Basın- Sen BRTK'da kitle toplantısı gerçekleştirdi

Değerli Basın Emekçileri; Yıllardır sürdürülebilir olmayan politikaların uygulanmasının bir sonucu olarak bugün, birçok kurum kuruluş ve nihayetinde ülkemizin geneli, birçok açıdan büyük sorunlar yaşamaktadır. Ayrı bir yönetime ve coğrafyaya sahip olduğumuz 40 yıllık geçmişimiz, atılan yanlış adımlarla doludur. Uygulanan ekonomik, soysal ve siyasal politikaların 40 yıl sonra bizleri taşıdığı bugünkü nokta, ne kabul edilebilir ne de sürdürülebilir bir durumdur.

Ülkemizin genel olarak yaşadığı sorunları, daha küçük ölçekte kurumlarımız ve insanlarımız da yaşamaktadır. Toplumsal, Siyasal ve ekonomik dönüşüm noktasındaki isteksizliğimiz ve hantallığımız, bizlere sadece zaman kaybettirmekte, bugün yaşanan zorluklarımızın daha bir büyümesine ve nihayetinde kısacık ömürlerimizin bir kabusa dönüşmesine kaynaklık etmektedir.

İnsan odaklı ve sürdürülebilir olmayan hiçbir uygulama, uzun ömürlü olmadı/olamaz. Bundan dolayıdır ki, tarihimiz bir yapboz tahtasını andırmaktadır. Geçmişte ve bugün ülkemizin her alandaki serüvenine, uyguladıkları politikalarla yöne verenler, büyük yanlışlar yapmışlar, toplumumuzun geleceğini ipotek altına sokarak, sahip olduğumuz birçok toplumsal değeri yitirmemize neden oldular.

Bugün ve geçmişte, gerçekleri ifade eden ve doğru uygulamalar öneren pek çok örgütümüz, insanımız olmuştur. Ancak, bilinçli bir biçimde oluşturulan şu anki siyasal ve toplumsal yapı, bunları dışlayarak, bugünümüzü ve geleceğimizi zor bir duruma sokmuştur.

Yine de, geçmişe bakarak sızlanmanın bir yararı olmadığı tespitini yapan sendikamız, tüm toplumsal kesimlerin, bugünümüzü ve geleceğimizi kurtarmak adına harekete geçilmesi gerektiğini önermektedir. Olumsuzluklara karşı sergilediğimiz günlük karşı duruşlar, gerekli ve anlamlı olmakla birlikte, bugünden başlayarak her konuda ve her kurumda, bir yeniden yapılanma sürecini hayata geçirmemiz kaçınılmazdır. Bu değişim, içerisinde geçici "kayıpları" barındırsa bile, sivil toplumun ve onun örgütlü güçlerinin talep etmesi ve zorlaması gereken bir süreçtir.

Siyasal erk, bu dönüşümü kendisinden başlayarak desteklemeli, doğru insanlarımızın doğru yerlerde konumlanmasına fırsat tanıyarak, böylesi bir sürecin yaşanmasına zemin hazırlamalı, dönüşümün hızlanmasını sağlamalıdır. Adam kayırmacılığın, adaletsizliğin, hukuksuzluğun, plansızlığın, öngörüsüzlüğün, bencilliğin vb. bizleri getirdiği nokta ortadadır. Bu ülkede yaşayan her birey, bu gerçekliği en çarpıcı şekliyle yaşamaktadır. Ve bilinmelidir ki, ayrıcalıklı küçük bir kesimin yaşadığı lüks yaşamların da mutlaka bir sonu vardır. Dünya bunun örnekleriyle doludur.

Sendikamız Basın-Sen, bu perspektifle, kamuda ve özel sektörde örgütlü oldu her noktada, "Farklı bir medya mümkün" temel başlığı altında, bir hareket başlatma kararı almış bulunmaktadır. Bu amaçla sendikamız, ilk kitle toplantısını, birçok sorunu bir arada yaşayan Bayrak Radyo Televizyon Kurumunda gerçekleştirerek, yaptığı tespitleri ve önerilerini kitleyle paylaşacak, toplantı sonrasında ortaya çıkacak sonuçlar, sendikamızın kurum özelindeki sendikal mücadelesine rehberlik edecektir.

Değerli Basın Emekçileri; Sendikamız, Bayrak Radyo Televizyon Kurumunun, şu anki yapısıyla ve hiçbir yönüyle sürdürülebilir olmadığı tespitini yaparak kısa, orta ve uzun vadede birtakım köklü çalışmaların yapılması gerekliliğine inanmaktadır.

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu gerçeği, kurumsal ve personel sorunları olmak üzere, iki temel başlık altında ele alınması gereken bir gerçekliktir. Bu konuda çok geniş kapsamlı bir çalışmaya gereksinim duyulmakla birlikte, bugüne kadar yaşanan pratikler, yapılan yasa taslağı çalışmaları ve benzer süreçler, sırasıyla ne yapmamız gerektiği noktasında bizlere birtakım temel fikirler vermektedir.

Özellikle Ocak 2014 sonu itibarıyla, vardiya/risk ödeneklerinin ödenmemesiyle karşı karşıya kaldığımız durum ve sonrasında, yalnızca çalışanların aldıkları ödenekler üzerinden giderek sergilenen sorun çözme yöntemleri, doğru değildir ve kurumun karşı karşıya bulunduğu temel sorunları çözmekten uzak bir yaklaşım biçimidir.

