Tarçının eşsiz faydaları, tarçın nasıl tüketilir?

Türkçedeki tarçın kelimesi, Farsçada "Çin ağacı" anlamına gelen "darçin" kelimesinden gelmektedir. M.Ö. 2000'li yıllarda bile baharat ticareti aracılığıyla dünyanın pek çok yerinde kullanılan bu baharat, günümüzde de yaygın bir kullanım alanına sahiptir.

Kalın kabuklu ve yaprak dökmeyen bir ağaçtan elde edilen tarçının hasadı için temel olarak ağacın kabuğu ve yaprakları kullanılır. Genellikle tatlılarda kullanılsa da çay gibi pek çok içeceğin içinde de tüketilebilen tarçının sağlık açısından pek çok faydası mevcuttur.

TARÇININ FAYDALARI

Tarçın, iyi bir antioksidan kaynağıdır. Antioksidanlar açısından sarımsak, kekik, biberiye dahil diğer kuvvetli ot ve baharatlardan bile daha zengindir. Serbest radikallerin verdiği zararı azaltır, yaşlanma sürecini yavaşlatır.

Antiinflamatuvar özelliklere sahiptir. Tarçının içindeki antioksidanlar, anti-inflamatuvar etkiye sahiptir. Bu da kalp hastalığı, kanser, beyin fonksiyonu zayıflaması gibi riskleri azaltır. İltihapları azalttığı için ağrılar için de faydalı olabilir. Kas ağrısını, adet ağrılarını, yaşa bağlı ağrıları azalttığı çalışmalarla görülmüştür.

Kalp sağlığını korur. Yüksek kolesterol düzeyleri, yüksek trigliserit düzeyleri ve yüksek tansiyon dahil en yaygın kalp hastalıklarının risk faktörlerini azaltır.

Kan dolaşımını hızlandırır ve vücut dokusunun kendini yenileme kapasitesini artırır. Bu sayede kalp krizi, inme gibi kalp hastalığı risklerinin azaltılmasına katkıda bulunur.

Diyabete karşı savaşır. Kan şekeri düzeyini azaltmaya yardımcı olur. İnsülin duyarlılığını iyileştirir ki bu da kan şekeri değerlerinin dengede kalması için önemli bir hormondur.

Bilişsel zayıflamaya karşı savaşır, beyin fonksiyonlarını korur. Beyin hücrelerini mutasyondan koruyan proteinleri aktive ederek bilişsel fonksiyonları ve beyin sağlığını iyileştirir. Beynin kendisini Parkinson ve Alzheimer gibi nörolojik bozukluklara karşı korumasına yardımcı olur.

Kanser riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Antioksidan özellikleri sayesinde, DNA hasarlarına, hücre mutasyonlarına ve kanserli tümörlerin büyümesine karşı savaşır. Bilhassa da kolon kanseri riskine karşı iyi gelir.

Enfeksiyonlara ve virüslere karşı savaşır. Doğal bir antibiyotik ve antivirüstür.

Diş sağlığını korur, doğal yollarla nefesi tazeler. Çeşitli çalışmalarda tarçının içindeki özlerin, ağız kokusuna, diş çürümesine, ağız enfeksiyonlarına neden olabilen bakterilere karşı koruyucu bir madde olduğu gösterilmiştir. Ağız bakterilerini ortadan kaldırdığı için ağız kokusuna karşı kullanılabilir.

Kandida mantarını önleyebilir. Mantar önleyici özellikleri sayesinde sindirim sisteminde Kandida mantarının fazla büyümesini durdurabilir.

Cilt sağlığına iyi gelir. Antibiyotik özellikleri sayesinde cildi iritasyonlardan, kızarıklıklardan, alerjik reaksiyonlardan ve enfeksiyonlardan korur. Tarçın özü yağı cilde doğrudan uygulandığında iltihaplanmayı, şişkinliği, acıyı ve kızarıklığı azaltabilir. Balla birlikte kullanıldığında da sivilceye, cilt alerjilerine karşı iyi gelir.

Alerjilere karşı savaşır.

Tatlı tariflerinde şeker kullanma ihtiyacını ortadan kaldırır.

Doğal bir gıda koruyucu olarak kullanılabilir. Antibakteriyel özellikleri sebebiyle gıdaların uzun süre taze kalmasını sağlar.

Bununla beraber, eski çağlardan beri tedavi amaçlı kullanılan ve bugün de pek çok faydasının olduğu keşfedilen tarçın haddinden fazla tüketildiğinde zararlı da olabiliyor. Önerilen kullanım dozu ise tarçını nasıl tükettiğinize göre değişiyor. Örneğin toz halinde tüketecekseniz günde yarım çay kaşığı kadar tüketmeniz öneriliyor. Ayrıca toz tarçını yiyeceklerinize karıştırmanız gerek; doğrudan yuttuğunuz zaman mideniz açısından yıpratıcı olabilir ve boğulma tehlikesi geçirmenize sebep olabilir. Çubuk tarçın ise günde bir çubuk olarak tüketilebilir. Tarçın yağı da günde 1-3 damla şeklinde alınabilir. İlk kez kullanacaksanız bir damla ile başlamanızda fayda var. Ayrıca bir diğer kullanım önerisi ise altı hafta her gün düzenli kullanıp bir hafta ara vermek ya da beş gün düzenli kullanıp iki gün ara vermek şeklinde. Bir diğer önemli husus ise, antibiyotik kullanımı sırasında tarçın kullanımına ara vermek. Tarçın da antibiyotik işlevi gördüğü için, aynı anda iki antibiyotik kullanıyor etkisi yaratabilir; bu da asıl antibiyotiğin etkisini azaltır.

TARÇININ ZARARLARI

Haddinden fazla tüketildiğinde aşağıdaki gibi yan etkileri gözlemleyebilirsiniz:

Vücutta toksik birikmesi.

Prematüre doğum.

Karaciğer yetmezliği: Tarçının içindeki yüksek kumarin oranları karaciğer yetmezliğine sebep olabilir. Düzenli olarak tarçın tüketmek isteyenlerin kumarin açısından daha düşük oranlara sahip olan Seylan tarçınını tüketmesinde fayda var.

Kan şekerinin fazla düşmesi: Doğru kullanıldığı takdirde kan şekerini düzenleyen tarçın, abartılı kullanıldığında kan şekerinizi düşürebilir.

Kanın sulanması: Özellikle Kasia (Çin) tarçınının kan sulandırıcı özelliği vardır. Bilhassa kalp hastalıklarından mustarip olanlarda pıhtılaşma engelleyici olabildiği görülmüştür.

Alerji: Bazı insanlar tarçına karşı alerjiktir. Tarçın alerjisinin yaygın görülen semptomları ise şunlardır: burun akıntısı, göz sululuğu ya da göz ağrısı, nefes darlığı (özellikle de tarçın yağı koklandığı takdirde), mide fesadı, elde veya yüzde şişkinlik, anaflaktik şok (kalp atışında düzensizlik, baş dönmesi, kan şekerinde ani düşüş) ve bulantı.

Cilt tahrişi: Tarçın yağına seyreltmeden dokunduğunuzda cildinizi tahriş edip yanma hissine sebep olabilir.

Kalp atım hızının artması.

Vücut ısısının yükselmesi.