İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Hasır ülkemizde yine revaçta

Hasır ülkemizde yine revaçta

Ülkemizin kültürünü yansıtan hasır sandalyeler, bir zamanlar her evi, kahveyi ve sinemayı süslerken, şimdilerde yerini plastik sandalyelere bıraktı. Vatandaşın son birkaç yıldır hasır sandalye talebinin arttığını söyleyen hasır sandalye ustası Yılmaz Sakallı, "Hasır sandalyelerin ömrü plastik sandalyelerden kat kat fazla olmakla birlikte, el emeği göz nurudur ve buram buram tarih kokar" dedi.

Yayın Tarihi: 01/09/14 11:00
okuma süresi: 5 dak.
Hasır ülkemizde yine revaçta
A- A A+

Kıbrıs Postası - Eniz ORAKCIOĞLU

Günümüzde teknolojinin gelişimiyle tüketim kültürünün de yaygınlaşmasıyla birlikte birçok meslek yok olmaya yüz tutuyor. Eski zamanlardan bu yana uzanan hasır sandalye yapımı da bunlardan biri. Hem kültürümüzü, hem tarihimizi yansıtan hasır sandalyeler plastik sandalyelerin üretilmesiyle unutulmaya yüz tutsa da, bugünlerde meraklıları sayesinde yeniden evlerin bir köşesindeki yerini almış durumda.

42 yıldır hasır sandalye yapımı ile uğraşan Yılmaz Sakallı Kıbrıs Postası'na dünden bugüne hasır sandalyelerin tarihini anlatarak, "Eskiden sinema, kahve, düğün salonları, restoranlar ve evlerde kısacası her yerde el emeği hasır sandalyelerden başka bir sandalye göremezdiniz. Günümüz plastik sandalyeleri asla hasır sandalyenin yerini tutamaz" dedi.

7 sene çıraklık yaptı

Çok uzun yıllar hasır sandalye yapımı ile uğraşan Yılmaz Sakallı ilk başta Rum bir ustanın yanına çırak olarak mesleğe başlamış. Mesleğe başladığı yıllarda oldukça yaygın olan hasır sandalyeler insanlar tarafından oldukça rağbet görüyordu. 7 sene çıraklık devresinde işin A'dan Z'ye her bir püf noktasını öğrenen Yılmaz Usta, Askerden sonra hasır sandalye yapımını meslek edinerek geçimini de bu yolda sağlamaya başlamış.

"Hasır sandalye tarih kokar"

Eskşiden hasır sandalye yapan birçok ustanın olduğunu söyleyen Sakallı, "Şimdilerde bu mesleği yapanların sayısı parmakla sayılacak kadar az kaldı. Hasır sandalyelerin ömrü plastik sandalyelerden kat kat fazla olmakla birlikte, el emeği göz nurudur ve buram buram tarih kokar. Günümüzde kullanılan plastik sandalyeleri asla hasır kadar olamaz. Hasır sandalye kullanan insanlar 30 -40 sene bu sandalyeleri kullanabilir. Üstelik hasır yazları serin, kışları da sıcaktır. Oturduğunuza terletmez ya da soğuk almazsınız" şeklinde konuştu.

"Hasır sandalyeler çeyiz olarak alınırdı"

Yılmaz Usta, Plastik sandalyelerin olmadığı yıllarda her yerde hasır sandalyelerin kullanıldığına dikkat çekerek, "Her evde, restoranlarda, sinemada, düğün salonlarında ve kahvelerde hasır sandalyelerden başka bir çeşit sandalye göremezdiniz. Hasır sandalyeler Kıbrıs kültürünün bir parçası olmakla birlikte, Eskiden evlenecek olan kızlara aileleri maddi güçlerinin yettiği kadar bu sandalyelerden alarak çeyizine yerleştirirdi. Talep o kadar fazlaydı ki sandalyeleri yetiştirmekte zorluk çekerdik" diye konuştu.

"Hasıra yeniden talep arttı"

Bir dönem plastik sandalyelerin üretilmeye başlamasıyla, hasırın raflara kaldırıldığını belirten Yılmaz Usta, "Birkaç yıl var insanların bu konuda daha iyi bilinçlenmesi ve kültürünü yaşatmak istemesiyle yine talepler artmaya başladı. 4 yıl var Hamitköy çemberinin yanındaki dükkânımda işimi devam ettiriyorum ve yaptığım işe güveniyorum. El emeği ve zorluklarla yaptığım sandalyelerimin sağlamlığı garantisini de veriyorum. 42 yıllık meslek hayatımda bir kez olsun yaptığım işten memnun olmadığını söyleyen biri çıkmadı. Sandalyelerime 15-20 yıllık garanti de veririm örgüler ne esner nede eskir.

"Asla mesleğimi bırakmayı düşünmedim"

Yılmaz Usta sözlerine şu şekilde son verdi; "42 yıllık meslek hayatımda yaptığım işin zorluklarına rağmen severek yaptım. Zaman zaman talep arttı zaman zaman azaldı ama asla mesleğimi bırakmayı düşünmedim, mesleğim benim ekmek teknemdi ve şimdi yerimi ve mesleğimi oğluma devrettim."

14 yaşında hasır ustası oldu

Babasının yolundan giderek daha 14 yaşında hasır sandalye yapmaya başlayan Ramadan Sakallı aynı babası gibi mesleğini severek icra ediyor. 9 yıldır bu işi yapan ve bu mesleğe ta küçük yaşlardan meralı olduğunu söyleyen Sakallı, "Küçükken babamı sandalye örerken veya makinelerin başında tahtaları keserken görmekten hoşlanırdım. Küçük çapta da olsa ona kendimce yardım etmeye çalışırdım. Onu göre göre ve onun destekleriyle işi öğrendim" dedi.

Zor ama zevkli

Sakallı hasır sandalye yapımını şu şekilde anlattı; "İlk etapta gürgenden sandalyenin iskeleti oluşturulur, kesilir, zımparalanır, delinir ve iskelet olur. Ardından topladığımız sazlar sandalyenin oturulacak yeri örülür, bu örgülerin çok sıkı olması gerekir. Son aşama olarak ta, boyanır ve astar çekilir. Hasır sandalye yapımı zordur ama zevklidir."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.