İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

Akkuyu köylüleri: "Karşı durmaya çalıştık ama bizim sesimiz duyulmadı"

"Karşı durmaya çalıştık ama bizim sesimiz duyulmadı"

KKTC'ye sadece 90 kilometre uzaklıkta olan nükleer santralin inşa edileceği "yüksek güvenlikli" bölgeye giden Kıbrıs Postası, "Karşı durmaya çalıştık ama bizim sesimiz duyulmadı… Kendimiz için istemediğimizi sizler için de istemiyoruz" diyen köy halkıyla görüştü…

Yayın Tarihi: 04/01/15 11:17
okuma süresi: 11 dak.
"Karşı durmaya çalıştık ama bizim sesimiz duyulmadı"
A- A A+

Elif Şen - Kıbrıs Postası

Kıbrıs Postası'ndan Elif Şen, KKTC'ye Mersin'den daha yakın olan Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşa edileceği Gülnar ilçesine bağlı Akkkuyu köyünü ziyaret etti, nabız yokladı…

"Kıbrıs da çok zor günler yaşadı. Savaşlar gördü, yoksulluk çekti… Santralden kaynaklanabilecek olası kaza nedeniyle yavru vatanımıza gelecek zarar,bizim de yüreğimizi yaralar" diyen köy halkı yılgın, yorgun ve umutsuz...

KKTC'ye sadece 90 kilometre uzaklıkta olan nükleer santralin inşa edileceği "yüksek güvenlikli" bölgeye giden Kıbrıs Postası, "Karşı durmaya çalıştık ama bizim sesimiz duyulmadı… Kendimiz için istemediğimizisizler için de istemiyoruz" diyen köy halkıyla görüştü…

KKTC'ye sadece 90 kilometre uzaklıkta olan nükleer santralin inşa edileceği "yüksek güvenlikli" bölgeye giden Kıbrıs Postası, "Karşı durmaya çalıştık ama bizim sesimiz duyulmadı… Kendimiz için istemediğimizi sizler için de istemiyoruz" diyen köy halkıyla görüştü…

Kırk yıldır kaderini bekleyen Akdeniz'in terk edilmiş çocuğu Akkuyu... Ülkemize doksan kilometre uzaklıktaki bu yerleşim birimi Türkiye'de çevre örgütlerinin bildiği bir köy sadece. Mersin Antalya yolu üzerinde bulunan Akkuyu, aslında Mersi'nin Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli köyünün bir semti. Çevreciler Büyükeceli'yi bilmezken, gitmek istediğimiz yerin Akkuyu olduğunu söylediğimiz otobüs firmaları da Akkuyu'nun neresi olduğu hakkında fikir sahibi değil.

Tam kırk yıldır yalnızlığa terk edilen Akkuyu yıllarca Akdeniz illerini dolaşan, büyük ustalıkla kıvrımlı yolların her santimetre karesini bilen uzun yol şoförlerinin haritasında bile yer almıyor.

Nükleere santralin kurulmasıyla ilgili ÇED raporunun imzalanmasıyla gündeme gelen ve defalarca gazetemiz manşetlerine haber olan bölgeyi ve bölge halkını yerinde ziyaret ettik. Tam kırk yıldır ömürlerini bu köyde geçiren köylüyle nükleerden hayatlarında belirsizlikle geçen yıllara her şeyi Kıbrıs Postası olarak konuştuk.

Mersin'den yola çıkarak ulaşmak istediğimiz bölgeye gitmek pek de kolay değil. Zira Antalya üzerinde bulunan köye pek uğrayan olmadığı için firmalar durmuyor bile Büyükeceli (Akkuyu) de. Sadece Akdeniz Şirketinin durduğu köy, kıvrımlı yolların arasında doğal güzellikleriyle büyülüyor insanı. Yaklaşık dört saat süren yolculuğun ardından büyük bir heyecanla önceden haberleştiğimiz köy halkı karşılıyor, kucaklıyor bizi.Akkuyu'da doğmuş, orada ömür geçirip, yaşamlarını yoksullukla sürdürmüş köy halkı misafirperverliğiyle, gönüllerinin zenginliğini koyuyor sofraya.

Sıcak çay eşliğinde başlayan sohbette Kıbrıs'ı açık yaz gecelerinde gördüklerini ve ışıklara el salladıklarını anlatıyor köy sakinleri.

