İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Çalışma hayatında HIV engeli yasal değil

Çalışma hayatında HIV engeli yasal değil

Kayıtlı 34 HIV pozitif hastanın olduğu ülkemizde, HIV pozitif ve AİDS hastası olan kişilerin karşı karşıya kalabileceği sorunlardan biri de çalışma hayatından dışlanmak. Kıbrıs Postası, HIV pozitif ve AİDS olan hastaların tecrit edilmeden veya işten çıkartılmadan çalışma hayatlarını sürdürmeleri konusunu çalışma hayatı, sağlık ve hukuk alanında çalışan uzmanlarla masaya yatırdı.

Yayın Tarihi: 06/12/14 10:46
okuma süresi: 8 dak.
Çalışma hayatında HIV engeli yasal değil
A- A A+

Kıbrıs Postası - Meyrem EKİNCİ

Sağlık Bakanlığı'nın 1 Aralık Dünya AİDS günü nedeniyle yaptığı açıklamaya göre, 34 yurttaşın HİV virüsü taşıdığı ülkemizde, söz konusu yurttaşların çalışma hayatından soyutlanmaması ve de çalışma hayatlarını sürdürebilmeleri konusundaki sağlık ve yasal boyutu Kıbrıs Postası'na değerlendiren uzmanlar, HIV pozitif kişilerin ve çalışabilecek sağlık koşullarına sahip olan AİDS hastalarının çalışma hayatlarını sürdürmelerinin önünde ne yasal ne de sağlık açısından herhangi bir engel olmadığının altını çizdi.

Bayhanlı: "Bize gelip şikayetini yapacak"

Çalışma Dairesi Müdürü İsmail Bayhanlı, öncelikle çalışma hayatında herhangi bir çalışanın HIV pozitif veya AİDS hastası olduğu için işten çıkartıldığı konusunda daireye yapılmış herhangi bir bildirimin olmadığını vurguladı.

İş Yasası'nın 15'inci ve 7'inci maddelerine vurgu yapan ve çalışabilecek durumda olan bir kişinin HIV pozitif veya AİDS hastası olduğu için işten çıkarılmasının gerekçesi olamayacağını kaydeden Bayhanlı, böyle bir durumla karşı karşıya kalan bir çalışanın daireye başvurması çağrısında bulundu.

HIV pozitif veya AİDS hastası olan bir çalışanın daireye başvurduğunda bu konuda açıklama yapmak zorunda olmadığının da altını çizen Bayhanlı şöyle konuştu:

"İşten durdurma sebebi çok önemlidir ve yasada (İş Yasası) 15. Maddede belirgindir. Yasada 15'inci madde, 'hastalığın anlaşıldığı tarihten başlayarak en az kırk beş gün süre ile tedavi edilmesine karşın, işçinin, iyileşmeyen ve hayati tehlike arz eden bulaşıcı veya işi ile bağdaşmayacak derecede tiksinti verici bir hastalığa tutulduğunun anlaşılması halinde' der. Ki AİDS hastalığına yakalanan insan tedavi olur, çalışmasını engelleyici birşey yoksa devam eder. Özel sektörde işten çıkartılan biri varsa bize gelecek ve şikayetini de yapacak. Bize AİDS hatsası olduğunu söylemesine de gerek yoktur."

Karaderi: "İşine kesinlikle devam edebilir"

Personel Dairesi Başkanı Metin Karaderi de , kamuda asıl ve sürekli kadrolarda çalışan kamu görevlileri arasında HIV pozitif veya AİDS hastası olduğu için çalışma hayatında sorun yaşadığına dair herhangi bir çalışanın şimdiye dek daireye başvurmadığını ifade etti.

Karaderi yasalarda HIV pozitif veya AİDS hastası olan çalışanlara yönelik bir ayrımcılığın bulunmadığının da altını çizerek, "Yasalarımızda kesinlikle bu yönde bir ayrımcılık yoktur. İşine kesinlikle devam edebilir" şeklinde konuştu.

Şeherlioğlu: "Çalışabilecek durumda olan tüm hastaların çalışma hakkı vardır"

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ) Başkanı Erol Şeherlioğlu, HIV pozitif olan hastalar ile AİDS hastalığı olan kişilerin çalışma hayatlarını sürdürebileceklerinin altını çizerek, "Çalışacak durumda olan tüm hastaların çalışma özgürlüğü vardır. Buna AİDS hastaları da dahildir. Medikal yönden çalışacak durumda değilse, eline rapor verilirse tüm hastalıklar için emeklilik mümkündür. Bu sadece AİDS'e özgü birşey değildir."

