İnsanlar düzelmedikçe...

Yayın Tarihi: 10/03/10 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Ağzımıza hep sakız etmişizdir;

Kıbrıs Türk toplumu 1974'e kadar toplumu için varken, bu tarihten sonra da bireysel çıkarların peşine düşmüştür diye! Bu doğrudur ama, 1974 sonrası yapılan yanlışların doğruya çevrilmesi için de kimse parmağını kıpırdatmaz, çünkü işine gelmez! Bu zamanla sistem haline gelmiş, bunun dışında düşünenler de hep sistem tarafından dışlanmıştır. Ülkede yaşanan olumsuzluklardan hep siyasetçileri mesul tutmuşuzdur!

Tutmakta da haklıyız ama hiç kendimize dönüp de özeleştiriyi düşünmemişizdir… Bunu başarsak aslında asıl sorumlu kişilerin seçtiklerimiz değil, onları seçen bizler olduğunu anlayacak ve bir de şahsi menfaatler değil de toplumsal çıkarları ön planda tutabilirsek işte o zaman sorunlar kendiliğinden çorap söküğü gibi çözülecektir.

"Bir haftanın yorgunluğundan sonra baba Pazar sabahı kalkmış eline gazetesini almış ve akşama kadar oturup dinlenecek olmanın keyfini çıkartmaya başlamış.

Ama baba bunları düşünürken oğlu yanına gelerek kendisini parka götürmek için geçen hafta söz verdiğini hatırlatmış.Canı hiç dışarıya çıkmak istemediği için bir bahane bulup evde oturayım , dinleneyim diye düşünmüş . Birden gazetenin promosyon olarak verdiği dünya haritası gözüne ilişmiş . Bu haritayı hemen parçalara ayırmış ve oğluna uzatmış ;" bu haritayı birleştirebilirsen hemen gidelim parka " demiş .

Ardından da içinden derin bir oh çekmiş ; "dünyanın coğrafya profesörlerinden birini getirsen yine de toplayamaz bunu iyi akıl ettim " diyerek sevinmiş. Aradan 10 dakika geçmeden çocuk koşarak babasının yanına gelmiş. Baba haritayı düzelttim parka gidebiliriz demiş . Adam önce inanmamış ve görmek istemiş. Görünce de şaşırarak nasıl yaptığını sormuş. Çocuk demiş ki; bana verdiğin haritanın arkasında insan resmi vardı.

"İNSANI DÜZELTİNCE, DÜNYA KENDİLİĞİNDEN DÜZELDİ !..."

NOT: Son günlerde bazı okurlarımızdan bazı eski-yeni siyasetçiler ile bazı belediye başkanları hakkında ciddi ithamlar içiren imzasız yazılar almaktayız. Bilgi, belge ve imza olmayan yazılara bu sayfada yer vermemizin mümkün olmadığını saygı ile duyururuz.


İrsen Küçük: Adayım!

UBP kurmaylarından genel sekreter İrsen Küçük, Derviş Eroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı seçilmesi halinde genel başkanlığa aday olacağı yönünde önemli mesajlar verdi."politikacının hedefi gideceği yere kadar gidebilmektir' şeklinde konuşan Küçük, siyasete başladığı tarihten itibaren kendisine bir çizgi belirlediğini ve bu yolda yürümeye devam edeceğini söyledi. Önceliğin Cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğunu da söyleyen İrsen Küçük, Tahsin Ertuğruloğlu'nun aday çıkması halinde parti tüzüğü gereği kendisinin ihraç edileceğini de ifade etti.




LTB'de 'ilginç' istihdamlar!

Lefkoşa Türk Belediyesi müdür olmaya hazırlanan Aşkan Cemal Efe'nin kızını belediyeye istihdam etmesinin ardından İçişleri Bakanlığı'nın Yerel Yönetimlerden sorumlu müdürü Meriç Taydemir'in de kızını belediyeye istihdam edildiği belirlendi.Maaş ödemekte zorlanan belediyeye yapılan istihdamlar öncelikle belediye çalışanları tarafından tepki ile karşılanırken, işin daha da ilgincinin istihdam edilenlerin işe 5 Mart'ta başladığı ancak seçim yasakları nedeniyle işe giriş tarihlerinin 23 Şubat olarak gösterildikleri iddia ediliyor.





Okur görüşü:
"Yerli esnafı düşünen yok!.."

"Levent bey,
Secim kampanyaları için yüklü miktarda para harcanıyor ama benim sorum bu paranın nerede harcandığıdır. Ülkemde yaşanan ekonomik kriz hakkında vaazlar çeken muhalefet ve hükümet partileri acaba bu parayı Kıbrıs'ta harcayıp batmak üzere olan esnafı biraz da olsa desteklemeyi düşünüyor mu? Kampanyalar için hazırlanacak olan binlerce materyal ve diğer hizmetler yerli şirketlere yaptırılsa bu küçük esnafımız için bir nefes olmaz mı? Ama ne yazık ki bu hizmetler yine Turkiye'de yapılacak ve esnaf da hava alacak. O yüzden ne CTP ne de UBP ekonomi hakkında vaaz atmasınlar. Özellikle işçinin ve esnafın yanında olduklarını savunanlara yazıklar olsun.
(M.A.)

Günün Fıkrası

Şef ne derse..


Teksas'ta haydutluk eğitimi gören bir öğrenciyi azılı haydutların yanına staja verirler. İlk ders olarak bir posta arabası soyulacaktır. Araba durdurulur; Şef haydut:

- "Herkesi indirin arabadan" der.

Bu sırada stajyer arabada yaşlı bir ninenin oturmakta olduğunu fark eder ve

- "Nine otursun bari" der.

Haydutlar hep bir ağızdan
- "Sen karışma, şef ne derse o olur" derler.

Bu sefer şef;
- "Bütün paralarını alın" der.

Stajyer yine atlar:
- "Yaşlı nineninkileri de mi?" diye sorar.

Haydutlar yine hep bir ağızdan
- "Sen sus, şef ne derse o olur" derler.

Bütün paralar alınmıştır. Şef atına biner adamlarına döner ve
- "Bütün kadınlara tecavüz edin" der.

Tam stajyer konuşacakken nine atılır:
- "Sen sus, şef ne derse o olur"

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları