İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Hayvan haklarında Türkiye'den 20 yıl gerideyiz

Hayvan haklarında Türkiye'den  20 yıl gerideyiz

Hayvan hakları sorunlarına çözüm bulmak amacıyla Kuzey Kıbrıs'ta görevlendirilen Genç HAYTAP Genel Koordinatörü Fırat Özgül vurguladı: "Kuzey Kıbrıs, hayvan hakları konusunda Türkiye'nin 20 yıl gerisinde…"

Yayın Tarihi: 27/10/14 11:12
okuma süresi: 7 dak.
Hayvan haklarında Türkiye'den  20 yıl gerideyiz
A- A A+

Uluslararası bir yapı olan Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP), 2014 yılı Olağan Üstü Koordinatörler toplantısında, Fırat Özgül'ü 2 yıl süreyle Kuzey Kıbrıs'ta çalışmalar yapması için görevlendirdi. Özgül, Kuzey Kıbrıs'tan Federasyon'a gelen ihbarları değerlendiren HAYTAP'ın "Kıbrıs çıkartması" yapmanın artık kaçınılmaz olduğu kanaatine vardığını anlattı.

On gündür ülkemizde sokak hayvanlarının ve F Tipi Cezaevi diye adlandırdığı barınakların durumunu inceleyen Özgül, Kıbrıs'ta hayvan hakları ile ilgili sorunların çok ciddi boyutta olduğunu vurguladı. Özgül, Kıbrıs'ta hayvan hakları ile ilgili çalışmalar yapanların gruplaştığına da dikkat çekerek, "Sonuca varmak istiyorsak birlik olmak zorundayız. Tüm gönüllülerin bir çatı altında toplanacağı, 'Ego değil eko (ekoloji)' tabanlı bir platform kuracağız" dedi.

Kıbrıs Postası - Filiz Seyis

Yaklaşık 10 gündür Kuzey Kıbrıs'ta bulunan Genç HAYTAP Genel Koordinatörü Fırat Özgül, ülkemizde hayvan hakları konularında yaşanan sıkıntılara çare üretmek adına çalışmalar yapacak.

HAYTAP'ın Kıbrıs çıkartması

HAYTAP ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin desteği ile çalışmalarını sürdürecek olan Özgül, yıllardır Kuzey Kıbrıs'tan HAYTAP Genel Merkezi'ne, yaşanan hayvan hakları ihlalleri ile ilgili ihbarlar geldiğini vurgulayarak, "Artık, federasyon olarak buraya bir çıkartma yapmamız gerektiği kanaatine vardık" ifadelerini kullandı.

Edindiği ilk izlenimlerde Kuzey Kıbrıs'ta hayvan haklarının Türkiye'den 20 yıl geride olduğunu gözlemlediğini kaydeden Özgül, burada edindiği izlenimleri ve yaptığı çalışmaları HAYTAP ve TBMM'ye aktaracağını anlattı. TBMM'de Hayvan Hakları Komisyonu olduğu bilgisini veren Özgül, HAYTAP'ın uluslararası boyuttaki çalışmalarını bu komisyona rapor olarak sunması gerektiğini belirtti.

"2 senede sorunların büyük kısmı çözülecek"

Özgül, KKTC'de "Hayvan Refah Yasası" olduğunu hatırlatarak, bu yasanın Türkiye'deki "Hayvan Hakları Kanunu"ndan çok daha iyi olduğunu ancak uygulamada yer almadığını söyledi. Hayvan Refah Yasası'nın uygulanması için baskı unsuru olacaklarını belirten Özgül, 2 sene içinde hayvan hakları ile ilgili sorunların büyük oranda çözüleceği konusunda iddialı konuştu. Özgül, "Başaracağımızdan eminim çünkü elimizde çok kuvvetli silahlarımız var. Elimizde bilgimiz var, yasamız var" dedi.

Stratejik eylem planı hazır

Kıbrıs için stratejik eylem planı hazırladıklarını belirten Özgül şunları kaydetti:

"Önce geniş tabanlı konseyimizi kuracağız. Sonra aralarında yurt dışından ve YDÜ Veteriner Fakültesi'nden çok değerli bilim insanlarının olacağı 'bilim kurulu' oluşacak. Bilim insanlarımız mevcut Hayvan Refah Yasası'nı inceleyecek, düzeltilmesi gereken kısımlar varsa önerilerini ilgili makamlara sunacak."

