Sertoğlu: "Lefkoşa tamam değil"

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile Demokrat Parti (DP-UG)'nin ortak Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkan adayı Hasan Sertoğlu, başkentte Belediyecilik namına hiç ama hiçbir şeyin gerçekleşmediğini, halinin tam anlamıyla içler acısı olduğunu belirterek "Hayatımda birçok yerde yöneticilik yaptım, bazı şeylerin parayla alakası yok. Halkla belediye arasında bir uçurum var, Lefkoşa tamam değil" dedi.

"Lefkoşa'nın hali içler acısı"

Kıbrıs Postası'na konuşan Hasan Sertoğlu şöyle dedi; "Bir yılda çok şey değişti… Gittiğimiz yerlerde, insanların arasında bunu gözlemliyoruz. İnsanların bir yıl önceki bakış açısıyla şimdiki bir değil. Sokaklarda şahsıma inanılmaz güzel bir güven var ve bundan çok memnunuz. Sokakta 10 kişiden 9'unun 'kurtarırsan sen kurtarırsın' teveccühünü yaşıyoruz… Son 15 gündür ziyaretlerimize gezilerimize arkadaşlarımızla beraber başladık. Ziyaretlerimiz sırasında Lefkoşa'nın içler acısı halini üzülerek görüyoruz… Tam bir felaket… Haspolat'a gidiyoruz, Hamitköy'e gidiyoruz Marmara'ya, Surlariçi'ne… Ve insanlar 'biz, bu belediyeden bu haliyle vazgeçtik' diyorlar…"

"Belediyecilik namına hiç ama hiçbir şey yok, sıfır hizmet"

"LTB hiçbir icraat yapmıyor. Belediyecilik namına hiç ama hiçbir şey yok… Yurtdışından, Türkiye'den misafirlerimiz gelir ve açıkça 'sizin başkentiniz bu mu? Doğu'daki köylerimiz bile bu kadar düzensiz ve pis değil' diye sorar…

Bakın meclisin arka yolunu devamlı kullanıyorum mesela… Cumhuriyet meclisinin bahçesinden ağaç dalı kesilir ve atılır. 5 gün yerde kaldı… Böyle bir şey olabilir mi? Hizmet sıfır… İnsanlar neredeyse Lefkoşa'dan ayrıldıklarına, taşındıklarına seviniyor. Bunu övünerek anlatabiliyor. Bu hale geldi…"

"Belediyenin iç düzeninde değişim yok"

Sertoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; "Çalışan da haklı; Onları da kendi pencerelerinden dinlediğinizde haklıdırlar çünkü hiçbir sorunları özünde çözülmedi. Esas çalışanlar LTB'de yine eziliyor buna karşılık yan gelip yatanlar yine el üstünde… Düzen aynı, bu konuda hiçbir değişiklik yok. Biz bunu görüyor, gözlemliyor ve biliyoruz… (çalışanlar arasında) kim daha çok gösteriş yaparsa ve forsu varsa yine el üstünde. Ya esas çalışanlar? Onların da bu tablo karşısında doğal olarak bozulan motivasyonu… Belediyede sorunun odağından biri olan içyapı ve düzen aynı, bu konuda da değişim yok"

"Bu düzen 'tamam' değil"

Motivasyon çok önemli; sen gerçek çalışana hakkını vereceksin. El üstünde tutacaksın… Sabah parmağını basıp kaçana, icabında işe hiç gelmeyen, aylarca ortada görünmeyen olursa motivasyonlar bozulur. Bu vaziyet de aynı belediyede.. Hepsi tespitlidir; Bu düzen tamam değil…"

"İç hiyerarşi en üstten en alta yeniden dizayn edilmesi lazım"

"İçyapıda hiyerarşik problemler var; hem de çok ciddi problemler bunlar…

En üstten en alta yeniden dizayn edilmesi lazım. Gerçek çalışanların ve hak edenlerin haklarını vermek lazım. Belediyeciliğin bir yönü de budur. Bu yapılırsa görün bakalım Lefkoşa ne hale gelir."

"Bunların parayla hiç alakası yok"

"Belediyenin ciddi maddi sıkıntısı olabilir, bunu anlarız. 100 kusur milyon borcu olabilir bunu da anlarız ama anlayamadığım sokakların içler acısı şu halidir. Lefkoşa'nın, Hamitköy'ün, Haspolat'ın halidir… Bunların parayla hiç alakası yoktur. Hak etmiş olana hak ettiğini vermezseniz, daha çok çalışan daha çok ezilirse sonu bu olur. Bir işletme prensibi olarak bu söz ettiğim dünyanın her yerinde böyledir. İşçiyse işçi, memursa memur… Hakkını vereceksin.

