İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

Müteahhitten hükümete son uyarı!

Müteahhitten hükümete son uyarı!

İnşaat Müteahhitleri Birliği, yeni bir hükümet kurulacağı sinyallerinin geldiği bir dönemde hükümete giderayak eylem uyarısında bulundu. Müteahhitlerin sabrının taştığını vurgulayarak, "sokağa inip inmeme noktasında zor zaptediyoruz" diyen İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, hükümetin kısa vadede çözüm üretilmemesi durumunda gelecek haftadan itibaren eylemle başlayacaklarını açıkladı.

Yayın Tarihi: 29/05/15 18:49
okuma süresi: 11 dak.
Müteahhitten hükümete son uyarı!
A- A A+

Kıbrıs Postası – Meryem Ekinci

Müteahhitler Birliği'nde düzenlenen basın toplantısında hem mevcut hükümete hem de gelecekte kurulacak hükümete göz dağı veren Gürcafer, "Bu işin böyle yürümeyeceğinin mesajını da, bu saaten sonra basın açıklamamızın devamını ve gereklerini yapacağımızı da hem hükümette görev alan siyasetçilerin hem de yeni dönemde bu sorumluluğu almayı düşünenlerin çok iyi algılamasını isterim" dedi.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu, Cafer Gürcafer başkanlığnda dün bir basın toplantısı düzenleyerek, hükümeti eleştirdi ve eylem uyarısında bulundu.

Müteahhitler Birliği Konferans Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Birlik Başkanı Cafer Gürcafer, geçmişten günümüze yapılmış olan popülist icraatların hata değil suç olduğunu ifade ederek, oluşturulan sürüdürülemez yapının bedelini ise iş dünyası ile vatandaşların ödediğini söyledi.

Her seçim döneminde siyasetçilerin de ülkede tüm kesimler tarafından ifade edilen sorunların çözümü yönünde söz verdiklerini ancak hükümete gelen siyasetçilerin geçmişin devamını sağladıklarını ifade eden Gürcafer, mevcut hükümetin de verdiği sözleri yerine getirmediğini kaydetti.

"Popülist yaklaşımların devamı sağlandı"

Yorgancıoğlu Hükümeti için "tıpkı diğer iktidarların yaptığı gibi sorunların çözümleri yönünde inanç belirterek girişim başlatmış ve tıpkı diğerlerinin yaptığı gibi yarım bırakmış, neticelendirememiştir" ifadelerini kullanan Gürcafer, hükümeti, ekonomiyi büyütecek planlar ve projeler ile toplumun tüm kesimlerinin kendine yetebileceği bir yapı yaratmak yerine küçük dokunuşlarla kısa vadeli rahatlatmalar ortaya koyarak, popülist yaklaşım sergilemekle suçladı.

Şehir Planlama Dairesi sorun oldu

Gürcafer, hükümetle sorunların çözümü için üretilen kararların da uygulamaya geçirilemediğini ifade ederek, başta keyfi uygulamaları olduğunu iddia ettiği Şehir Planlama Dairesi olmak üzere Karayolları Dairesi ve Planlama İnşaat Dairesi gibi "stratejik önemi olan" dairelerin, can çekişir duruma geldiğini savundu.

"Alacakların ödenmesi tam bir işkenceye dönüştü"

Gürcafer şöyle konuştu:

"İhzarat ve avans sorununun düzenlenerek hem devletin hem müteahhitlerimizin zarar görmeyeceği bir şeklde dönüştürülmesi, şartnamelerin düzenlenerek çağdaş bir hale getirilmesi, yapı işleri birim fiyatlarının düzenlenmesi, dairelerin inşaat birimlerinin Planlama İnşaat Dairesi çatısı altında toplanması hususlarında bir arpa boyu mesafe katedilmemiştir.

Müteahhitlerimizin yaptıkları işler karşılığında alacaklarının ödenmesi, tam bir işkenceye dönüşmüştür. Süreç kısalacağına uzamış gecikmelerden kaynaklanan zararlarımızın azalması hedeflenirken daha da artmıştır. Döviz artışından hem devletin hem müteahhitlerimizin zarar görmemesi için yapmış olduğumuz önerilerimizin umursanmamış olmasından dolayı müteahhitlerimiz tarafından kar ederim beklentisi ile alınmış işler, büyük bir zarar tehdidine dönüşmüştür."

