İÇ HABERLER
okuma süresi: 12 dak.

Asgari ücrette bin 660 TL'ye evet!

Asgari ücrette bin 660 TL'ye evet!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, Asgari ücretle ilgili yeni kriterlerin bugünden itibaren sendikalarla tartışacaklarını açıklarken; komisyonda işçi tarafını temsil eden HÜR-İŞ, 1 Ekim'den yürürlüğe girecek şekilde bin 660 TL'ye Evet demeye hazır…

Yayın Tarihi: 28/10/14 10:00
okuma süresi: 12 dak.
Asgari ücrette bin 660 TL'ye evet!
A- A A+

Latifoğlu: "Bizimle oyun oynandığı izlenimi içerisindeyiz. 1 Ekim'de yürürlüğe girecek şekilde bin 660 TL'ye Evet diyorlarsa biz bunu onaylamaya hazırız ama artık bunun dışında karar vermemiz mümkün değildir"

Özkardaş: "Asgari ücretle çalıştırılan kişilerin açlık sınırının altında bir hayat sürdürüyorlar. Asgari ücretin 2 bin TL'nin de üzerinde olması gerekmektedir, fakat bu rakam bile açlık sınırının altındadır"

Bıçaklı: "Devlette ekonomik sıkıntı olmadığı için 10 Bin TL maaş alan siyasiler 500 TL artış alabiliyor… Bin 560 TL asgari ücret ile çalışanlara kaynak olmadığı için artış yapılmıyor"

Felek: "İşçi tarafı, işveren ve hükümet tarafı bir uzlaşıya varmadıktan sonra asgari ücretle çalışanlar için yaşam her geçen gün daha da zorlaşıyor"

Kıbrıs Postası - Eniz ORAKCIOĞLU

2014'ün ilk aylarında belirlenen bin 560 TL'lik asgari ücret aylar var görüşülmesine rağmen iyileştirilemedi. Sendikalar tarafından sürekli eleştirilen ve açlık sınırı altında olduğu söylenen asgari ücret karmaşası devam etmekle birlikte Kıbrıs Postası'na konuşan sendika başkanları daha iyi koşulları sağlayacak asgari ücretin acilen belirlenmesi gerektiğini belirtti

"Asgari ücretin erimesi için dayatma yapıyorlar"

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Başkanı Yakup Latifoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar'ın açıklamalarına değinerek 'Ülkemizde çalışanların yüzde 47.65'inin asgari ücretle çalıştığını ve bunun vahim bir tablodur!' sözlerine katıldığını belirterek, "Bu sorunu çözmesi gerekenler ve bugün şikayet eder durumdaysa ülke neye gidiyor diye sormak gerekmektedir. Hükümetin, hükümet programında asgari ücretle ilgili olarak asgari ücretin reel ücret olarak kullanılmasını çözümleyeceklerini ve özel sektörde çalışanların da liyakata göre ücret almalarının yolunu açacaklarını ifade ettiler. Fakat bu sözlere rağmen geçen 1 buçuk yıllık sürede konuyla ilgili hiçbir şey yapılmadı. Bunun yerine her zaman sefalet ücreti olarak tanımladığımız asgari ücretin değerinin daha da erimesi için bize dayatmalar yapmaya başladılar" şeklinde konuştu.

"Hükümetin ilk teklifi bin 638 TL"

Latifoğlu, hükümetin asgari ücretle ilgili İlk dayatmasını 2014'ün ilk ayında yaşadıklarını söyleyerek "O denemde hükümet asgari ücret bin 560 TL olacak diye masaya geldi ve 1560 TL'ye işvereni ikna ederek masadan bu rakamlarla ayrıldı. 2'inci asgari ücret belirlenirken yine benzer bir tavır içinde olan hükümet, yalnızca hayat pahalılığını asgari ücrete uygulayacak bir formülle masaya geldi. Bizde buna karşı çıkarak asgari ücretin zaten sefalet ücreti olduğunu söyleyerek bunun günün şartlarına göre iyileştirilmesi talebinde bulunduk. Bu noktada biz masaya bin 920 TL'lik bir asgari ücretin günün koşullarına göre kabul edilebilir bir rakam olduğunu ifade ederek oturduk. Ancak hükümet hayat pahalılığı kadar bir iyileştirmeyi masaya getirip bin 638 TL diye pazarlığı başlattı. İşveren tarafı ise ekonomide asgari ücreti iyileştirecek bir durum olmadığını bundan dolayı artmaması gerektiğini söyledi" diye konuştu.