"Kıbrıs'ta çok zor günler yaşadı. Savaşlar gördü, bizim gibi onlar da yoksulluk çekti" diyerek başlıyorlar söze "Rahmetli Denktaş'ı da biliriz büyük adamdı" diyorlar sonrasında. Kıbrıs onlar için yavru vatan falan değil. Kıbrıs onlar için kardeş... Kıbrıslılar onlar için candan dostlar. "Bir kaç Kıbrıslı var buradan ev aldı. Her yaz gelirler, birlikte vakit geçiririz onlarla" diyerek anlatıyorlar anılarını.

Soruyorum nükleer santrali, mersinden daha yakınız size ne olacak peki diyorum. Köy halkı yılgın, yorgun, umutsuz... Orası bizim, oradakiler bizim insanımız, bir kaza olursa bize değil de onlara gelecek zarara üzülürüz diyor köyün yaşlıları.

Savaşlar görmüş, mücadeleyle geçmiş yıllarını hatırlayarak kendi topraklarımıza zarar gelmesini istemiyoruz ama kendimiz için istemediklerimizi Kıbrıslılar için de istemiyoruz diyor Akkuyu halkı.

"Tam kırk yıldır mücadele ettik... Buraya çok insan geldi kızım. Kadını, erkeği. Yaşlısı genci... Karşı durmaya çalıştık. Ama bizim sesimiz duyulmadı" diyor köyün ileri gelenlerinden Mustafa Amca... Ülke çıkarlarının korunması için nükleer enerji şartsa elbette kurulsun, ama buraya değil be kızım diye de ekliyor. Bu cennet yeri terk ettiler, unuttular. Ne tarım yapılabiliyor artık burada ne de turizme açılabildik. İlk önce yaşlılar ölecek diyorlar kırk yıldır bekledik burada ne olacak diye galiba santralin kurulmasıyla da ilk biz öleceğiz. Yaşlandık... diyor.

Sadece biz, sadece Kıbrıs değil bütün Akdeniz ülkeleri karşı çıksın bu doğa harikası katledilmesin diyen köy sakinleri köye kurulacak santral yerine turizme açılacak, daha çok turistin geldiği, kazanç elde edecekleri bir yaşam istiyor devletten...

Yolumuzun düştüğü Akkuyu'da santralin kurulacağı alana girmek, fotoğraf çekmek yasak. Tel örgülerle sarılan alanda yoğun güvenlik önlemleri de alınmış. Bizden önce bölgeyi ziyaret eden gazetecilerin bazıları gözaltına alındığı için köy halkı bizi Kıbrıs'tan gelen bir emanet olarak görüp koruyor, kolluyor. Bölgeyi gezdikten sonra bir çay içimlik sohbetle dinleniyoruz köy kahvesinde...

KÖYLÜLER NE DEDİ?...........

Mustafa Kara

"Yüreğimiz yaralanır"

"Vatan kolayca birleşmez ama kolayca parçalanır. Kıbrıs'ta çok büyük olaylar yaşandı. Savaşta çok insan can verdi. Şimdi orada olacak her türlü olumsuzluk burada bizi üzer. Ne savaşın ne de nükleer yüzünden sorunların yaşanmamasını diliyorum. Olası riskler Kıbrıs için daha tehlikeli. Yavru vatanımıza gelecek zarar yüreğimizi yaralar.

Mustafa Çolak

"Ankara'ya yapılsın"

"Ben nükleerin yapılmasına karşı değilim. Sadece bizim Akkuyu'muza yapılmasın. Nükleer santralin kurulacağı yer burası olmamalı. Buranın doğal güzellikleri var. Ne yazık ki görmezden geliniyor. Burası çok güzel bir turizm merkezi haline gelebilir. Ankara'ya yapılsın mesela santral... Ne denizi var ne de turizm bölgesi."

Mustafa Yılmaz

"Atıklar ne olacak"

Biz burada çok fazla mücadele verdik. Ama ne yazık ki çet raporu da çıktı. Akdeniz'de Kıbrıs'ın yanında bir nükleer santral istemiyoruz. Sadece sızıntı ya da patlama değil. Bu santralin atıkları ne olacak. Aramızda sadece bir deniz olan Kıbrıs'la aramıza mı dökülecek bu artıklar? Burası turfandanın, seracılığın yapıldığı, turizme açılabilecek bir bölge. Biz burada nükleer santral istemiyoruz.

