haline geliyor" diye konuştu.

Kıbrıs Postası - Ulaş Barış/Rahmican Çalışkan

Kıbrıs Postası'na konuşan Star gazetesi yazarı Ardan Zentürk, Kıbrıs'ta 3 trilyon Dolarlık bir doğalgaz rezervinden bahsedildiğini işaret ederek, "Bu doğalgaz rezervi bilinen bir şey, yani bu bugün ortaya çıkmadı, bunu zaten dünya 20'nci yüzyıldan bu yana burada olduğunu biliyordu" dedi.Zentürk, 2001 yılında ABD'de bir seminere katıldığında enerji ile ilgili büyük bir düşünce kuruluşunun yöneticilerinin Türkiye ile Kıbrıs adası arasında olan bölgedeki olağanüstü doğalgaz rezervlerinden söz ettiklerini söyledi ve "Ben 2001'den beri biliyorsam bu iş daha önceden de biliniyordur" ifadelerini kullandı.

"EMPERYALİZM KIBRIS'IN KADERİNİ KIBRISLILARA BIRAKMAK İSTEMİYOR"

Kıbrıs'taki çözümsüzlüğün nedeninin doğalgaz rezervleri olduğunu savunan Ardan Zentürk, "Çünkü küresel güçler, yani emperyalizm Kıbrıs adasının kaderini Kıbrıslılara bırakmak istemiyor. Biz Türkiye olarak inanılmaz bir iş yaptık. 2004 yılında Kofi Annan planında Kıbrıs Türk halkının bağımsız ve egemen kararına saygı duyduk. Türk halkı referandumda yüzde 65 'le "evet" dedi. Ama Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde insanların Kıbrıslı Türklerle eşit şartlarda ve bir cumhuriyet şemsiyesi altında yaşamak istemediğini anlamış olduk" dedi.

"KIBRIS'TA TÜRKİYE'NİN ASKERİ OLMUŞ, OLMAMIŞ ŞU ANDA HİÇ FARK ETMİYOR"

Kıbrıs'ta çözümün Türkiye'ye yarayacağının altını çizen Zentürk,"Ben yazılarımda Erdoğan'a "Kıbrıs'ta egemen üs almamız lazım" dedim, bu üs Türkiye'nin güvenliği açısından değil, Kıbrıs'taki soydaşı bir daha kurtarmak isteyeceğimize tedbirimizi almış oluruz diye. Yoksa Doğu Akdeniz'de Kıbrıs'ta Türkiye'nin askeri olmuş, olmamış şu anda hiç fark etmiyor. Türkiye'nin gücü, zaten Doğu Akdeniz'de Kıbrıs olmadan da kendi ulusal menfaatlerini koruyabilecek kapasiteye ulaşmış durumdadır" diye konuştu.

"AB KIBRIS'I KENDİ ENERJİ İHTİYAÇLARININ ANA KITASI OLARAK GÖRÜYOR"

Çözümsüzlüğün Avrupa Birliği açısından da çok büyük bir yıkım olduğunu, ancak aynı AB'nin yine çözüm olmadan bir tek ülkeyi bünyesine aldığını, onun da Güney Kıbrıs olduğunu sözlerine ekleyen Star gazetesi yazarı Zentürk,"Tüm bunlar tesadüf değil, bugün AB burayı kendi enerji ihtiyaçlarının ana kıtası olarak görüyor. Fransa donanma üssü aldı, İngiltere'nin zaten 2 tane egemen üssü var, ABD buraya geliyor Rum kesimi üzerinden ve İsrail ile işbirliği başka boyuta taşınıyor, Yunanistan ve Mısır'ı da katarak. Yani buradaki doğalgazı birileri, "Türkiye ile Kıbrıs Türklerine fazla koklatmadan nasıl sahipleniriz" derdinler. Kıbrıs adasının etrafında Türk ve Yunan donanmaları ciddi manevralar içerisindeler, her an bir kıvılcım patlayabilir, fakat Yunanlıların da kime güvendiğini, onların yayın organlarından anladık. Bize utanmadan bir NATO tatbikatında ABD tarafından vurulmuş fırkateynimiz Muavenet'i hatırlatıyor. Biz o olayın ne olduğunu biliyoruz, ama bize bir daha hatırlatıyor ve "ABD bizim arkamızda siz buralarda fazla dolaşmayın" diyor. Tabi ki dolaşacağız ve sonuç ne olursa olsun buradaki dengeler içinde ne Kıbrıslı Türküne ne de kendi çıkarlarımızı kimseye peşkeş çekmeye niyetimiz yok" ifadelerini kullandı.