Âdeta canını dişine takan, LTB için gayret sarf edip ter akıtana sırtını dönüp, yan gelip yatan, dosdoğru işlemeyen oluyorsa belediye düzelmez. Radikal kararların üretilmesinden korkmayacaksınız ama bunu yaparken pozisyonu iyi okuyacaksınız. "

Dedikodular… "Alın teri akıtan herkese belediyede iş vardır"

"Son günlerde bir dedikodu var: 300-400 kişiyi işten atacakmışım(!) Bakın, bizim derdimiz birini ekmek parasından etmek değildir. Derdimiz 'herkes aldığı paranın hakkını versin, vermeli' düşüncesidir. Herkes LTB'de halkın verdiği vergiler yoluyla maaşını alıyorsa bunun iâdesini yapacak. Alın teri akıtan herkese iş vardır bu belediyede… Ama bir gün gelip beş gün gelmeyen, yan gelip yatan, forsuyla hava atan… Bunlara ihtiyacı yok bu belediyenin. Çalışanların, gerçek anlamda çalışanların endişelenmesine gerek yok. Benim partici, hizipçi bir idareci olmadığımı herkes bilir…"

"Hayatımda birçok yerde yöneticilik yaptım"

"Bir ittifakın adayısınız; Göreve gelirseniz 'işimi hallet, bak bu LTB'de şu benim kızdır, yeğendir, ilgileniver' telefonları gelecek mi sizce eskiden olduğu gibi?" şeklindeki soruya karşılık LTB Başkan adayı Hasan Sertoğlu şu yanıtı verdi; "Ben iki parti başkanına da Sayın Özgürgün ve Sayın Denktaş'a bana olan güvenlerinden ötürü teşekkür ediyorum. Ben bu sorunuza yönelik konuları başından konuştum zaten; hayatımda birçok yerde yöneticilik yaptım, oralarda da böyle biri değildim. Benim için aslolan hak edenin hakkını almasıdır. Akrabadır, dayı kızıdır, partilidir, değildir benim için önemli değil. Parasını alan karşılığını verecek başkentliye"

"Halkla belediye arasında derin uçurum var, kucaklaşma lazım.."

Sertoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; "Lefkoşa halkıyla belediye arasında inanılmaz derin bir uçurum var. Halkla belediyenin kucaklaşması lazım. Çalışanlarla halkın iç içe olması lazım. Değil bir muhtar bir vatandaş dört beş kez belediyeye aramayacak derdini anlatmak, işini görebilmek için… Böyle bir şey yok. Telefon edilmeden problemin görülüp halledilmesi lazım… Bu kadar fazla personeli olan bir belediyenin sorunları anında çözebilmesi lazım değil mi? Eğer bu olmuyorsa aksilik başka yerde demektir. Fotoğrafı böyle görmek lazım. Çalışanla el ele, gönül bağı kurarsanız halkla kucaklaşırsanız çok kolaydır bu işler; Bakın tekrar söylüyorum çok kolaydır, çözülür…"

"Fellahoğlu'na soruyorum: 15 günde ne oldu da umutlandın?"

"(kendisiyle hiçbir problemim yok, 20 senelik arkadaşımdır) LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu'nun adaylığı açıklanmadan belediye önünde önce canlı yayında dinledim; Obama bile kurtaramaz diyor LTB'yi… Sizin aracılığınızla sorayım kendisine: 'battığını kabul ettiğin ve Obama'nın bile kurtaramayacağını söyleyebildiğin bir başkanlığa ne nasıl oluyor da aday olabiliyorsun? 15 günde ne oldu da umutlandın? İnanmıyorsan neden tekrar aday oluyorsun?'…

İnancın yoksa bu işi yapmayacaksın. Halk, tercihini yaparken neye bakacağını çok iyi bilir; Lefkoşa hak ettiği değeri bulması, başkent olabilmesi lazım. Tüm belediyelere de örnek olması lazım…'"

Seçilirse Futbol Federasyonu ne olacak?

"…bu binayı, buraları belki bilmezsiniz. Bu binada fareler gezerdi… Kırık dökük ahşap, tozlu bir halı.. Basmaya çekinilirdi… Bu hale getirdik. Bugün, KTFF herkes tanır. Tüm yaşam tarzlarını kin ve nefret üzerine kuranlar bunu anlayamazlar. Onların deri 'küçük olsun bizim olsun' dur… Toplumu, gençliği düşünen pek fazla insan göremiyorum ben… KTFF sorunuza gelince: bir kere federasyondan yüzde yüz gitmem. KTFF bu hallere kolay gelmedi; Burada 4 yıldır verdiğimiz başarı mücadelesi yazsak roman olur. Haziran ayında zaten normalde Genel Kurul, seçim var. Birkaç komitede aktif olarak yer almayı, özellikle dış ilişkiler gibi komitelerde görev almayı isteyeceğim… "