Bayrak Radyo Televizyon Kurumunun yıllar sonra bugün ulaştığı yapı (karmaşa hali), hem personel anlamında, hem teknik anlamda, hem fiziki anlamda, hem de yönetsel anlamda doğru bir yapı değildir. Gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin, oluşumunda payının bulunduğu bu yapı, önceden planlanmış ve gelecek adına sürdürülebilir öngörüler içeren bir planın ürünü değildir. BRTK gerçeği, içerisindeki tüm olumluluklara rağmen, öngörüsüzlüklerin gölgesinde ve çarpık biçimde şekillenmiş, bir sonuçtur sadece.

Sendikamız ilk günden başlayarak sorun olarak nitelenen gelişmeler karşısındaki tavrını, özellikle siyasi ve yönetsel sorumluluğu bulunan merciler özelinde sözlü ve yazılı olarak dile getirmiş ve o gün için kısa vadeli çözümler öngören 18 Şubat tarihli 10 maddelik bir öneriler paketini ilgili mercilere vermiştir. Sendikamız ayni şekilde, geçmişte ve bugün kurumumuzda yaşanan süreçlerle ilgili birçok yayın yapmış, görüşmeler gerçekleştirmiş ve gerçekleştirmektedir. Yapılan yayınların önemli bir bölümü, yaşanan gündelik sorunlardan yola çıkılarak yapılmış olmakla birlikte, içerdiği çözüm önerileri anlamında tüm zamanlara işaret etmektedir. Ayni şekilde sendikamız, geçmişte birçok yasa tasarısı hazırlama sürecinde, temsilcileri aracılığıyla yer almış, her yönüyle düzgün bir kurum yaratma çabalarına katkı koymuştur. Fakat ne yazık ki, bu çabaların hiçbiri sonuca götürülmemiştir.

Bugün bir kez daha, kralın çıplak olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Ancak, buna karşın ne siyasal erk, ne kurumumuzun Yönetim Kurulu, ne de her dört çalışandan üçünün oyuyla, yetkili "sendika" olan Bay-Sen, aslında yıllardır var olan, ancak şu anda daha bir görünürlük kazanan bu krizi yönetebilmiştir. Uzaktan kumandayla ve gerçek sorunlarımızdan uzak bir anlayışla yönetilen "yetkili sendikanın", bu yapısıyla ne kuruma, ne de kurum çalışanlarına verebileceği hiçbir şey yoktur.

Çalışanlar, belirsizlik içinde geçen uzun çalışma yaşamının ardından bitkin düşmüş ve ağır bir psikolojik baskı altında çalışma yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Bu yetmezmiş gibi, kurumun özellikle amirler/sorumlular düzeyindeki birtakım noktalarında ve değişken oranlarda, çalışanlara mobbing uygulanmakta ve bu durum, hiyerarşik yapının bir gereği olarak yansıtılmaktadır. Halbuki hiyerarşik yapı, süreç içinde yerle bir edilmiş ve farklı güç odaklarının, güçleri oranında verdikleri anlamsız bir savaşa dönüşmüştür. Yapılan tüm bilgilenme süreçleri, kulaktan dolma ve dedikodu mekanizmasıyla yaşanır olmuştur. Sonuç olarak da, kurumun gerçek varoluş nedeni/nedenleri unutulmuş, amaçlara göre şekillenen bir Bayrak Radyo televizyon kurum yerine, bireylere ve belli siyasal, ekonomik güç odaklarına göre şekillenen bir Kurumsal yapı ortaya çıkmıştır.

Siyasal erk, Kurum Yönetimi ve çalışanlar, ortak bir pencereden bakabilmeyi ve benzer şeyleri görmeyi başaramadığı takdirde, halkın beklentilerini yansıtan, sürdürülebilir bir Bayrak Radyo Televizyon Kurumu yaratmamız da mümkün olmayacaktır. Ve tüm taraflar şunu iyice anlamalıdır; yıllardır kralın çıplak olamadığını görmek istemeyişimiz, hiçbir sorunu çözmedi ve bundan sonra da çözmeyecektir. Ve bugün bir kez daha yüzleştiğimiz sorunlarımızı geleceğe ertelememiz, bu sorunların ortadan kalktığı anlamına gelmedi/gelmeyecektir. Yıllardır biriken sorunların ortaya çıkardığı yapısal bozukluğa köklü bir çözüm getirmek için, tüm tarafların katılımıyla, kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Basın-Sen bu süreçte, sorumlu ve çağdaş bir sendikal anlayışla üzerine düşeni yerine getirdi, getirmeye devam edecektir. "Farklı Bir Medya Mümkün" anlayışıyla başlattığımız bu yeni süreçte, ilk durağımız Bayrak Radyo Televizyon Kurumuydu. Önümüzdeki günler, sendikamız ve basın alanı için hareketli günler olacak. Özel sektör yayın kuruluşları belli bir program dahilinde ziyaret edilecek. Basın Emekçileriyle ve Kurum sahipleriyle, yöneticileriyle bir araya gelecek olan sendika yönetimimiz, yaşanan sorunları ele alacak ve çözümler noktasında, gereğini yerine getirecektir.

Basın alanıyla ilgili olarak ve medya sahipleriyle birlikte atılması gereken birçok adım bulunmaktadır. "Farklı bir medya'nın" mümkün olduğuna inanan sendikamız, atması gereken adımları hiçbir tereddüt göstermeden atacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Katıldığınız için hepinize teşekkür ederim…

Basın-Sen Yönetim Kurulu