Nesil Bayraktar: "HIV pozitif biri Hepatit C biri gibi çalışabilir"

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Nesil Bayraktar da AİDS hastalığına yol açan HIV virüsünün çalışma hayatı içerisinde ortak alanları kullanmakla bulaşmasının mümkün olmadığının altını çizerek, "Aynı klavyeyi, aynı telefonu, aynı odayı, aynı kapıyı, aynı tuvaleti, aynı havuzu, aynı duşu, aynı bardağı, aynı çatal bıçağı kullanmakla bulaşmıyor. HIV pozitif biri Hepatit B, Hepatit C pozitif biri gibi, onların çalıştığı alanda çalışabilir" şeklinde konuştu.

Kaptan: "İşten çıkartılması Kamu Görevlileri Yasası'na aykırıdır"

Kamuda örgütlü sendikalardan Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası'nın (KTAMS) Başkanı Ahmet Kaptan da AİDS hastalığı taşıyan bir kişinin iş yaşamından dışlanması veya hastalığı gerekçe gösterilerek işten çıkartılması gibi bir durumun insan haklarına aykırı olduğunu ifade etti.

Konuyu özellikle kamu görevlileri açısından irdeleyen Kaptan, "Böyle bir durum Kamu Görevlileri Yasası'na da aykırıdır. Bir şahıs sağlığı çalışmaya el vermiyorsa, sağlık kurulu raporuyla tüm kazanılmış hakları verilerek emekliye çıkartılabilir. Devletin insan haklarına bağlı olmak kaydıyla davranmak zorunda olduğunu düşünüyorum" dedi.

Avukat Aşçıoğulları: "Hukuken sakat olacağı sonucuna varabiliriz"

Avukat Şefik Aşçıoğulları da, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (İLO) İşveren Tarafından İşe Verme Hakkında 158 Sayılı Sözleşmesi Onay Yasası'na atıfta bulunarak, 158 Sayılı Yasanın 6'incı maddesi gereğince, hastalık veya yaralanma nedeniyle geçici olarak işe gidilmemesinin işe son vermek için geçerli bir neden olmadığının altını çizdi.

Ülkemizde mevcut İş Yasası ile İş Sağlığı ve Güvenliğpi Yasası'nda konu ile ilgili bir düzenleme olmadığını, İş Yasası'nın "İşçilerin işe girişlerinde veya işin devamı süresince bedenen bu işlere uygun ve dayanıklı olduklarının resmi sağlık raporu ile belgelenmesi zorunludur" ifadelerinin yer aldığı 58'inci maddesini karşılayan bir tüzük bulunmadığını vurgulayan Aşçıoğulları, "bu konuda bir tüzük olmadığını devamla, 158 sayılı İLO anlaşmamızı kabul etmemize ve kişileri hastalık dolayısı ile işlerine son verme yasağını kabul etmemize rağmen, kişilerin sağlık sorunları sebebiyle işten çıkartılmalarının hukuken sakat olduğu sonucuna varabiliriz" dedi.

İş Yasası Ne Diyor?

İş Yasası'nın İşverenin Bildirimsiz Fesih Hakkı'nı düzenleyen 15'inci maddesinin 7'inci fıkrası, özel sektör çalışanlarının sağlık konusunda işten çıkartılmalarına ilişkin düzenleme içeriyor.

Bu düzenlemede, "Hastalığın anlaşıldığı tarihten başlayarak en az kırk beş gün süre ile tedavi edilmesine karşın, işçinin, iyileşmeyen ve hayati tehlike arz eden bulaşıcı veya işi ile bağdaşmayacak derecede tiksinti verici bir hastalığa tutulduğunun anlaşılması halinde" işverenin çalışanın işine son verebileceği yer alıyor.

Kamu Görevlileri Yasası Ne Diyor?

7/1979 Sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın hastalık izninin düzenleyen 109'uncu maddesinde ise şöyle deniliyor:

"Kamu görevlilerine hastalıkları halinde verilecek raporlarda gösterilecek gerekler üzerine, aylık ve özlük haklarına dokunul-maksızın aşağıdaki esaslar çerçevesinde hastalık izni verilir. Bu süre kanser, verem ve akıl hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye gereksinme gösteren hastalığa yakalananlara yirmi dört aya kadardır. İzin süresinin sonunda, hastalıklarının devam ettiği, resmi sağlık kurullarının raporu ile saptananların izinleri bir katına kadar uzatılır. Bu uzatma süresince kendilerine tam maaş verilir ve diğer özlük hakları da saklı kalır. Bu sürelerin sonunda da iyileşmeyen kamu görevlileri hakkında Emeklilik kuralları uygulanabilir. Bunlardan gerekli sağlık koşullarını yeniden kazandıkları resmi sağlık kurullarında saptananlar, tekrar görev almak istedikleri takdirde, emeklilik maaşı durmak ve yeniden emekliye ayrılması üzerine hizmetlerinin birleştirilmesi sonucu alacağı ikramiyeden daha önce aldığı ikramiye mahsup edilip indirilmek koşuluyla eski sınıf ve derecelerine öncelikle atanırlar."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.