"Buna dur demek için harekete geçeceğiz"

Gürcafer, müteahhitlerin hükümetin reform yapacağına ve mevcut sorunlara çözüm getireceğine dair inancı kalmadığı gibi, mevcut siyasi yapıya da tahammülü kalmadığını ifade ederek, şöyle dedi:

"Bu ülke yalnızca siyasetçinin değil hepimizin ülkesidir ve artık buna dur demek için harekete geçeceğimizin, eskisinden daha çok etkili olacağımızın bilinmesini isteriz. Bir an önce siyaset sektörünün kendi özeleştirisini yapmasını, reformist bir yaklaşım içerisine girerek köklü çözümler üretmeye yönelik çalışma başlatmasını beklemekteyiz.

Artık değişimin gerçek anlamda değişimin simaların değişmesi veya yaş oranının değişmesi olmadığını doğru bir şekilde algılamalarını bekliyoruz. Bu bizim lerideki dönem için mercek altında tuttuğumuz ve çok yüksek beklentiler içerisinde oldğuumuz bir durumdur."

Öndeki sorun Girne

Girne İmar Planı yürürlüğe girinceye dek emiranemede öngörülen dğeişiklikler konusuna da değinerek, "Birileri sanki Girne'yi katletmek ister, birileri de sanki Girne'yi kurtarmak istermiş gibi, sürekli toplumu ikiye bölmeye çalışmaktadırlar. Biz sizin adınıza düşünürüz, karar veririz diyen zihniyetin yaratmış olduğu hilkat garibesi sokakta kendini göstermektedir" diyen Gürcafer, Annan Planı döneminde oluşan yatırım ikliminin emirname düzenlemeleri nedeniyle ortadan kalktığını anımsattı.

Gürcafer, Girne Emirnamesi'ndeki değişiklik konusunda katılımcılık ve şeffaflığın önemi üzerinde durdu.

"Müsade etmeyiz"

Girne'de arazilerin varlık değerinin oluştuğunu ifade eden Gürcafer, "Yatırımcı araziyi satın aldı. Siz bir gecede oturup üzerinde 10 daire hakkı olan daire sayısını 2'ye düşürürseniz, hem banka batar hem yatırımcı batar. Bütün dünyada uygulanan yöntemler vardır, bunları düzenlersiniz. Ekonomiyi olumsuz etkilemeyecek şekilde önlemler aldıktan sonra yaparsınız. Ama bunu Şehir Planlama Dairesi'nden 2 kişi, bir kişi de Girne'den oturup bir gecede yapabilecek bir şey değildir. Buna müzade etmeyiz çünkü bunun bedelini yalnızca biz öderiz. Ülkesel Fizik Planı en doğru adımdır ama arkasından imar planlarının yapılması lazımdır" dedi.

"Camiamız içinde tansiyon yükseldi"

Gürcafer, müteahhitler içerisinde tansiyonun yükseldiğini ve hükümetin bunu görmesi gerektiğini belirterek, "camiamız içerisinde yaşanan süreç tansiyonun aşırı derecede yükselmesine sebebiyet vermiştir. Sokağa dökülme veya dökülmeme hususunds camiamızı bir zor zaptetmekteyiz. Ama bu işin böyle yürümeyeceğinin mesajını da, bu saatten sonra basın açıklamamızın devamını ve gereklerini yapacağımızı da hem hükümette görev alan siyasetçilerin hem de yeni dönemde bu sorumluluğu almayı düşünenlerin çok iyi algılamasını isterim" şeklinde konuştu.

Yeni haftada eylem uyarısı

Gürcafer, Kıbrıs Postası'nın kurultay süreçlerini, hükümet değişikliği olasılıklarını anjımsatması ve bu süreci nasıl geçirmeyi öngördüklerini sorması üzerine ise, şöyle dedi:

"Elbette ki sorunlarımızın çözümlenmesini bekliyoruz ama mevcut mopdelde siyasetçilerin de bunun altından kalkabilecğeine olan inancımız bitmiştir. Vermek istediğimiz mesaj, önümüzde yeni bir dönem vardır ve bu dönemde yeni bir hükümet oluşacaktır. Toplum reform ve değişim mesajı vermektedir. Bunun en azından bu dönem doğru algılanmasını ve bunu gerçekleştirebilecek bir siyasi yapının oluşması beklentisi içindeyiz. Eğer yine aynı şekilde ahbap çavuş ilişkisiyle, konusunda uzman olmayan insanlar bakan, müsteşar olursa, yürütmenin başında olacaksa ve acemilik dönemi geçirecekse, biz buna çok sert tepki vereceğiz. Sokağa döküleceğiz. Bu ülkenin bu şekilde ne siyasi bir yapıya, ne de mevcut sorunlara daha fazla tahammülü kalmamıştır. Beceriksiz insanlar tarafından yönetilmeye tahammülümüz yoktur. Çünkü tüketilen bizim geleceğimizdir."