"Bin 660 TL olacaksa 1 Kasım'da yürürlüğe girecek"

Yapılan görüşmelerde bin 700 TL'nin de bugünkü şartlar altında kabul edebileceklerini belirten Latifoğlu, "Bizim verdiğimiz bin 700 TL'lik rakamdan sonra, hükümet bin 645 TL'ye anlaşmamızı önerdi. Biz bu rakamı kabul etmeyerek ve toplumdaki tepkileri de dikkate alarak bin 670 TL'ye evet diyeceğimizi resmi olarak bakanlığa bildirdik. Çünkü bakanlık toplantılara uzlaşamadık diye son verirken iki tarafın uzlaşması halinde toplantı çağıracağını ifade etmişti bizde bin 670 TL de uzlaşı aradık, fakat uzlaşamadık. Daha sonra 30 Eylül'de, 1 Ekim'den yürürlüğe girecek şekilde bin 660 TL'ye evet deyip, demeyeceğimiz bize soruldu, bunun üzerine bizde 1 Ekim'de yürürlüğe girecek şekilde evet diyebileceğimizi ifade ettik. Ancak resmi taraf bizi 8 gün önce arayarak 1 Ekim'den itibaren geçerli olacaksa bin 655 TL'yi kabul edebileceklerini. Bin 660 TL'yi ise ancak 1 Kasım'da yürürlüğe girerse evet diyebileceklerini ifade ettiler" dedi.

"1 Ekim'den itibaren bin 660 TL'ye evet"

Latifoğlu sözlerine şu şekilde son verdi; "Sayın başbakan ve sayın bakanın bu hafta sonlanacak gibi beyanat vermesinin dayanağının ne olduğunu bilmiyorum, çünkü bu konuda bizimle başka bir istişare içine girmediler. Bundan dolayı da bu hafta içinde asgari ücretin belirlenebilmesi için bugün veya yarın komisyonu toplantıya çağırılıp 1 Ekim'de yürürlüğe girecek bin 660 TL'lik asgari ücreti belirlemek gerekir diye düşünüyorum. Biz bizimle oyun oynandığı izlenimi içerisindeyiz ve yapılanların adım adım masaya getirilen bin 645 TL'ye ikna etmek için bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı da eğer 1 Ekim'den yürürlüğe girecek şekilde bin 660 TL'ye evet diyorlarsa biz bunu onaylamaya hazırız ama artık bunun dışında karar vermek mümkün değil diye düşünüyorum.

"Ülkede büyük çarpıklık var"

Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) Başkanı Mehmet Özkardaş, 'Sayın Çalışma Bakanımız asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 47,65'dir' sözlerine karşılık şunları söyledi, "Bu ülkede özel sektörde çalışan 120 bin kişiden fazla insan var, bunların yüzde 47'si asgari ücretle çalışıyorsa, yüzde 53'ü de asgari ücretin üstünde çalışıyor demektir. Peki, bu asgari ücretin üstünde maaş alan kesimin sosyal, sigorta ve ihtiyaç sandığı yatırımları hangi ücret üzerinden yapılıyor? Benim bildiğim özel sektörde çalışanların büyük bir kısmının sosyal sigorta ve ihtiyaç sandıkları asgari ücret üzerinden yapılıyor. Bu insanların emeğini çalmak, devletten vergi kaçırmak ve emekçilerin yarın emekliye çıktıklarında en düşük sosyal sigorta maaşlarına mahkûm olmaları demektir. Kısacası böyle olduğunda da işveren bu çalışanların parasını kaçırıyor demektir. Dolayısıyla bu ülkede büyük çarpıklıklar vardır."

"2 bin TL'nin de üzerinde olmalı"

Özkardaş, ülkemizde asgari ücretle çalıştırılan kişilerin açlık sınırının altında bir hayat sürdüklerini ifade ederek, "3-4 sene önce milletvekillerinin maaşları aşağıya çekilsin bizde, sizde fedakârlık yapalım dediğimizde. Bir milletvekili 'vekillerin cebinde milli piyango alacak parası bile yok' demişti. Bir tarafta 10 bin TL maaş alan vekil geçinemiyorum diye ağlayacak, diğer tarafta bin 560 TL bürüt asgari ücretle insanları geçinmeye mahkûm edeceksiniz. Kısacası bu ülkede asgari ücretin 2 bin TL'nin de üzerinde olması gerekmektedir, fakat bu rakam bile açlık sınırının altındadır. Bunun yanında asgari ücretin bu rakamlara ulaşması halinde işçi çalıştıramayacak olan küçük esnaflar vardır, bu gibi durumlar içinde devletin önlem alması gerekmektedir. Hükümetin, hırsızlık yapan 200-300 aileden kaçırdığı paranın hesabını sorarak, nerede buldun yasasını çıkarmalı ve bu kişilerin yakalarına yapışması gerekmektedir. Kısacası devlet kaçakları önleyip, kaçırılanları devletin kasasına getirerek, küçük esnafa destek olmalı ve çalışan emekçi insanlarda biraz daha güzel şartlarda ücret ve maaş almasını sağlamalıdır" dedi.

