Adem: "Türkiye vazgeçti, Göç Yasası kaldırılsın"

Eski BakanSonay Adem'e göre Türkiye, geçtiğimiz günlerde TBMM'den geçirdiği Torba Yasa ile kamu ve iş hayatında pek çok şeyi yeniden düzenleyince bizde Göç Yasası olarak bilinen Kamu Çalışanlarının Maaş, Ödenek ve Ücretlerini Düzenleyen ünlü yasa haklar bakımından geriye düştü…

Adem, Türkiye'de torba yasayla; taşeronda çalışan işçilere herhangi bir şekilde ücretleri ödenmezse hak edişlerinden keserek işçilerin ücretlerini ödeme zorunluluğu getirildiğini, yıllık ücretli izin haklarının düzenlendiğini, en önemlisi de Kıdem Tazminatı Hakkının garantiye alındığını kaydederek hükümetin torba yasadan ilham alması gerektiğini söyledi ve Torba Yasa sonrası bizdeki Göç Yasasının da derhal tedavülden kalkması gerektiğini vurguladı.

2009'da partisi CTP'nin dayatılmak istenen Göç Yasası nedeniyle erken seçim kararı aldığını belirtenAdem, Türkiye'de özellikle Soma faciasından sonra sıkı bir çalışmayla Taşeronluk sisteminin yeniden sıkı bir biçimde tertip edildiğini, oysa bizde taşeronluğun CTP'liMağusa Belediyesi'nden devlete sıçradığını, hatta sağlıkta dahi aslî işlerin taşeron yoluyla yapıldığını kaydetti.

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Türkiye'de pek çok alanda köklü değişikliklere imza atan Torba Yasa, bizde de süren Göç Yasası tartışmalarını yeniden alevleyecek.

Kıbrıs Postası'na konuşan Çalışma Eski Bakanı Sonay Adem'e göre Türkiye, geçtiğimiz günlerde TBMM'den geçirdiği Torba Yasa ile kamu ve iş hayatında pek çok şeyi yeniden düzenleyince bizde Göç Yasası olarak bilinen Kamu Çalışanlarının Maaş, Ödenek ve Ücretlerini Düzenleyen ünlü yasa haklar bakımından geriye düştü…

Âdem, Türkiye'de torba yasayla; taşeronda çalışan işçilere herhangi bir şekilde ücretleri ödenmezse hak edişlerinden keserek işçilerin ücretlerini ödeme zorunluluğu getirildiğini, yıllık ücretli izin haklarının düzenlendiğini, en önemlisi de Kıdem Tazminatı hakkının garantiye alındığını kaydederek hükümetin torba yasadan ilham alması gerektiğini söyledi ve Torba Yasa sonrası bizdeki Göç Yasası'nın da derhal tedavülden kalkması gerektiğini vurguladı.

2009'da partisi CTP'nin dayatılmak istenen Göç Yasası nedeniyle erken seçim kararı aldığını belirten eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Adem, Türkiye'de özellikle Soma faciasından sonra sıkı bir çalışmayla Taşeronluk sisteminin yeniden sıkı bir biçimde tertip edildiğini, oysa bizde taşeronluğun CTP'liMağusa Belediyesi'nden devlete sıçradığını, hatta sağlıkta dahi aslî işlerin taşeron yoluyla yapıldığını kaydetti.

"Mesele ayyuka çıktı"

Çalışma Eski Bakanı Sonay Âdem şöyle konuştu; "Bilindiği gibi Türkiye'de işveren kesimi ağırlıklı olarak işleri taşeron firmalara yaptırıyorlar. Taşeronlar da ne yazık ki acımasız bir sömürü çerçevesinde insanları, çok düşük ücretlere, güvencesiz, kıdem tazminatından yoksun düzenlemeler içinde çalıştırıyorlar.

Türkiye'deki Soma faciasından sonra konu gündeme geldi. 10 işçinin öldüğü asansör kazasından sonra da mesele ayyuka çıktı.

