İÇ HABERLER
okuma süresi: 15 dak.

Komisyon başvuruları sonuçlanınca eviniz kimin olacak?

Komisyon başvuruları sonuçlanınca eviniz kimin olacak?

Umutla kurulan Mal Tazmin Komisyonu'nun çözdüğü dosyalar, KKTC tapularını geçersiz kılabilecek büyük anomalilere gebe…

Yayın Tarihi: 24/02/15 13:00
okuma süresi: 15 dak.
Komisyon başvuruları sonuçlanınca eviniz kimin olacak?
A- A A+

Kıbrıs Postası - Beran DAĞTAŞ \ Vatan MEHMET

Eğer 74'ten önce Rumlara ait bir mülkünüz varsa ve bu mülk Mal Tazmin Komisyonu'na konu olmuşsa, bir gün daha önce hiçbir uyarı gelmeden bu mülkünüzde kiracı ya da borçlu pozisyonunda kalabileceğiniz ihtimali ortaya çıktı.

Mal Tazmin Komisyonu'nda Rum mülk sahiplerinin başvurularının kabulü sonrasında malı hâlihazırda KKTC tapusu ile elinde bulunduranın mülkiyet hakkı tehlikeye girerken, Rum mallarının Türkleştirilmesi projesi kapsamında parası ödenen mülkün kime ait olacağı muamma.

Mal Tazmin Komisyonu'nun yasası ve Anayasa arasındaki çelişkiler ile ortaya çıkan hukuki anomalileri tüm yetkililer kabul ederken, tazminat veya takas ile sonuçlanan dosyalarla ilgili olası işlemlerin büyük bir sosyal krizin habercisi olarak değerlendiriliyor.

Kıbrıs Sorununun esasını teşkil ettiği söylenen ve 2006'da AİHM'in Türkiye aleyhine açtığı davaları önlemek ve mallarla ilgili talepler için "etkin bir iç hukuk yolu" oluşturmak amacıyla kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu'nun iade, takas ve tazminatlarla ilgili işleyişinde konuyla ilgili herkesin mutabık olduğu hukuki anomaliler dikkat çekiyor…

KKTC Anayasasının 159. Maddesi uyarınca iptal edilmiş 74 öncesi koçanların Komisyon tarafından geçerli sayılmasıyla ortaya tek bir mal için iki koçan ortaya çıktığını ve 159. Maddede yapılan değişikliğin KKTC tarafından verilen koçanların iptali anlamına gelemeyeceğini söyleyen hukukçular bunun çok ciddi bir hukuki açmaz olduğunu ifade ediyorlar…

Ortaya çıktığı iddia edilen hukuki anomalilerin en can alıcısı ise, 74 sonrası terk edilmiş Rum mallarına gerek 'eşdeğer puanı' gerekse de 'satın alma' yoluyla sahip olmuş Kıbrıslı Türklerin ellerindeki tapuların komisyonca geçersiz sayılması durumunun hukuken kaçınılmaz olması…

Öte yandan Komisyon; takas, iade ve tazminat talebinde bulunan Kıbrıslı Rumların başvurularını incelerken 'mülkiyetin ispatı' şartını arıyor ancak bu durumda da akıllara "daha önce Anayasa ile iptal edilmiş eski tapular tekrar kabul ediliyorsa yeni tapulara ne olacak? Bunca zaman veriler tapular yasa dışı mıydı?" sorusu geliyor.

KKTC'nin verdiği tapu ile Rumlardan kalma bir evde oturan kişiye Komisyon, oturduğu konutla ilgili iade kararı vermişse karar sonucu 3 yıl zaman tanınacağı söyleniyor ancak 3 yılın sonunda yasaya göre mülkü terk etmek zorunda kalacak olan kişinin ancak adada olası "Çözüm Hükümleri" çerçevesinde tazminat alabileceği belirtiliyor…

Öte yandan bu durumdaki kişilerin "alternatif konutundan" söz eden yasa bunun finansmanı melesine ise değinmiyor…

Komisyonun Finansmanının nasıl karşılandığı da gizlilik esasıyla yürütüldüğünden kimse tarafından bilinmiyor. Güvenilir kaynaklardan alınan bilgiye göre Komisyonun finansman sıkıntısı için Bankalar Konsorsiyum modeli öngörülüyor. Bu modelin de bizzat BM Özel Eski Danışmanı Downer'in önerisiyle adaya gelen Amerikalı bir mülkiyet uzmanı tarafından geliştirildiği ifade ediliyor.

