İÇ HABERLER
okuma süresi: 12 dak.

Baştaşlar, 12 yıl boyunca devletin arazisine müşteri aradı

Baştaşlar, 12 yıl boyunca devletin arazisine müşteri aradı

DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş, 2000'li yılların başlarında Girne Çatalköy bölgesinde turistik tesis için 32 dönümlük devlet arazisini kiralayan Baştaşlara ait Rose&Akasan Enterprises adlı şirketin "yatırım yapmadığı" araziye yaklaşık 12 yıl boyunca müşteri aradığını, kendisinin de kira sözleşmesini iptal etmesi üzerine şirketin mahkemeye giderek ara emri aldığı süreci meclis kürsüsünde anlattı.

Yayın Tarihi: 05/02/16 09:47
okuma süresi: 12 dak.
Baştaşlar, 12 yıl boyunca devletin arazisine müşteri aradı
A- A A+

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

"Devletin 11-12 yıl boyunca söz konusu şirkete inşaat ruhsatı, ÇED raporu gibi prosedürlerini tamamlamamış olması mümkün mü?" diye soran Denktaş, kendisine de kişisel olarak dava açıldığını kaydederek şirketin bütün uğraşının "satacak, devredecek bir imkân aramak" olduğunu ifade etti.

"Mahkemeye zamanında bu insanlar devletin kendilerine yatırım diye verdiği bir mülkten rant elde etmeye çalışıyor. Ve hiçbir şey de yapmıyorlar. Çivi dahi çakmıyorlar dedik" ifadelerini kullanan Denktaş, öte yandan medyada Ara Emri nedeniyle iki şirketin aralarında 2-3 Milyon Euroluk alışverişi iddiaları hakkında ise "Elimde böyle bir bulgu yok ama daha dün 'benim elimden alamazsınız' diyen adam 'vazgeçtim' diyorsa…" ifadelerini kullandı.

Öte yandan aynı iddiaların Genel kurul salonunda sorulduğu meclis oturumunda Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu'nun "rüşvetin belgesi mi olur" ifadeleri dikkat çekti.

Denktaş, ülkenin yatırıma ihtiyacı olduğunu; bu kapsamda da uluslararası nitelikte zincir markaların ülkemize gelebilmesi gerektiğini kaydederek söz konusu arazinin "Adalı Guruba" verilmesinin bu anlamda doğru olduğunu söyledi.

Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Başkanı Serdar Denktaş, 2000'li yılların başlarında Girne Çatalköy bölgesinde turistik tesis için 32 dönümlük devlet arazisini kiralayan Baştaşlara ait Rose&Akasan Enterprises adlı şirketin "yatırım yapmadığı" araziye yaklaşık 12 yıl boyunca müşteri aradığını, kendisinin de kira sözleşmesini iptal etmesi üzerine şirketin mahkemeye giderek ara emri aldığı süreci meclis kürsüsünde anlattı.

"Devletin 11-12 yıl boyunca söz konusu şirkete inşaat ruhsatı, ÇED raporu gibi prosedürlerini tamamlamamış olması mümkün mü?" diye soran Serdar Denktaş, kendisine de kişisel olarak dava açıldığını kaydederek şirketin bütün uğraşının "satacak, devredecek bir imkân aramak" olduğunu ifade etti.

"Mahkemeye zamanında bu insanlar devletin kendilerine yatırım diye verdiği bir mülkten rant elde etmeye çalışıyor. Ve hiçbir şey de yapmıyorlar. Çivi dahi çakmıyorlar dedik" ifadelerini kullanan Denktaş, öte yandan medyada Ara Emri nedeniyle iki şirketin aralarında 2-3 Milyon Euroluk alışverişi iddiaları hakkında ise "Elimde böyle bir bulgu yok ama daha dün 'benim elimden alamazsınız' diyen adam 'vazgeçtim' diyorsa…" ifadelerini kullandı.

Öte yandan aynı iddiaların Genel kurul salonunda sorulduğu meclis oturumunda Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu'nun "rüşvetin belgesi mi olur" ifadeleri dikkat çekti.

Denktaş, ülkenin yatırıma ihtiyacı olduğunu; bu kapsamda da uluslararası nitelikte zincir markaların ülkemize gelebilmesi gerektiğini kaydederek söz konusu arazinin "Adalı Guruba" verilmesinin bu anlamda doğru olduğunu söyledi.