Özellikle Soma'dan sonra konuyla ilgili mecliste uzun bir çalışma yapıldı ve iş kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasıyla ilgili çalışıldı.

Buna bilindiği gibi Torba yasa dendi ve uygulamaya kondu.

Sigortalara af gibi çok çeşitli ve geniş olan Türkiye'deki bu torba kanunda bizi ilgilendiren kısımlar var."

"Ücretlerini ödeme zorunluluğu getirildi"

"Özellikle bizi, taşeronda çalıştırılan işçilerle ilgili durum ilgilendiriyor. Yasal değişiklikle; Kamu makamları yani devlet asıl işverenlerin hak edişlerinden ücret kesme yükümlülüğü hakkını devlete tanıdırlar.

Burada esas kasıt, eğer taşeronda çalışan işçilere herhangi bir şekilde ücretleri ödenmezse hak edişlerinden keserek işçilerin ücretlerini ödeme zorunluluğu getirildi.

Bizde de taşeron işçilerle ilgili problemler var. Dolayısıyla (Türkiye'de geçen Torba Yasadaki) bu husus özellikle dikkate alınması gereken en önemli konulardan biridir…

Bizde yabancı işçilere dönük uygulama çok kötü... O kadar ki 8 aya kadar ödenmeme durumunda bile kalarak sokağa atılabilmektedirler…"

Yıllık ücretli izin hakları düzenlendi

"İkinci olarak da bu Torba Yasa ile Taşeron işçilerin yıllık ücretli izin hakları da düzenlendi. Burada da ihaleler sonucu taşeronlar değişse bile toplam hizmet süreleri dikkate alınarak İş Yasası çerçevesinde izne çıkmaları garanti altına alındı. Bu da çok önemli ve değerli…"

En önemlisi de Türkiye'deki kıdem tazminatı hakkının düzenlemesi

"Üçüncü ve en önemli olarak; özellikle özel sektörde çok ciddi oranda uygulanmayan kıdem tazminatı hakkı yasal olarak düzenlendi ve garanti altına alındı…

Ayrıca fazla sayıda taşeron değişikliği, yani iş sahibi değişikliği yaşanmaması için bu ihaleler de 3 yıla çıkarıldı. Fazla taşeron değişikliği yapılmasın diye…"

"Bizde acımasız taşeron sistemi duruyor…"

Adem sözlerini şöyle sürdürdü; "Şimdi baktığımızda Türkiye büyük bir ülke… Dolaysıyla orada bile taşeronların çalışması bazı kurallar çerçevesinde düzenlenmiştir. Her isteyen –teknik mevzuat zorunluluğa bakılmadan, denetimsiz- dilediğini yapar noktada falan değildir.

Türkiye'de tamamen yasa ve ihaleyle tertiplenmiştir. Bizim ülkemizde ise, yalnız meşhur Göç Yasasıyla ilgili değil, diğer konularda da dikkate alınması gereken çok şey var… Bizde işi daha ucuza yaptırmak için taşeron sistemi acımasız bir şekilde sürüyor. İnsan hayatı göz ardı ediliyor…"

"Hükümetin Türkiye'deki torba yasadan ilham alması gerek"

"Hükümetin Türkiye'de geçen son torba yasadan alması gereken ilhamlar vardır. Teşeron firmaların nasıl çalışacağıyla ilgili düzenlemelerin her halükarda yasayla tertiplenmeli. Çalıştırdıkları işçilerle ilgili de ciddi bir mevzuat uygulanması gerekiyor ki işçiler herhangi bir şekilde mağdur edilmesin.

"Göç Yasası topyekûn ortadan kaldırılmalı"

Sonay Adem, Göç Yasası'nın süratle ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.