"BİZİM KARARIMIZ; MİLLİ BİR BAĞIMSIZLIKTIR"

Zentürk şöyle devam etti: "ABD Türkiye'yi 2009 yılından bu yana, "Ya benimlesin ya yoksun" diye ima ederek zorluyor. Bunun için yapmadıklarını bırakmadılar, en son 15 Temmuz. 1 Dolarlık FETÖ'cü vatan hainlerini bizim üzerimize saldılar, 251 vatandaşımız öldü, kan gölüne döndürdüler memleketi. PKK ile halâ bütün uyarılarımıza rağmen "Onlara dokunamazsın" diyor. Demek ki sen PKK ve FETÖ ile bana karşı bir plan yapmışsın ve bana diyorsun ki; "Ya benimlesin ya toprağın", yok öyle bir şey. Bizi bir karara zorluyorlar, bizim kararımız; milli bir bağımsızlıktır. Biz ABD'ye diyoruz ki; "Gel kardeşim, tıpkı Rusların yaptığı gibi, bizimle bir masaya otur, eşit ve herkesin kabul edebileceği anlaşma metotları üzerinde konuşalım ve buradan bir sonuç çıksın, bu sonucu da biz birlikte uygulayalım", fakat onlar illaki dikte etmeyi tercih ediyorlar, yok böyle bir hikaye, dünyada böyle bir hikaye kalmadı, hele Türkiye açısından böyle bir hikaye yok.

"15 TEMMUZ'DA BAŞARILI OLSALARDI, DOĞU AKDENİZ PAYLAŞILMIŞTI"

ABD, Kıbrıs'ta İsrail'in tercihleri doğrultusunda Rum kesimini destekliyor. Son 6 yıl içerisinde, bu denklem çerçevesinde Libya yıkıldı, Suriye yok edildi, 2013 yılından bu yana Mısır Siyonizm'in kontrolüne verildi ve 15 Temmuz'da Türkiye'de Siyonist lobi tarafından desteklenen bir darbe yaşadık ve püskürttük. Başarılı olsalardı, zaten şuanda Doğu Akdeniz'de plan tamamdı; Doğu Akdeniz paylaşılmıştı, siz de burada parya olmuştunuz. O yüzden işimiz kolay bir iş değil, hep beraber sağlam duracağız ve anti emperyalist mücadeleyi sonuna kadar sürdürmek durumundayız.

"KUZEY KIBRIS DÜNYANIN BİR NUMARALI ÜNİVERSİTE COĞRAFYALARINDAN BİRİ HALİNE GELİYOR"

Kuzey Kıbrıs'ta üniversiteler çok önemli. Hem kültürel anlamda hem Kıbrıs'ın küresel entegrasyonu anlamındahem de mali gelir açısından çok önemli. Sadece eğitim sisteminde, 756 milyon Dolarlık bir gelirden bahsediyoruz, 313 bin nüfusu olan bir ülke için çok keyifli bir sonuç. Yani burada gerçekten bir başarı öyküsüyle karşı karşıyayız gibi bir durum söz konusu.Ayrıca, üniversiteler, gerçekten çok iyi planlanmış ve iyi yönetiliyor anladığım kadarıyla. Kuzey Kıbrıs dünyanın bir numaralı üniversite coğrafyalarından biri haline geliyor"