Bahsi geçen bu modelin üst düzey TC bürokratlarının da onayıyla gündemde olduğu, hatta hisse senedi hazırlanıp 700-800 milyar dolar gibi bir değere tekabül ettiği söylenen mal mülk piyasası konusunda da bir fon oluşturulmasını öngördüklerini söylüyor.

İade, Takas ve Tazminat meçhul

Kuzey'de mal bırakmış olan Kıbrıslı Rumların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye aleyhine açtıkları davaların önlenmesi ve Kuzey Kıbrıs'ta bulunan mallarla ilgili talepler için "etkin bir iç hukuk yolu" oluşturmak amacıyla 17 Mart 2006'da kurulduğu ifade edilen Taşınmaz Mal Komisyonu'nun işleyişi, sonuçlandırılan başvuruların ne demek olduğu, hale hazırda gerek satın alma gerekse de eşdeğer puanı karşılığında, 1974 öncesi Kıbrıslı Rumlara ait olan bir konutta oturan Kıbrıslı Türklerin malın tazminatının komisyon tarafından ödenmesiyle içinde oturduğu evin sahibi olup olamayacağı henüz netlik kazanmış değil…

Yasal Anomaliler dikkat çekiyor

Takas, iade ve tazminat başvurularının kabul edildiği komisyonun işleyiş biçiminde "yasal anomaliler" bulunduğunu söyleyen hukukçular, Kıbrıs sorunun en çetrefilli konusu olan mülkiyet ve toprak konularını birinci derecede etkileyen böylesi bir kurumun işleyişinin halk tarafından yeterince anlaşılmadığını ifade ediyorlar.

KKTC Anayasasının 159. Maddesi uyarınca iptal edilmiş 1974 öncesi koçanların komisyon tarafından geçerli sayılmasıyla ortaya tek bir mal için iki koçan ortaya çıktığını ve 159. Maddede yapılan değişikliğin KKTC tarafından verilen koçanların iptali anlamına gelemeyeceğini de söyleyen hukukçular bunun hukuki bir anomali olduğunu söylüyorlar.

Müzakerelerin askıya alındığı ve Kıbrıs sorunu tartışmalarının egemenlik, münhasır ekonomik bölge, doğal kaynaklar gibi konuların eksenine kaymış olsa da iki toplumdan da yüz binlerce Kıbrıslıyı yakından ilgilendiler mal mülk konusu hala en karmaşık sorunlardan biri olarak önemini koruyor.

Haziran 2014'de çıkan bir habere göre Türkiye hükümeti, Kıbrıslı Türklerden oturdukları Rum malı mülkler için para talep edecek. Ayrıca yalanmayan bu iddiaya göre "Rum malında oturan herkesten yüzde 25 bir vergi" alınacağı belirtilmişti. Yeni bilgiler ışığında bu yüzde 25'lik vergi yerine farklı bir model öngörüldüğü anlaşılıyor.

Yasada Çözüm'e işaret ediliyor

Ayrıca Anayasanın 159'uncu Maddesinin (1)'İnci Fıkrasının (b) Bendi Kapsamına Giren Taşınmaz Malların Tazmini, Takası Ve İadesi Yasası'nda ; "(A)İadesi talep edilen taşınmaz malda gerçekleştirilen geliştirme, sözkonusu malın terk edildiği tarihteki değeriyle, iadesi için Komisyona başvurulduğu tarihteki değeri arasında, terk edildiği tarihteki değerin bir katından daha az bir değer artışı yaratmış, bu iki tarih arasında herhangi bir değer artışı meydana gelmemiş veya böyle bir değer artışını meydana getirecek bir proje yetkili makamlarca onaylanmamışsa veya bu taşınmaz, kuzeye göç edenler tarafından Kıbrıs'ın güneyinde terk edilmek zorunda kalınan bir taşınmaz karşılığında yürürlükteki mevzuata uygun olarak verilen ve terk edilen taşınmaza eşdeğerde bir taşınmaz değilse bu malın, Kıbrıs Sorununun çözümünden sonra ve çözüm hükümleri çerçevesinde iadesine karar verilebilir. Bu durumda, yürürlükte bulunan mevzuata göre taşınmazın mülkiyet ya da kullanım hakkına sahip olan ve çözümden sonra bu taşınmazı terk etmek zorunda kalacak olan kişi, çözüm hükümleri çerçevesinde almaya hak kazanacağı tazminatı ya da alternatif konutu almadıkça, taşınmaz malı terk etmek zorunda olmayacaktır.

