Sahiller bitti, sıra dağlarda!

Yayın Tarihi: 22/07/11 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Fasıl 59 olarak bilenen Sahilleri Koruma Yasası diyor ki, , sahillere 100 metre yakına kadar olan bölüme tesis, klübe ve bina inşa etmek yasaktır.

Hatta bir sahil kenarına 4 sandalye bir masa koymak için bile ilgili kaymakamlıktan izin gerekmektedir.

Bunu biz değil, ülkenin yasaları söylüyor.

Tabi ki takan olursa.

Ya da takip eden, yasaların uygulanmasını sağlamak isteyen bir Allahın kulu çıkarsa.

Bun son örneğini Cratos'da yaşadık.

Kaymakam, gitti inşaatı durdurdu, ama durdurulan o inşaat çoktan bitti, şimdi üstünde turistler güneşleniyor.

Yine geçen gün Esentepe sahiline beton döken bir işletmeci dedi ki, 'ben bütün izinlerimi aldım'

Oysa fasıl 59 gayet açık ve sahillere inşaat yapmak bu yasaya göre imkansız.

Yasaları görmezden gelip izin veren makamlar bunu nasıl verdi anlamak mümkün değil.



Aslında bu günkü konumuz sahiller değil ormanlardı.

Hani şu her yangında kül olup giden, ciğerlerimizden birer parça koptuğu yangınlar.

Hadi bu afet olayı!

Ama afetler ve yangınlar bir yana, ağaçlık ormanlar yine kendi insanımızın elleriyle bir bir yok ediliyor.

Çatalköy tepelerine hiç gittiniz mi bilmem…

Ne yalan söyleyeyim son yıllarda ben de gitmedim!

Ama fidenler olmuş, hem de bizim insanımız değil, Türkiye'den buraya tatil yapmak için gelen insanlar.

Oradaki katliamı ve tecavüzü görünce deliye dönmüşler.

Ellerindeki makinelerle yüzlerce de fotoğraf çekmişler.

Bununla da yetinip bizim adresimizi nasıl buldular bilmiyoruz ama, çektikleri resimleri gönderdiler bize.

Bizim gözümüzün önünde yeşil alanlar katlediliyor ama biz görmüyoruz, dışarıdan gelenler uyarıyor bizi.

Belli ki kendileri bu konuda çeşitli acılar yaşamışlar, bizi de uyarıyorlar;

Dağlarınıza, ormanlarınıza kıymayın diye.

Resimler güzelim Çatalköy tepelerine nasıl tecavüz edildiğini gösteriyor.

Neymiş 60 küsur tane villa yapacaklarmış.

Yeşili oradan söküp, beton yığınlarına teslim edeceklermiş.

İyi halt edeceksiniz…

Çobansız sürünün başına bakalım daha ne felaketler gelecek?

Pazarlamacı, şef sekreter ve personel müdürü bir
öğlen paydosunda lokantaya doğru yürümektedirler.
Parktaki banklardan birinin üzerinde sihirli bir
lamba bulurlar. Lambayı ovarlar ve gerçekten de
lambadan cin çıkar.
"Aslında kişiye 3 dilek hakkı veriyorum ama sizler
üç kişi olduğunuz için hepinizin birer dileğini
gerçek yapacağım" der cin.
Şef sekreter arsızca atılarak "önce ben" diyerek
sıranın önüne yerleşir.
"Bahamalar'da, muhteşem bir sahilde tatil yapmak
istiyorum. Tatilim hiç bitmesin ve hiçbir dert
hayatıma girmesin" diye dileğini ifade eder.
Ve hoop, ortadan kaybolur.
Şimdi de pazarlamacı atılır ve "şimdi sıra bende"
der.
"Hayallerimdeki kadınla Tahiti sahillerinde Pina
Colada içmek istiyorum" der ve hoop, o da ortadan
kaybolur.
"Şimdi sıra sende" der cin Personel Müdürüne.
"bu iki salağı öğleden sonra işlerinin başında
görmek istiyorum" der personel müdürü.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları