Çevre Bakanlığı: "Çölleşme ile en iyi mücadele yöntemi ağaçlandırmadır"

"195 ülkenin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 17 Haziran 1994 tarihinde Paris'te kabul edilmiştir. Sözleşme'de çölleşme kurak, yarı kurak ve yarı nemli alanlarda iklim değişimi ve insan aktivitelerinin de dâhil olduğu çeşitli etmenlerin sonucunda oluşan "arazi bozulumu" şekilde tanımlanmaktadır. Bugün dünyanın çözmesi gereken en önemli problem, insanların temel ihtiyaçlarını karşılayan, sürdürülebilir tabii kaynak yönetimini sağlayacak bir sistem kurmaktır. Bu hedefi gerçekleştirmek için ortaya konan Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi'nin temel maksadı, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için çölleşmeyle mücadele etmek ve kuraklığın tesirlerini hafifletmektir.

Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğinin etkileri yalnız küresel olmadığı gibi, bunlarla da sınırlı değildir. Bölgesel ve zamansal farklılıklar oluşturmaktadır. Ülkemiz küçük bir ada ülkesi olmasına rağmen, küresel ısınmadan oldukça fazla etkilenmektedir. Bunlara bağlı olarak da verimli toprakların verimsizleşmesi, arazi bozunumu ve başka bir ifade ile çölleşme olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tüm insanlığın ortak mücadelesini ve tedbirler almasını zorunlu kılan çölleşme, toprağın verimliliğini azaltmakta, bitki örtüsünü bozmakta, doğal kaynakların azalmasına ve daha birçok olumsuzlukla insanoğlunu yüz yüze bırakmaktadır.

Çölleşme ile en iyi mücadele yöntemi ağaçlandırmadır. Bakanlığımıza bağlı Orman Dairesi tarafından ağaçlandırma faaliyetleri devam etmektedir. Ayrıca sıcaklıkların artmaya başladığı son günlerde, ormanlarımızı yangına karşı koruma amaçlı olarak, yangın söndürme helikopteri Bakanlığımızın girişimleri ile Haziran- Ekim dönemlerini kapsayacak şekilde kiralanmıştır.

Hem sıcak hava koşullarının etkisiyle hem de değişen iklim koşullarına bağlı olarak, su kıtlığı yaşayan ülkelerin arasında yer almaktayız. Ülkemizde yaşanan su kıtlığını fakında olarak, suyu tasarruflu kullanmak hepimizin görevi olmalıdır. Çalışmalarına hızla devam ettiğimiz ve Türkiye'den gelecek olan suyun da verimli kullanılarak, sürdürülebilirliğinin sağlanması yine bizlerin görevi olacaktır.

Çölleşme ile mücadelede kurumların olduğu kadar bireylerin de görevleri vardır. Her konuda olduğu gibi çölleşme konusunda da, kalkınma ile çevre arasındaki dengeyi gözeten, sınırlı kaynakları tüketmeden gelecek nesillerin gereksinimlerini göz önünde bulunduran "sürdürülebilir kalkınma" anlayışı, çevreye duyarlı politikaların üreterek uygulanması için Bakanlık olarak mücadeleye devam edeceğiz."