"En büyük sıkıntı birlik ve bilgi eksikliği"

"Kasım ayı sonuna kadar buradaki gönüllüleri tek çatı altında toplayacağımız Hayvan Hakları Kurulu'nun ilk toplantısını yapmayı planlıyoruz. Kıbrıs'ta bu konudaki en büyük sıkıntı birlik ve bilgi eksikliği… Bu birliği kurduktan sonra, çeşitli etkinlikler ve kurslar düzenleyerek bilgi eksikliğini de gidereceğiz."

"Ben" değil "biz"

"Gözlemlediğim kadarıyla burada da tıpkı Türkiye ve diğer ülkelerde olduğu gibi, gönüllüler arasında gruplaşmalar olmuş. Bu gruplaşmalar zaman zaman hayvanlara zarar veren noktaya gelebiliyor. Bu nedenle kesinlikle birlik olmak zorundayız. Artık 'ben' duygusunu bırakıp 'biz' olmalıyız.

Görüştüğüm tüm gönüllüler tek çatı altında toplanmaya sıcak baktı. Kasım ayı sonuna kadar 'ego değil eko' tabanlı birliği sağlayıp, Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'a, ilgili bakanlıktan bazı özel işletmelere kadar birçok yerle iletişime geçecek ve hayvan hakları konusunda ciddi çalışmalara imza atacağız."

Hayvan sevmek başka, hayvan haklarını savunmak başka

HAYTAP'ın, Türkiye'nin tüm illerinde ve Türkiye dışında da birçok ülkede hayvan hakları ile ilgili çalışmalar yaptığını anlatan Özgül, bu konuda profesyonel olduklarını vurguladı.

Hayvanseverlik ile hayvan hakları savunuculuğunun farklı olgular olduğunu anlatan Özgül, hayvana yapılan herhangi bir zulüm veya istismar karşısında hayvanseverlerin duygusal olarak öfkeli tepkiler verdiğini ve bunun yanlış olduğunu kaydetti.

"Duygusal değil, profesyonel davranmalıyız"

Özgül sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir hayvan zarar gördüğünde, hayvanseverler mantıksal yaklaşamıyor. Olaylara duygusal yaklaştıklarında ise bazı sorunlar çıkabiliyor.

Başka bir canlının üzerinde söz sahibiyiz. Bu nedenle hareketlerimizin onlar açısından doğuracağı sonuçlarını da düşünmeliyiz. Bu işin bir kanunu var. Profesyonel davranmalıyız. Tespit ettiğimiz yanlışı yasal çerçevede ilgili yerlere bildirmeliyiz."

Hayvanseverlere "öfke kontrolü" eğitimi

"Sosyal medyadan hayvan istismarında bulunduğunu düşündüğümüz kişiye hakaret edemeyiz. Bu şekilde hayvanlar daha fazla zarar görebilir. Biz hayvanseverler olarak insanları kendimizden soğutmamalıyız. Amacımız insanları bize alıştırmak olmalı.

Bu nedenle düzenlemeyi planladığımız kurslar arasında 'öfke kontrolü" kursu da var."

"Hak savunuyoruz"

"Öte yandan, evde kedi-köpek beslemek ya da sokaktaki hayvanlara mama vermekle hayvan haklarını savunmak aynı şey değil. Bu hayvanseverliktir ve elbette ki hayvanseverlere saygımız sonsuz. Yaptıkları bizim için çok değerli. Ama biz hayvan haklarından bahsediyoruz, hak savunuyoruz. Hak savunmak ise duygu ile değil bilgi ve mantık ile olur."

"Hayvanlar da insanlar gibi, ekosistemin bir parçası"

Sokak hayvanları lafına da tepki gösteren Özgül, "Hiçbir sokak hayvan doğurmuyor. Hayvanlar, varolan ekosistemin bir parçası. Aynen biz insanlar gibi doğanın bir parçası…" dedi.

Su kaplarında su değil çöp var…

Sosyal sorumluluk projesi kapsamında, bazı şirketlerin sokakta yaşayan hayvanların su ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çeşitli yerlere su kapları yerleştirmesini olumlu bir girişim olarak değerlendiren Özgül, bu kapların içinde su yerine sigara izmaritleri ve çeşitli çöp materyallerinin olduğunu üzülerek gözlemlediğini anlattı. Hayvanların su ve mama ihtiyaçlarının giderilmesi için daha sürdürülebilir projeleri olduğunu belirten Özgül, bu projelerin hayat bulması için duyarlı şirketlerin destek vereceğine olan inancını dile getirdi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.