Saygun: "Garantörlük içinde şiddet ve hakaret yok"

Geçtiğimiz Cumartesi günü Lokmacı Barikatı'nın her iki tarafında yapılan barışcıl eyleme, TSK'nın talimatı ile hiçbir resmi işareti bulunmayan ama polis olduğu iddia edilen kişilerin müdahale etmesi, adanın birleşmesinin önündeki en büyük engelin Türkiye ve adadaki işbirlikçilerin olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bozulan anayasal nizamını tekrardan tesis etmek ve toprak bütünlüğünü korumak için garantörlük sorumluluğu çerçevesinde adamıza askeri müdahalede bulunan Türkiye'nin askeri makamları bizlere şiddet uygulama ve hakaret etmeleri için emirler verdiğine göre, Kıbrıslı Türklere ihtiyaçları kalmamıştır.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sn.İlyas Bozkurt'a şu sorunları sormakta yarar görüyoruz.

1. Burada polis olduğu iddia edilen şahısların barışçıl eylem yapanlara müdahale ederek eylemcileri darp ve "ahlaksız, utanmaz" diyerek hakaret etmeleri emrini siz mi verdiniz?

2. Eğer bu emri siz vermediyseniz, vatandaşa darp ve hakaret eden bu şahıslar hakkında ne gibi işlem yaptınız?

3. Polis olduğu iddia edilen "ahlaksız ve utanmaz" diyerek, yumruk atarak gerçek niyetini ortaya koyan bu şahıs hakkında Genel Sekreterimiz Şener Elcil'in yaptığı şikayete Lefkoşa Adli Şube Amiri Arslan Coşku'nun emri ile karşı ithamla dava okunmasındaki rolünüz nedir?

4. Daha önce Mehmet Vechi'nin karakolda öldürülmesinde ve Girne'deki işkence olayların da adı geçen ve polis oldukları iddia edilen bu şahıslar neden hala daha korunuyor? Yoksa polis içinde ayrı bir örgütlenme mi var?

Bu soruların yanıtlarını sizden bekler, garantörlük sorumluluğunuzun tüm Kıbrıs'ta yaşayanları kapsadığını ve garantörlüğün içinde fiziksel şiddet ve hakaret olmadığını hatırlatırız.

Semen Saygun

KTÖS Başkanı