Bir kere aldatan bin kere aldatır
Bilim, aldatanların aldatmaya doymadığını ortaya koyuyor.
Aldatmak ve aldatılmakla ilgili sayısız şiir, şarkı, roman, kişisel gelişim kitabı, araştırma ve boşanma davası var. Tek eşliliğin giderek zorlaştığı ve kolay "eş" bulmak için uygulamaların dahi yazıldığı bir çağda konuyla ilgili nasıl avunmamız gerekiyor, bilmiyoruz.
Bilim dünyası da avunmamızı ister gibi görünmüyor. Journal of Research in Personality dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma diyor ki "Adam adamı bir kere aldatır." Sevgilisini ya da eşini birinin elinden alarak ilişkiye başlayan insanların, başladıkları ilişkide de aldatmanın gölgesinde olacaklarını vurgulayan araştırmanın başında psikolog Joshua D. Foster bulunuyor.
"Eş çalma" konusunda üç farklı çalışma yürüten araştırma ekibinin bulguları arasında eşlerini birinden "çalanların" ya da bir ilişki sürerken aşk yaşamaya başlayıp ayrılığa sebep olanların daha az sadık, daha tatminsiz ve ilişkiye daha az bağlı olduğu var.
Ilişkilerine birini aldatma temelinde başlayanlar her zaman "daha iyisini" aramaya ve de aldatmaya devam ediyorlar. Araştırmacılardan Christian Jarrett Research Digest'e "Daha önce eşini terk etmiş biri, bunu neden yeniden yapmasın?" diyor. Kimileri için bu durum bir güç gösterisine bile dönüşebiliyor.
Bir başka araştırma da Denver Üniversitesi'nden geliyor. 18-35 yaş aralığında 484 bekar katılımcı ile gerçekleştirilen bu çalışmanın sonuçlarına göre daha önce aldatan kişilerin yeniden aldatma oranı 3.5 katı daha fazla. Ayrıca, birini aldatan kişilerin karakteristik özellikleri de pek hoş değil. Insanlara kibar davranmayan, dikkatsiz ve sorumsuz, genellikle narsist karakterler aldatmaya eğilimli oluyorlar. Öte yandan, aldatma kapsamında günlük cinsel ilişkiler de var.
İnsanların neden aldattığına dair net sonuçlara ulaşamasak da aldatan insanlarla ilgili veriler bulabiliyoruz. Sizinle olmak için birini terk eden kişilerin bir gün size de terk etmesi çok olağan değil mi? Aşkın gözü kör olsa da kulakları keskin olmalı. Kıssadan hisse: Yuva yıkanın yuvası olmaz
Bilim dünyası da avunmamızı ister gibi görünmüyor. Journal of Research in Personality dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma diyor ki "Adam adamı bir kere aldatır." Sevgilisini ya da eşini birinin elinden alarak ilişkiye başlayan insanların, başladıkları ilişkide de aldatmanın gölgesinde olacaklarını vurgulayan araştırmanın başında psikolog Joshua D. Foster bulunuyor.
"Eş çalma" konusunda üç farklı çalışma yürüten araştırma ekibinin bulguları arasında eşlerini birinden "çalanların" ya da bir ilişki sürerken aşk yaşamaya başlayıp ayrılığa sebep olanların daha az sadık, daha tatminsiz ve ilişkiye daha az bağlı olduğu var.
Ilişkilerine birini aldatma temelinde başlayanlar her zaman "daha iyisini" aramaya ve de aldatmaya devam ediyorlar. Araştırmacılardan Christian Jarrett Research Digest'e "Daha önce eşini terk etmiş biri, bunu neden yeniden yapmasın?" diyor. Kimileri için bu durum bir güç gösterisine bile dönüşebiliyor.
Bir başka araştırma da Denver Üniversitesi'nden geliyor. 18-35 yaş aralığında 484 bekar katılımcı ile gerçekleştirilen bu çalışmanın sonuçlarına göre daha önce aldatan kişilerin yeniden aldatma oranı 3.5 katı daha fazla. Ayrıca, birini aldatan kişilerin karakteristik özellikleri de pek hoş değil. Insanlara kibar davranmayan, dikkatsiz ve sorumsuz, genellikle narsist karakterler aldatmaya eğilimli oluyorlar. Öte yandan, aldatma kapsamında günlük cinsel ilişkiler de var.
İnsanların neden aldattığına dair net sonuçlara ulaşamasak da aldatan insanlarla ilgili veriler bulabiliyoruz. Sizinle olmak için birini terk eden kişilerin bir gün size de terk etmesi çok olağan değil mi? Aşkın gözü kör olsa da kulakları keskin olmalı. Kıssadan hisse: Yuva yıkanın yuvası olmaz
Diğer YAŞAM Haberleri
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.