Âdem şöyle konuştu; "Asıl konu şu ki, bizim Göç Yasası denilen yasa, ana kaynağı itibariyle 2009'da CTP'nin erken seçime gitme nedenleri arasındadır. Yani CTP'nin yeniden hükümet olmasından sonra ilk dokunması gereken en adaletsiz yasalardan biridir. Bunun orta yerden kaldırılması gerekiyor. Ancak öncelikli olarak bir anda topyekûn kaldırılamasa bile toplu sözleşme hakkını ortadan kaldıran maddelerin her hâlükârda ve çok kısa bir süre içinde iptal edilmesi gerekiyor.

Yani önce bu yasal değişiklik gerçekleştirilmeli ve bilahare de yasa topyekûn ortadan kaldırılmalıdır. Bu süratle yapılmalı…"

"2011 Ocak beklenerek kadroladılar"

"Bu,(yasa) yalnız devlet değil, diğer kamu kurumlarında da çalışanlara acımasızca ağır sömürü şartlarını dayatmaya gerekçe yapılmıştır. Örneğin bazı belediyelerde 2011 Ocak beklenerek yasanın ağır koşulları içinde kadrolamıştır.Yasa kaldırılmalı ve başta devlet olmak üzere tüm kamuda örneğin belediyelerde bu durum bitmelidir."

"Mağusa Belediyesi'ndeki çirkin işler devlete sıçradı"

Devletin aslî işlerinde taşeron kullanmaması gerektiğini kaydeden Âdem, CTP'liMağusa Belediyesinde 'çirkin işler' diye nitelediği örneğin devlete de sıçradığını söyledi.

Sonay Adem şöyle dedi; "En önemlisi devletin kendi aslî işlerinde taşeron asla kullanılmamalıdır. Ne yazık ki bunu CTP de bazı belediyelerinde, örneğin Mağusa Belediyesi'nde kullanmıştır ve çok fazla sayıda işçi, uzun yıllar-7-8 yıl boyunca- taşeron firma adı altında çalıştırılarak ağır bir sömürü içinde bugünlere kadar gelmiştir. Şimdi de bundan sanıyorum ve inanıyorum ki hiçbir CTP'linin de hoşnut olması mümkün değildir…

Mağusa'daki bu çirkin uygulama devlette de uygulanmaya başlamıştır. Asıl ve sürekli işlerde; örneğin poliklinik hizmetlerde, cerrahi, röntgen, bilgi işlem gibi ana merkez ve ünitelerde taşeron işçi çalıştırılmasına başlanmıştır ki bu asla kabul edilemez…"

"Sağlık Bakanlığı CTP'de ama…"

"Eskiden UBP döneminde de bir şekilde yapılmaktaydı ama örneğin Sağlık Bakanlığı şimdi CTP'dedir ama ne yazık ki hastanelerde bu taşeron sistemi uygulanmaya konmuştur... Buna derhal son verilmelidir…"

"Aslında bizim Türkiye'deki işe girişleri kıskanmamız gerekiyor"

"2009'da bize dayatılmak istenen paketi -ki biz kabul etmedik ve erken seçim kararı aldık- bizden sonra gelen Eroğlu Başbakanlığındaki hükümet, bu paketi aynen uygulamaya koydu ve daha sonra da İrsen Küçük devamını imzalayarak devam etti.

Yani bu, bize dayatılırken oysa Türkiye'de tam tersi yapılmış durumdadır. Türkiye'de devletteki istihdamlarda yani kamuda bize uygulanan sistemin tam tersi uygulanmış ve ücretler önemli ciddi oranda artırılmıştır.

Eskiden ücretlerle, maaşlarla ilgili bize dair Türkiye'de bir kıskançlık vardı. Ama şu an aslında bizim Türkiye'deki işe girişleri kıskanmamız gerekiyor… Çünkü bizde gerek ilkokul gerek orta lise ve üniversite mezunları, doktorlar da dâhil olmak üzere düşük ücretlerle işe girerken Türkiye'de kat be kat ücretlerle başlamaktadırlar. Bu adaletsizliğin hızla ortadan kaldırılması gerekiyor…"