UKÜ'lü Akademisyen, çocuğunda dikkat eksikliği olan ailelere önerilerde bulundu

DEHB'in dikkat, konsantrasyon, dürtü kontrolü ve hareketlilik sorunlarına işaret ettiğini aktaran Gür, bu durumun okul öncesi dönemde belirtiler vermeye başladığını ancak çoğunlukla tanının ilkokulun ilk sınıflarında konulduğunu bildirdi.

Doç. Dr. Gür, çocuğunun böyle bir durumda olduğunu düşünen ebeveynlerin özellikle kendilerince çözüm üretmeye çalışmamalarını ve alanda uzman kişilerle görüşmeleri gerektiğini de kaydetti.

Sınıf öğretmeni ve okulun rehberlik servisiyle iletişime geçilmesinin sağlıklı olacağını sözlerine ekleyen Gür, "Çocuğun almış olduğu tanı, kendine özgü özellikleri ve yapılabilecekler konusunda konuşulmalıdır" dedi.

Doç. Dr. Gür, çocuğun sürekli eleştirilmesi ya da kıyaslanmasının onu depresyona sürükleyebileceğini dile getirerek, arkadaşları içinde de hedef olarak gösterilmemesinin önemine değindi.

Ebeveynlerin bazı durumlarda bu konu hakkında başkalarını suçladıkları ya da aşırı savunmacı bir tutum geliştirdiklerini söyleyen Gür, "Unutulmamalıdır ki kabullenme geciktikçe, bazı şeyler görmezden gelindikçe problemler büyüyecektir" dedi.

Gür, DEHB olan çocuğun arkadaşları kadar uzun süre yerinde hareketsiz bir şekilde oturabilmesinin çok zor olduğunu hatırlatarak, bir bahaneyle onu yerinden kaldırarak, amaçlı bir biçimde hareket etmesini sağlamanın faydalı olacağını belirtti.

Çocuk sevebileceği nitelikteki spor aktivitelerine yönlendirilmesi gerektiğini de bildiren Doç. Dr. Gür, "Spor hem dikkat geliştirmeye yardımcıdır hem de çocuğa bir grup aidiyeti sunarak sosyal iletişimine katkı sağlar" şeklinde konuştu.