İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Hasgüler: "İnsan kaçakçılığı eğitim merkezleri üzerinden yapılıyor"

Hasgüler: "İnsan kaçakçılığı eğitim merkezleri üzerinden yapılıyor"

Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) üyesi Prof. Dr. Mehmet Hasgüler İnsan kaçakçılığı konusunda üniversitelere işret edilerek suçlandığını, ancak eğitim merkezlerinin gözden kaçtığını veya unutulduğuna dikkat çekti ve asıl tehdidin bu merkezler olduğunu söyledi.

Yayın Tarihi: 20/01/19 09:00
okuma süresi: 6 dak.
Hasgüler: "İnsan kaçakçılığı eğitim merkezleri üzerinden yapılıyor"
A- A A+

• Kıbrıs Postası'na konuşan YÖDAK üyesi Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, İnsan kaçakçılığı konusunda üniversitelere işret edilerek suçlandığını, ancak eğitim merkezlerinin gözden kaçtığını veya unutulduğuna dikkat çekti ve asıl tehdidin bu merkezler olduğunu söyledi.

• Eğitim merkezlerinden çeşitli gece kulüplerine de insanlar getirildiğini iddia eden Prof. Dr. Hasgüler, Kuzey Kıbrıs'ın sözde bu "eğitim merkezleri" nedeniyle kolayca girilebilen bir yer haline geldiğini aktardı.

• Bu eğitim merkezlerinin denetlenmesi gerektiğinin altını çizen Hasgüler, "Bunlar kendilerine eğitim merkezi diyor, öğrenciler buralara daha ucuza geliyor; Bin TL'ye 2 bin TL'ye kayıt ediliyor. Bu tür yerler Eğitim Bakanlığı'ndan kolayca izin alıyorlar ama kimse bu yerleri denetlemiyor" diye konuştu.

• Bu alanların YÖDAK'a ait olmadığını hatırlatan Hasgüler, denetimden uzak bu eğitim merkezlerinin ülkemiz adına bir tehdit olduğunu savundu ve burada yaşanan olumsuzlukların, üniversitelere yazılmak istendiğinden yakındı.

Kıbrıs Postası - Rahmican ÇALIŞKAN

Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) üyesi Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, Kıbrıs Postası'na çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ülke genelinde 30-40 tane eğitim merkezi, olduğunu ve bu eğitim merkezlerinin öğrenci getirdiğini işaret eden Hasgüler, "Neye göre getiriyor? Bu öğrencilerden insan kaçakçılığı yapılıyor mu?" dedi.

"Eğitim merkezleri ülkemiz adına bir tehdit"

Bu eğitim merkezlerinin denetlenmesi gerektiğinin altını çizen Mehmet Hasgüler, "Bunlar kendilerine eğitim merkezi diyor, öğrenciler daha ucuza geliyor buralara; bin TL'ye 2 bin TL'ye kayıt ediliyor. Bu tür yerler Eğitim Bakanlığı'ndan kolayca izin alıyorlar, ama kimse bu yerleri denetlemiyor" diye konuştu. Bu alanların YÖDAK'a ait olmadığını hatırlatan Hasgüler, eğitim merkezleri ülkemiz adına bir tehdit olduğunu savundu ve burada yaşanan olumsuzlukların, üniversitelere yazılmak istendiğini vurguladı.

"KKTC eğitim merkezlerinden dolayı, kolayca girilebilen bir yer haline geldi"

"Eğitim denilince akla üniversiteler geliyor, ancak bizim devletimizin bu eğitim merkezlerini zor açılan, zor yönetilen ve aynı zamanda denetlenen yerler haline getirmesi gerekir" ifadelerini kullanan Mehmet Hasgüler, Kuzey Kıbrıs'ın bu eğitim merkezlerinden dolayı, kolayca girilebilen bir yer haline geldiğini kaydetti.

"Eğitim merkezlerinden gece kulüplerine insan getiriliyor"

Bu eğitim merkezlerinden çeşitli gece kulüplerine insanlar getirilip, çalışma izni verilmeden, "Öğrencidir" deyip, gece kulüplerinde faaliyet yürüttüklerini iddia eden Hasgüler, "Bunlara müsaade etmemek lazım, çünkü bunlar bir süre sonra kendi kazanımını oluşturacak ve üniversitelerimizin güvenli bir yer olmadığını, insan kaçakçılığı yapan yerler haline geldiği izlenimi oluşmasına sebep olacak" dedi.

"Ülkeler yabancı öğrenci yakalama rekabeti içerisinde"

Kendi ülkesi dışında üniversiteye giden öğrencileri yakalama konusunda, ülkeler arasında büyük bir rekabet olduğunu belirten Prof. Dr. Hasgüler, "Bu rekabet OECD ülkeleri ve G20 ülkeleri içerisinde dönüyor ve bunların da içinde büyükler var" ifadelerini kullandı.

"Türkiye'de yabancı öğrenci sayısı çok az"

Çin'in son 10 yılda, öğrenci sayısını yüzde 323, Bangladeş, İran, Brezilya, Hindistan'ın son 10 yılda yüzde 100'ün üzerinde arttırdığını ve Türkiye'de de yüzde 121'lik artış olduğunu anlatan Hasgüler, "Buna rağmen Türkiye'de yabancı öğrenci sayısı, şu an itibariyle 55 bin- 60 bin dolaylarında; çok az" diye konuştu.

"Türkiye'den önce yakalanan bir üniversite geleneğimiz var"

YÖDAK üyesi Prof. Dr. Mehmet Hasgüler şöyle devam etti: "Bizde de örnek olarak bakıldığında, Türkiye'den önce yakalanan bir üniversite geleneğimiz var. KKTC'nin kuruluşundan sonra izole edilmiş, ekonomik sürdürülebilirliğini kıracak, ekonomik hayatı harekete geçirecek ve gelen öğrenciler üzerinden ekonomik bir aktivite sağlayacak ve bunun üzerinden uluslararası öğrencilerle de Kuzey Kıbrıs'ın görünürlüğünü artıracak bir prensip hakimdi.

"Kaliteli öğretim elemanı getirilip, sayısını artırma çabalarına girişmek lazım"

Dünyada bir rekabet var, fakat ülkemizde rekabete karşı bilim üretme konusunda, AR-GE yapma ve topluma hizmet etmek gibi fonksiyonlar geride kalırken, eğitim-öğretim fonksiyonu çok fazla öne çıktı. Dolayısıyla, geride kalan fonksiyonlar, bilim diplomasisi yapma; akademik kalite noktasında geriye düşmemize sebep oluyor. Bununla beraber, kaliteli öğrenci de bunu etkiliyor. Maaşlar, uluslararası rekabet edilebilir düzeyde olmadığı için uluslararası kaliteli öğretim elemanı getirilip, sayısını artırma çabalarına girişmek lazım.

"Patronlar üniversite kuruyor, ancak AR-GE'ye para ayırmıyor"

Ülkemizde özel sermaye; özel şirketler araştırma-geliştirmeye yatırım yapmıyor. KKTC aslında büyük bir laboratuvar. Yani, patronlar üniversite kuruyor, ancak AR-GE'ye para ayırmıyor, bu AR-GE olmayınca da zıplayamıyoruz"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.