Komisyonun kararını açıkladığı tarihten itibaren, Kıbrıs Sorununun çözümünden sonra ve çözüm hükümleri çerçevesinde iadesine karar verilen taşınmaz mal üzerinde çözüme kadar ve her halükarda üç yıl süre ile herhangi bir inkişaf yapılamaz, bu taşınmaz mal alınıp satılamaz. Ancak, Bakanlık, taşınmaz malın inkişafına hak sahibinin yararını da gözeterek izin verebilir. Bakanlığın bu bent kuralları uyarınca vereceği iznin esasları Tüzükle belirlenir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mevzuatına göre mülkiyet hakkına ya da kullanım hakkına sahip olduğu taşınmaz mal çözümden sonra iade kapsamına alınmış olan gerçek veya tüzel kişiler, Komisyonun bu kararından dolayı uğrayacakları zararın tazmin edilmesi, ya da maliki oldukları taşınmazın idare tarafından satın alınması için idareye başvurma hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmadığı ve çözüm sonrasında iade kapsamına giren taşınmaz mal, iade öncesinde, yürürlükteki mevzuata uygun olarak kamulaştırılır" ifadeleri yer alıyor.

Downer Modeli mi?

Konunun hassasiyeti nedeniyle ismini vermek istemeyen Eski Bir KKTC Bakanına göre Komisyonun tazminatları ödemekte zorlanması nedeniyle Komisyonun finansman sıkıntısı için Bankalar Konsorsiyum modeli öngörüldüğü ve bu modelde Türkiye bankalarının finansman kaynağı olarak öne çıkıyor.

Bu modelin de bizzat BM Özel Eski Danışmanı Downer'in önerisiyle adaya gelen Amerikalı bir mülkiyet uzmanı tarafından geliştirildiği de iddialar arasında…

Aynı Bakana göre finansmanı sağlayan bankalar, sağladıkları finansman karşılığında malı içinde oturana ipotek ediyor.

Öte yandan büyük bir çoğunluğu Yahudi işadamları da söz konusu tazminat ödeme yoluyla kayda değer miktarda mülk ediniyor.

Avukatlara göre iki tapu ortaya çıkıyor

KKTC Anayasasının 159. Maddesi uyarınca iptal edilmiş 74 öncesi koçanların Komisyon tarafından geçerli sayılmasıyla ortaya tek bir mal için iki koçan ortaya çıktığını ve 159. Maddede yapılan değişikliğin KKTC tarafından verilen koçanların iptali anlamına gelemeyeceğini söyleyen hukukçular bunun çok ciddi bir hukuki açmaz olduğunu ifade ediyorlar.

Bu tapular konusunda uzman Kıbrıslı Türk iki avukata göre ise "iki tapu" ortaya çıkıyor çünkü KKTC'nin kendi verdiği tapuyu nasıl iptal edeceği belirsizliğini koruyor...

Öte yandan tazminatla mülkiyet hakkından vazgeçen Kıbrıslı Rumların KKTC'ye devrettiği 1974 öncesi tapu ya da 13 Şubat 1975 tarihinde ilan edilen Federe Devleti'nden önce geçerliliği olan tapu ile KKTC tapusu hukuki bir anamoliye neden oluyor.

Kıbrıslı Rumlar Komisyona başvuruları engellemek için çalışma başlattı

14 Ocak 2014 tarihinde çıkan haberlere göre Rum İçişleri Bakanı Socratis Hasikos Kıbrıslı Rumların Komisyona başvurmalarını önlemek amacıyla aldıkları bir dizi önlemin başarılı olduğunu ve 2013 yılında Bin 700 olan başvuru oranın alınan önlemlerin ardından 2014 yılında 372'de kaldığını söyledi.

Satın alma ya da devir teslim ücreti alınmayacak

Aynı beyanında Hasikos, kabinenin Kıbrıslı Rumların kuzeyde kalan mallarını almak isteyen diğer Kıbrıslı Rumlara teşvik için "satın alma ya da devir teslim ücretinin alınmayacağını" da duyurdu.