Halit Şahin

"Çocuklar ve yaşlılar ölecek"

"1974 Barış Harekâtı'yla Ortadoğu şekillenmeye başladı. Türkiye'de nükleer güç sahibi olmak adına Akkuyu'ya nükleer santral kurma kararı aldı.1975 yılından 1999 yılına kadar bir takım çalışmalar yapıldı. Ancak devletin gücü bu santralin kurulmasına yetmedi. Bölgemiz ekonomik çetelerin merkezi haline geldi. 2000 yılında Rahmetli Ecevit'in döneminde bu bölgeye nükleer santral yapılması uygun değildir raporu çıkarıldı. Ancak buna rağmen diğer hükümetler pazarlıkları sürdürmeyi devam ettirdi. Resmen gözü kapalı bir şekilde santral kurulması için ihale yapıldı. Olası bir sızıntı, patlama ya da tehlike anında sadece Kıbrıs değil, bütün Akdeniz ülkeleri zarar görecek. Ben yapılmasın demiyorum. Nükleer Türkiye açısından çok büyük bir güçtür. AncakAkkuyu'ya yapılmasın. Raporlarla uygun değildir ifadeleri yer verilirken Akkuyu yanlış bir tercihtir. Benim bildiğim ülkelerin nükleer santrallerinin gizliliği olur. Biz de o da yok. Kırk yıldır Akkuyu mücadelesi devam ediyor. Açık sahada nükleer olmaz. Bölgenin ekolojik dengesi bozulacak. Çocuklar ve yaşlılar ölecek."

Mustafa Kara

"Kırk yılın yorgunluğu var"

"Bölgemizde kırk yılın yorgunluğu var. Geçmiş yıllarda ben de proje kapsamında kısa bir süre çalıştım. Bölgenin deprem bölgesi olduğuna dair raporlar hazırlandı. İlk çalışmaları yapan Alman mühendis, bu raporla mesleğinden istifa etti. ÇED raporundan önce Akkuyu'nun depren bölgesi olduğu raporu gelmişti. Buna rağmen santral kurulma projesi hızla ilerliyor. Dünyadaki küresel ısınmayı da göz önünde bulundurursak Akkuyu tam bir çürük bölge. Ecemiş fay hattı Antalya açıklarından başlayarak, KKTC sınırlarına uzanıyor. Çok büyük riskleri var. Bize en yakın yer Kıbrıs. Bana göre bir ada olarak Kıbrıs bizden daha şanssız. Çünkü Akkuyu'dan esen Poyraz her zaman Kıbrıs'a doğru esiyor. Buranın santral projeleriyle değil turizm projeleriyle gündeme gelmesi lazım. Bize de komşumuz Kıbrıs'a da kıymasınlar."

Yakup Güdül

"Kıbrıs'a uzanan fay hattı var"

Bölge böyle bir proje için hazır değil. Her şeyden önce buradan başlayan ve Kıbrıs'a kadar uzanan fay hattı var. Geçmiş yıllarda projenin sondaj çalışmalarında bulunan arkadaşlarımız oldu. Zemindeki boşluklardan ve sorunlardan bahsediyorlardı. BizAkkuyu halkı olarak bu bölgeye nükleere santral yapılmasına karşıyız. Türkiye'nin nükleer güce ihtiyacı olabilir. Bunu kabul ediyoruz. Ancak burası olmasın. Doğal güzelliğiyleAkkuyu turizm merkezi haline dönüştürülmeli.

Uğur Ateş

"Ne olacaksa olsun"

"1977 yılından beri burada nükleer santral yapılacağı söylentileri dolaşıyor. Artık ne olacaksa olsun. Bir an önce nükleer santral kurulacaksa da kurulsun. Eğer bu proje hata geçmeyecekse o zaman bölge turizm konusunda geliştirilsin. Ben nükleer yapılsın ya da yapılmasın demiyorum. Bunu devlet büyüklerimiz daha iyi bilir. Benim açımdan hiç bir şey değişmeyecek."

Himmet Büyük

"Termik santral kadar zararı yok"

"Ben buranın eski belediye başkanıyım. Geçmiş yıllarda Rusya'ya giderek yerinde incelemeler yaptım. Nükleer Santral'in olduğu yerlerde 50 bin insan sağlıklı bir şekilde yaşıyor. Termik santral kadar bile zararının olacağına inanmıyorum. Ben kendim gidip gördüm. Ne biz ne de Kıbrıs'ın zarar göreceğine inanmıyorum."

Tuğba Uzun

"Destekliyorum"

"Eğer bölge adına sağlıklı bir şey yapılacaksa bunu elbette destekliyorum. Nükleer santral kurulumunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan her şeyin usulünce yapılması."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.