Sucuoğlu: "Biz Sayın Adalı davet etmedik…"

Başsavcılığın "İdarenin yargı kararını tanımaması anlaşılabilir bir husus değildir" şeklinde ifadelerinin yer aldığı kararını okuyan Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu, dün meclis kürsüsünde konuyu Sayıştaylığa da danıştıklarını belirterek aldıkları 28 Ocak tarihli cevapta da "hukuk dairesi görüşü çerçevesinde, yani mahkeme kararı çerçevesinde gereğinin yapılmasının uygun görüldüğünün" söylendiğini ifade etti.

Sucuoğlu, 7 Mayıs 2015 tarihli 'kimseye kiralanmaması"nı emreden Girne Mahkemesi kararına dikkat çekti.

Sucuoğlu şöyle konuştu; "İki gündür gazetelerde Türkiye milli Takımları Antrenörünün standımızı ziyareti ile haksızlık yapılıyor. Biz yaklaşık bir ay önce EMİT Fuarından Kıbrıs kökenli yedi ünlü kişiyi standımıza davet ettik. Bunlar Işın Karaca, Ziynet Sali, Hüseyin Köroğlu, Fatih Terim, Nil Burak ve bir kişi daha… Yalnızca iki kişi geldi. Sağ olsun Hüseyin Köroğlu ve Fatih Terim… Amaç da şu idi: Bir çekiliş yapacaktık ve onlar yaparsa ünlü olarak ilgi artar.

Şunu ifade edeyim ki Sayın Terim'le Adalı'n futboldan dostlukları var. Ancak biz Sayın Adalı davet etmedik. Ama Fatih Terim'in (aktardığına göre) Sarıyer'den yola çıkmışlar 2-3 saatlik bir yolculukla ve gelirken Terim 'ben Sayın Bakanı tanımıyorum sen gidip geliyorsun sürekli Kıbrıs'a.. Sen de gelirsen benim açımdan iyi olur' demiş.

Sayın Terim standa geldi bir müddet sonra da o kişi geldi. 1-1 buçuk saat kadar oturduk ve tek bir yalnız konuşmamız olmadı. Hiçbir şey de istemedi. Ne bir imtiyaz ne de başka bir şey… Aramızda da 15-20 kişi vardı.

"Keşke çağırmasaydık… Çok üzülüyorum"

Sucuoğlu EMİT'teki Terim randevusuna ilişkin sözlerine şöyle devam etti; "Genel konuları konuştuk. 'Takip ettiğim kadarıyla kış aylarında otelle ilgili ciddi sıkıntı çekiyorsunuz. UEFA kurallarına göre bildiğim kadarıyla antrenman yapabiliriz. Kendi aramızda oynayabiliriz. Senden ricam bir hafta mühlet ver araştırayım eğer bir sıkıntı olmazsa antrenman için milli takımı bir haftalığına getireceğim'.

Dediği bu… Konuşmalar bu şekilde.

Yalnız olarak da hiçbir şey konuşmadık. Yazılanlara gerçekten çok üzüldüm keşke hiç davet etmeseydik. Çünkü o denli ciddi bilgi kirliliği ile dedikodular yapılıyor ki üzülmemek elde değil… Sadece antrenman gündeme geldi. Söyleyecek kelime bulamıyorum çok üzülüyorum. Biz bu tavırlarımızla değerlerimizi de kaybediyoruz. Onların bize değil, bizim onlara ihtiyacımız var.

'Kıbrıslı Türk' meselesini de söyleyeyim: benim dedi babam Kıbrıs'tan göç etti. Eğer bizi Kıbrıslı Türk görüyorlarsa 'ben bir Kıbrıslı Türküm'. Yani Sayın Terim çıkıp da şöyledir böyledir demedi…

"İki tarafın da avukatlığına soyunmuş değilim: Bilgim yok"

Meclis salonundan sorulan "gazeteler 2 milyondan bahsediyor İki şirketin birbirine ödemesi ile ilgili..' şeklindeki sorusu karşında ise Sucuoğlu "hiçbir bilgim yok. İki tarafın da avukatlığına soyunmuş değilim. Hiç beni ilgilendirmez. Varsa böyle bir iddia çıkılsın dava açılsın. Cuma günü bu dosyayı götürerek Bakanlar Kurulunu da bilgilendireceğim" yanıtını verdi.

Turizm Bakanlığı'nın holdinge olası onayı ile ilgili ise Sucuoğlu "Adalı yatırım şirketinin öngördüğü yatırım 5 yıldızlı 520 yatak kapasiteli bir yatırımdır. Bu aşamadan sonra iki şirketin avukatları görüşecek" dedi.