Gürcafer, "Siz tutulmayan sözlerin bedelini biz ödemeyeceğiz, gerekirse ödeteceğiz mi diyorsunuz" sorusuna karşılık olarak ise, "evet" yanıtını verdi.

1 Haziran'da Müteahhitler Birliğinin toplanacağını ve toplantıdan bir eylem kararı çıkabileceğinin de altını çizerek, "Önümüzde yeni bir dönem vardır. Ülke ekonomisinin çok önemli bir kesimiyiz ve birşeyin farkındayız. Bu ülke bu şekilde yürümez. Pazartesi itibariyle sorunlarımıza kısa vadede sorun bulmak için harekete geçeceğiz. Belki önümüzdeki hafta için eylem kararı da alıp sokağa döküleceğiz. Yeni dönemi beklemeyeceğiz. Yeni dönemde oluşacak olan yapı çok önemlidir. Eğer benzer bir yapıyla bir hükümet oluşursa, artık ülke olarak iflasımızı açıklamaktan, anahtarı da götürüp birilerine vermekten başka çaremiz kalmaz. Giderayak bunu yaşarlarsa da yaşarlar" dedi.

Yeni bir yatırım iklimi kapıda

Gürcafer, bir başka gazetecinin sorusu üzerine de reform beklentilerine açıklık getirerek, ülkenin yeni bir yatırım iklimi içerisine gireceğinin sinyaller, üzerinde durdu.

"2025 yılına kadar 100 bin konut hedefimiz vardır. Yurtdışında yaşayan 600-700 bin insanımız vardır. Bu ülkede konut alıp da emekliliğini geçirmek isteyen Avrupalılar vardır. Bu hedefin devletin cebine direk olarak koyacağı para, 4.5 milyar Dolardır 10 yılda. Bu da 450 milyon dolar devlete yıllık katkı, 30 binin üzerinde istihdam, çarpan etkisiyle tetiklenen 100'e yakın yan sektörü demektir" diyen Gürcafer, bu hedefe ulaşılabilmesi için devletin de yapması gerekenleri sıraladı.

Askeri bölgelerle ilgili öneri

Gürcafer şöyle konuştu:

"Yabancıların mülkiyet edinmesiyle ilgili süreç, halen daha soğuk savaş zihniyetiyle sürdürülemtkedir. Bugünün dünyasında böyle bir şeye yer yoktur. Girne'mizde, Mağusa'mızda en güzel sahiller ve yerler askeri birliklerdir. Bunların artık masaya yatırılması ve eminim ki Türkiye'de Genel Kurmay'la görüşüldüğünde, kendi ayakları üzerinde durmak isteyen bir devlet vardır gibi yaklaşıldığında, bunun çözümleri vardır. Bu bir reformdur.

Artık denk bütçeyi oluşturmak için memurun boğazını sıkmak, insanların gelir seviyesini daha da aşağıya çekerek, denk bütçeyi oluşturmayı marifet saymaktan kurtulmamız lazım. Ekonomiyi geliştirerek halkımızın gelirlerini artırıcı düzenlemeler yapmak reformdur."

"Yarası olan evine gitsin"

Gürcafer, artık ülkenin çözüme hazır hale gelebilecek şekilde yönetilmesi gerektiğnini de altını çizerek, şöyle konuştu:

"Yüzbinlerce dönüm arazisi vardır devletin. Bunları değerlendirmesi, dhaa sosyal devlet olabilmesi yönünde paraya ihtiyacı vardır. Bununla ilgili yapılabilecek düzenlemelr reformdur. Beklentimiz bu yöndedir. Bizim istediğimiz insan kaynaklarımızın verimli değerlendirilebileceği bir siyaset sektörü ve ülkemizin çözüme hazır hale gelebilecek şekilde yönetilmesini istiyoruz. Yarası olan gocunsun ve evine gitsin artık."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.