2010 yılında AİHM Komisyonun geçerli bir iç hukuk yolu olduğunu onaylamıştı.

Ayrıca Hukukçu ve meşhur Loizidou davasında da Loizidou ailesini temsil eden Dimitriadis "Kıbrıs Türk Malları Vasiliği"nin tutumunun değişmez olduğunu, yani, Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türkler arasındaki mal takası işlemlerini kabul etmediğini söyledi.

Dimitriadis, TMK'ya başvurularla ilgili söz konusu yasal değişikliği görmediğini, konudan, basında yer aldığı kadarıyla haberdar olduğunu belirterek şunları ifade etmişti: "Bu hareket, işgal bölgelerindeki Kıbrıs Rum mallarıyla takas maksadıyla Taşınmaz Mal Komisyonu'nun kontrolü altındaki mülk havuzunu büyütmek için yapılmış görünüyor. Örneğin Limasol Kalesi yakınında malı olan bir Kıbrıslı Türk, kuzeydeki eş değerdeki bir Kıbrıs Rum malı ile takas yapabilecek. Bunun paralelinde özgür bölgelerde kendisine Vasilik tarafından verilen Kıbrıs Türk malı tasarruf etmekte olan bir Kıbrıslı Rum, işgal bölgelerindeki kendi malını takas ederek bu Kıbrıs Türk malını tasarrufunda bulundurmaya devam edebilecek. Kıbrıs sorununa çözüm bulunursa, bu mal tasarrufumdadır diyebilecek. İşgal bölgelerindeki mallarını, Kıbrıslı Türklerin özgür bölgelerde bulunan ancak kendilerinin (Rum) tasarrufunda bulunmayan mallarıyla takas edecek Kıbrıslı Rumların durumu daha da karmaşıktır. İki temel soru vardır. Kıbrıslı Rum bu takası yapmak istiyor mu? Cevap 'evet' ise o zaman bunu başarmak için Komisyon'a gidebilecek. Peki, bu takas yapılırsa hükümet bu işlemi Kıbrıs Türk Malları Vasiliği aracılığıyla tanıyacak mı? Cevap 'hayır' gibi görünüyor çünkü Vasilik bu işlemlere rıza göstermez. Vasiliğin kararları doğal olarak yargı önünde değerlendirilebilir. Özgür bölgelerdeki Kıbrıs Türk malları 400 bin dönüm olarak tahmin ediliyor, işgal bölgelerindeki Kıbrıs Rum malları ise 1 milyon 300 bin dönümdür."

Tapular KKTC'nin mi?

Her ne kadar gazetemize konuşan Taşınmaz Mal Komisyonu Başkanı Güngör Günkan, başvurular sonucu dönen tüm tapuların KKTC adına döndüğünü söylese de adını vermek istemeyen ve konuyla bizzat alakadar bazı eski üst düzey yetkililer bunun böyle olmadığını iddia ediyorlar.

Mal Tazmin Komisyonu ile Türkiye'nin tazminatını ödediği mülklerin "mal sahibi" durumuna geleceği, hali hazırda da bazı malların tapusunun Türkiye Cumhuriyeti adına döndüğünü ifade ediyorlar.

Hatta daha da ileri giderek Kıbrıslı Türklere de başvuru yolunun açıldığı ve takas konusunun gündeme geldiği komisyonda Türkiye'nin Güney'deki Türk mallarının tapusunu da harekete geçtiğini belirtiyorlar.

Öte yandan tüm bunlar Çözümün 'yatırım' eliyle kesenliğine şimdiden işaret ediyor.

KKTC Ziraat Bankası: "Eğer bankamız tazminatı ödemişse mal bankanındır"

Mal Tazmin Komisyonu'nun tazminat kararı verdiği mallarla ilgili finansman sağlayan TC Ziraat Bankası Eski Genel Müdürü Mahmut Demirci, "Eğer bankamız tazminatı ödemişse mal bankanındır. Bankamız içinde oturana uzun vadeli kredi verir ve malı ipotek eder. Tabi içindeki almak isterse..."

İlgili Haber:

Beşiktepeli: "Parasını kim ödüyorsa mal onundur"

Büyük yankı uyandıran dünkü "Eviniz kimin olacak? haberiyle ilgili Özgürgün: "Bunları öngörmüştük"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.