Eroğlu, Ankara'ya savaş mı açtı?

Hassas bir konu olarak değerlendirirdim KKTC ile Ankara ilişkilerini ama artık herşey aşikar oldu. Bir süre önce sarsılan Lefkoşa-Ankara ilişkileri Tahsin Ertuğruloğlu döneminden başlamak üzere Başbakan İrsen Küçük'ün UBP Genel Başkanı ve Başbakan olmasının ardından yeniden kuruldu. Bunu bazı muhalif kesimler acizlik olarak ifade etse de hepimiz kabul etmeliyiz ki Ankara ile Lefkoşa en iyi ve en yakın dönemini yaşıyor.

Kanaatimce bundan muhalefet partilerinden çok Cumhurbaşkanı Eroğlu rahatsız. Sn Eroğlu'nun açıklamalarına baktığımızda İrsen Küçük'ün Ankara Hükümeti ile ilişkilerinin iyi olması O'nu pek hoşnut kılmıyor.

Türkiye Başbakan Yardımcısı ve KKTC'Den de sorumlu Devlet Bakanı Sn Beşir Atalay ile Türkiye Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Sn Binali Yıldırım ülkemize geldi. Muazzam projelere imza atıldı, yollar yapılıyor, havalimanı modernleşiyor, KKTC adeta yeniden yaratılıyor, güzelleşiyor. Bundan daha güzel bir gelişme olabilir mi Allah aşkına? Ekonominin iyiye gittiğini bunun şu an hissedilmese de yakın zamanda hissedileceğini ifade etti Sn Atalay.

Bu açıklamalar üzerine Cumhurbaşkanı Eroğlu hemen bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti ve yaptığı açıklamalarda adeta Ankara Hükümeti yetkililerinin açıklamalarını ve söylevlerinin doğruları yansıtmadığını anlattı.

Eroğlu "İstikrarlı bir gidişten bahsederken, istikrarlı gidişin istikameti sorgulanmaya başlanır. İstikrarlı gidiş yukarıya doğru mu aşağıya doğru mu? Bunu tartışmaya başlamamız gerekir herhalde" Eroğlu, ekonomik istikrarın ancak ekonomik çarkların dönmesi, ekonomik büyümenin halkın da hissedeceği şekilde gerçekleşmesiyle mümkün olduğunu belirtti"

Bu paragraf Sn Eroğlu'nun açıklamalarıyla ilgili bir paragraf. Niye bunu örnek olarak kullanma ihtiyacı hissetti ona gelelim. Başbakan İrsen Küçük'ün göreve gelmesinin ardından birçok alanda yatırımlar gerçekleşiyor, projeler hayat buluyor. Hükümetin kritik bakanlıkları Ekonomi, Maliye, Çalışma, Ulaştırma gibi, tüm bu bakanlıklar olağanüstü süratte çalışmaya ve iş üretmeye başlamış durumda. Muhalefetin eleştirilerine bakmayın, onların çok canı sıkılırsa kendi kendilerini dahi eleştirirler. Memleketin yönetiminden daha dün kovulan siyasi yapıların çok konuşmaya hakkı var mı bu da ayrı konu.

EROĞLU HEM ANKARA'YA HEM KABİNE HAKARET EDİYOR

Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun Erdoğan ve Küçük Hükümetlerinin KKTC'de ekonomik istikrarın oluştuğunu ve gelişmeye başladığını ifade etmelerinin gerçekleri yansıtmadığını ve böyle bir gelişme olmadığını ifade etmesi bana Eroğlu'nun öncelikle Ankara Hükümetine savaş aştığı izlenimini veriyor. Düşünsenize her iki ülkenin hükümetleri, bakanları harıl harıl çalışıp ortaya projeler koyuyor, haya ta geçiriyor ama Eroğlu'na göre yok böyle bir şey. Başbakan Küçük de haliyle buna tepki gösteriyor.

Şimdi Sn Eroğlu söylediklerinde samimi olmadığını kendisi de bilmiyor mu kesinlikle biliyor. Peki neden bu şekilde çıkışlar yapma ihtiyacı hissediyor sizce? Bir düşünün. Dik duran dik başlı kahraman bir toplum lideri olmak için mi? Kime karşı peki? Ankara'ya karşı mı? Ankara düşmanımız mı bizim?

Bu soruları Sn Eroğlu dünkü açıklamasında açıklamaktan kaçındı ve benim AK Parti ile sorunum yok dedi. Eee o zaman nedir bu açıklamaların altında yatan? Beşir bey ya da Binli bey ciddiyetsiz insanlar mı? KKTC'de ekonomik istikrar var ve gelişiyor derken yalan mı söylüyor bu insanlar? Şu an AK Parti Hükümetinin bakanları kelime anlamıyla en iyileri Türkiye'nin.

Ama Eroğlu'na göre İstikrar yok, gerçeği görmek lazım. Ben söyleyim eğer gerçeği görmekten bahsedeceksek. Sn Eroğlu İrsen Küçük'ü söz dinlemediği için istemiyor ve yönetebileceği birini UBP Başkanı yapmak istiyor. Bunu da yapabilmek için Anayasa'nın kendisine koyduğu sınırlamaları alıp çöpe attı. Kendi açıklamaları ile zaten bunu kabul ediyor hakkım var UBP'de diyor. Devletin başı Devletin Anayasasını çiğniyor adeta. Olacak iş değil.

Sn Eroğlu'nun dünkü basın toplantısındaki açıklamalarına bakıyorum. Kaşif mi aday kendisi mi belli değil. UBP'nin Genel Başkanı mı Cumhurbaşkanı mı belli değil. Yaşım tutmaz geri dönecek değilim diyor ama sanki Kaşif dışında bir veliaht bırakma telaşı yaşıyor.

Kimse bu halkı aptal yerine koymasın. Siyaset adabıyla ahlakıyla yapılır. Şu an bu kantar kaçtı. Güzellikle olmazsa zorla olacak uyarısını yapmakta fayda var.

Yalan mı bu yazdıklarım? Ankara Hükümeti de Başbakan İrsen Küçük'ü icraatlarından ötürü destekleyince Ankara'ya dahi savaş açıyor Sn Eroğlu.

Açıkçasını söylemek gerekirse Kuzey Kıbrıs'taki siyaset zor bir sınav veriyor. Sürdüğünüz aracın hızını artırdığınızda yoldan çıkma ihtimaliniz de artar. Virajları aldıkça aracın her an altınızdan kaçacağı hissiyatı dolar içinize ve yavaşlarsınız. Buna rağmen ben daha da hızlı sürerim banane diyorsanız bu arabayı başınıza giydiğinizde de ağlamayacaksınız.

Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın efendiler.