"Leblebi parası kadar artış kabul edilmedi"

Kıbrıs Türk İşçi Sendikası Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, ülkemizde adalet kalmadığını vurgulayarak, "Ülkemiz eğer hukuk devletiyse ki hukuk devletlerinde ülke anayasa ve yasalarıyla yönetilir, bizim ülkemizde de asgari ücret belirlenirken Asgari Ücret Yasasına uygun olarak belirlenmelidir. Ülkemizde adalet kalmadı. Devlette ekonomik sıkıntı olmadığı için 10 Bin TL maaş alan siyasiler 500 TL artış alabiliyor, bin 560 TL asgari ücret ile çalışanlara kaynak olmadığı için artış yapılmıyor. Çalışma Bakanı ve Başbakana şunu da belirtmek isterim ki; asgari ücret komisyonunda 3 taraf vardır, taraflardan birinin illaki önerisi kabul edilir veya kabul edilmezse başka bir öneri görüşülemez diye bir kural da yoktur. İşçi tarafı doğal olarak Hükümet tarafının leblebi parası kadar artış önerisini kabul etmeyerek, bin 920 TL'lik önerisine işveren temsilcilerinin ret oyuna karşılık, devlet temsilcileri işçi tarafıyla birlikte evet deseydi yine karar geçmiş ve uygulanır hale gelmiş olabilirdi" dedi.

"Vicdanları rahatsa uygulamaya devam etsinler"

Bıçaklı, sözlerine şu şekilde devam etti; "Sayın Başbakan 'yasa tasarısı üzerinde çalışıyoruz, eğer 3 komisyon toplantısından sonra devlet tarafının önerisi kabul edilmezse başka toplantı olmaz ve hükümetin verdiği artış uygulamaya girer' şeklinde yasa değişikliği yapacağım demesi beni çok üzdü. Bu demokrasi olmayan ülkelerde uygulanır ve bu uygulama padişahlık dönemindeydi. Kendi maaşlarına 500 TL artış alan siyasiler, bin 560 TL ile bu ülkede yaşamını sürdürmeye çalışan asgari ücretli çalışmasına razıysalar ve vicdanları rahatsa uygulamaya devam etsinler. Ama unutmasınlar ki İrsen Beyde 2 sene önce böyle davranırdı ve başbakanlıkla seçime girerek vekil bile olamadı. Buda kendilerine bir örnek olsun ve herkes zannetmesin ki bu makamlara gelince ülkenin kocanı kendilerinin olur, tamamen geçici olarak ülkenin başına geldiklerine unutmasınlar. Dolayısıyla benim önerim gerçekten asgari ücretlilerin insanca yaşamını sürdürebileceği bir ücrete getirme niyetleri varsa işçi tarafının önerdiği bin 920 TL masadadır komisyonu çağırarak kabul etsinler ve uygulamaya koysunlar."

"Yasaya göre belirlenmeli"

Devrimci İşçi Sendikası Federasyonu (Dev-İş) Genel Sekreteri Hasan Felek, Asgari Ücret Komisyonu tarafından gerçekleştirilen asgari ücret belirleme toplantılarında, İşçi temsilcilerinin devlet tarafında artışı makul görmediklerini belirterek,

"İşverenlerin de artışın kendileri için ödenemez ve zor bir artış olduğu iddiaları ile heyeti dağıldı. İşçi tarafı, işveren ve hükümet tarafı bir uzlaşıya varmadıktan sonra asgari ücretle çalışanlar için her geçen gün yaşam daha da zorlaşmakta ve sıkıntıya sokmaktadır. Biz Dev-İş olarak her zaman asgari ücretin şuan ki yasasının bugünkü koşullara cevap vermediğini savunduk, fakat en azından bu gün için yasa kuralları uygulansa asgari ücretlilerin yaşam seviyesi kısmen de olsa iyileşebilirdi" şeklinde konuştu.

"Asgari ücretin acilen belirlenmeli"

Felek, Asgari ücretin ne olması gerektiği Asgari Ücretler Yasası ile açık bir şekilde ortaya konduğunu söyleyerek, "4 kişilik bir ailenin gıda, sağlık, eğitim, giyim gibi giderlerinin hesaplanan karşılığı KTAMS'ın yaptığı açlık ve yoksulluk sınırı kapsamında olduğu gibi 3 bin civarındadır. Sonuç olarak şuan ki durumdan daha iyi koşulları sağlayacak asgari ücretin acilen belirlenmesi lazımdır, ocakta tekrardan oturulup görüşülecektir ve umuyoruz ocakta yasanın öngördüğü rakamlara göre bir asgari ücret belirlenecektir" diye konuştu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.