Maliye politikalarında vergilerin önemli

Yayın Tarihi: 30/12/13 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Devletler ekonomik, mali ve sosyal nedenler dolayısıyla gerçekleştirilmesini öngördükleri müdahaleleri vergi ve vergilendirme uygulamaları kapsamında uygulama yönüne gitmektedirler. Ayni doğrultuda olmak üzere, maliye politikasının amaçlarına ulaşabilmek açısından vergiler bütçelerin vazgeçilemeyecek gelir araçlarından biridir.

Vergiler aracılığı ile ülkenin genel sosyal, ekonomik ve mali yapısı üzerinde etkili olmak suretiyle ülkenin refahı için amaçlanan etkiler yaratılabilmektedir. Vergi sisteminin uygulanmasında mal ve hizmet üretimi ile tüketim kararlarının etkili olması için verginin tarafsızlığı, adaletliliği, genelliği ve sosyo-ekonomik yansımalarının olumsuz etkilerinin olmaması gerekir. Örneğin, bağımsız (esnaf, zanaatkar v.b) veya ücretli olarak çalışan bir kişinin fazla çalışma dolayısıyla elde edeceği ek gelirin veya ücretin yüksek vergi oranları dolayısıyla bir bölümünü vergi olarak ödemek zorunda kalması halinde girimcinin veya kişinin elde edeceği gelirin vergi sonrası büyük oranda kaybetme riskine katlanmaya değmeyeceğini dikkate alması sonucu yatırım yapma olanaklarından vazgeçmesi büyük olasılıkla mümkündür. Özellikle de KKTC'nin henüz sonuçlandırılmayan statüsünün belirsizliği ile halkın devleti ve kamu kurumlarını yönetenlere olan güvensizliği dikkate alındığında bu olasılığın çok daha yüksek olduğu görülmektedir.

Vergiler vasıtasıyla belirli sektör veya bölgelere değişik sektörlerde ve büyüklüklerde yatırım yapılması hususunda teşvikler öngörülürken, bu kararların verilmesinde çok dikkatli davranılmalı, teşvik uygulamaları sürekli izlenip değerlendirmeli ve ülkeye sağladığı ekonomik katkılar ölçülüp gerekirse düzenlemeler yapmak suretiyle güncelleştirilmelidir. Ayrıca, teşviklerden yararlananların bu hakları istismar etmek suretiyle haksız kazanç elde etme olasılıkları da önlenmeli ve cezalar artırılmalıdır.

Vergilerin ekonomik denge aracı olmasındaki amaç, fiyat dengesinin korunması ve ekonominin çalışma düzeyinin sürekliliğinin korunmasıdır. Cari fiyat düzeyinde toplam talebin toplam arzdan fazla olduğu, diğer bir ifadeyle enflasyonist bir ortamda, talep fazlasını giderici veya arzı artırıcı yönde vergi uygulamaları önem kazanmaktadır. Tersi bir durumda, yani cari fiyat düzeyinde toplam arzın toplam talepten fazla olduğu, diğer bir ifadeyle deflasyonist bir ortamda ise, talebi artırıcı ve talep yetersizliğini giderici vergi uygulamalarına gerekli önemin verilmesi gerekir.

Dolaylı vergiler,(örneğin KDV, BSİV, Fonlar vs.) etkilerini çok kısa sürede gösteren, talebi azaltma özelliği fazla olan, uygulanması kolay ancak tepki çeken bir içeriğe sahiptir. Ayrıca, vergi eşitliği ve gelir dağılımı bakımından sorunlar yaratan özellikleri de vardır.

Dolaysız vergiler (Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi vs.) ise, dolaylı vergilere oranla vergi ödeme gücüne ulaşabilmek bakımından uygulanan vergi türüne göre değişmekle beraber, Vergi Cetvellerindeki artan matrah ile oranlılık, indirim, muaflık ve istisna uygulamaları dolayısıyla çeşitli üstünlüklere sahiptir. Bu tür vergiler dolaylı vergilere oranla etkilerini daha uzun sürede göstermektedir. Ancak, çok ağır vergiler yükümlülerin vergi ödeme psikolojisine uygun olmadığı için, özellikle KKTC'de olduğu gibi vergi kaybının yoğun olduğu vergilendirme uygulamalarında hiç de küçümsenemeyecek oranda idari, mali ve sosyal sorunlara neden olmaktadır. Bunların da başında kayıtdışılık gelmektedir.

Vergiler ve özellikle dolaylı vergiler fonlar satın alma gücünü doğrudan azaltıcı özellik taşır. Bu gerçek dikkate alınarak bütçe açıklarını kapatmak amacıyla gelişi güzel yöntemlerle vergilerde ve fonlarda belirli belirsiz zamanlarda artışlar yapmak halkın sosyo-ekonomik yapısı ve zor koşullarda faaliyet gösteren işletmelerin rekabet edebilirliği potansiyeli üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Özellikle, sabit gelirli veya çok sınırlı mali olanaklara veya sermayeye sahip olanların ekonomik koşullara uyum sağlamaya çalışan kesimlerin enflasyonun olumsuz etkilerine ek olarak birde vergi etkisi altında kalmaları sonucu yaşam düzeylerinden veya sermayelerini azaltmak zorunluluğunda kalmaları nedeniyle fedakârlık etmek durumunda kaldıkları için bu kesimlere yönelik aşırı vergi ve fon uygulamalarının sosyal problemler yarattığı için bu konuda acilen gerekli önlemlerin alınması, aksi halinde KKTC'deki sosyo-ekonomik olumsuzlukların daha da artacağı aşikârdır.

Sözkonusu olumsuzlukların azaltılması amacıyla ülke gerçeklerine uygun maliye politikalarının ciddiyetle uygulanması gerekir. En basit halk ifadesi ile devlet halkın alım gücünün yükselmesini sağlarken piyasaya ucuzluk getirmek ve işletmelerin rekabet edebilirliğini sağlamak için önlemler almalıdır. Diğer bir ifadeyle, hükümetin başarı derecesinin sadece kamu görevlilerinin ve emeklilerin maaşlarını ve 13. maaşlarının ödenmesi ile değerlendirilmesi anlayışından vazgeçilmelidir.

Özetle, mevcut ekonomik bozukluklar ve meydana gelebilecek sorunların giderilmesinde vergi politikaları önemli bir araç durumundadır. Bu politikalar oluşturulurken sadece vergi ve fonların indirilmesi veya teşviklerin geliştirilmesi değil, KKTC vergi hukukunun da uluslararası vergi hukuku paraleline getirilmesi ve vergi sistemi ile uygulamalarının etkinleştirilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılırken bu yasaları uygulayacak personelin de eğitimli ve mesleğinde uzmanlaşmış kişilerden oluşmasına azami özen gösterilmelidir. Unutulmamalıdır ki başarının temeli hiçbir mesleki bilgi, eğitim ve yeterli tecrübesi olmayan ve sadece arabalarında siyasi parti kurdelesi taşıyan kişilerin sorumlu mevkilere veya makamlara getirilmesi ile sağlanamaz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.