"Rüşvetin belgesi mi olur Allah aşkına…"

Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu, Genel Kurul salonunda gazetelerde yer alan rakamların ısrarla sorulması üzerine ise "Rüşvetin belgesi mi olur Allah aşkına… Her gün başka bir rakam yazılıyor" diye konuştu.

Denktaş: "Altı ay geçti olmadı altı ay daha verdik ve bu son dedik"

Konuyla ilgili söz alan DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş ise meclis kürsüsünde sürece ilişkin dönemin hükümetin de yer alması nedeniyle bilgilendirdi.

"Bu yerin Adalı gurubuna verilmesinde fayda var" diyen Denktaş, süreç ile konunun bu kadar uzamasının nedenini şirketin yıllardır elinde tuttuğu araziden rant elde etmek isteyişi olduğunu söyledi.

Denktaş şu bilgileri verdi; "Rose-Akasan isimli şirkete tam hatırlayamayacağım ama araziyi yatırım için rezerv 2000'li yılların başında verildi. 2006'da hükümetten çıktık.

Unutmayın bu tür yerler rezerv altı aylıktır. Bu altı aylık süre içinde de önce alan projeyi getirir. Bir altı ay daha verilir: Mekanik proje gelir… Altı ay daha verirsiniz diğer işlemleri tamamlar. İki yılda toplam tüm işlemlerin bitip artık inşaata başlanır noktaya gelinir. Yöntem budur.

2003 ya da 2004 yılında bu araziyi rezerv olarak Bakanlar Kurulu kararıyla bu şirkete verdik. 2006'da hükümetten çıktık ve yedi yıl muhalefetteydik. 2013'ün ikinci yarısı süre yine bitmiş durumda önüme geldi ve dediler ki 'inşaat ruhsatını almak için altı ay daha süre istiyoruz'.

Bu kadar zaman geçti aradan.. 12 yıl.

Yine verdik altı ay daha uzatalım. Uzatalım dediğimde şunu gördüm 2012'ye kadar hiçbir şey yapılmamış olmasına rağmen rezerv kiraya dönüştürülmüş. Dedik tamam, dokunmuyoruz ama bitirin işi…

Altı ay geçti olmadı altı ay daha verdik ve bu son dedik."

"Mahkemede veriyor yani bu ara emrini…"

"Bu esnada Adalı Gurubu, Kıbrıslı olması hasebiyle Hilton otelinin açılışına Türkiye'ye davet etti. Orada otelin işletmecileri ile görüştük ve bu insanlar dedi ki 'bize yer verin, Hilton gurubuyla gelelim. Oteli biz yaparız işletmeyi Hilton alır'. Bu insanların da burada belli ki bir şey yapacağı yok… Duyumlarda alıyoruz ki satmaya çalışıyorlar. Hatta internetlere kadar düştü bu… Bu gurubu nereden tanıtım: Merhum Demirel'in bir ricası üzerine geldiler bana... Görelim bakalım, iyi bir yatırımcıdır herhâlde… Yazı yazdık ve dedik ki 'iptal'.

Biz iptal yazısın yazdığımızda bir tel çektiğini göstererek yani iş yapıyorum demek isteyerek ara emrini aldı. Mahkemede veriyor yani bu ara emrini"

"Bütün uğraş, satacak devredecek bir imkân arar…"

"Bu esnada da Hilton'un adamları buraya gelip gidiyor ve artık anlaşma imzalayacaklar. Dedik ki bitirin bize bu işi. Rezervle olmaz.

İmzaladık verdik. Ertesi gün sabah haber 'Ara Emri'. İmzadan bir gün önce karar almış. Mahkeme bizim görüşümüzü almadan tek taraflı bir karar aldı. Mahkemeye gitti ve dedik ki ' bu insanlar devletin kendilerine yatırım diye verdiği bir mülkten rant elde etmeye çalışıyor. Bu nedenle iptal ettik. Ve hiçbir şey de yapmıyorlar. Çivi çakmıyorlar'.

Bana da kişisel olarak ayrıca dava açtılar. Danışman olarak tuttuğumuz bir hukuk şirketi vasıtası ile ve başsavcılık aracılığı ile kendimizi savunma noktasında hükümetten ayrıldık.

2003'lerden itibaren bu devlet yani işlerini yapamadı mı? Bir yatırımcı olacak girişimlerde bulunacak 11-12 yıl devlet inşaat ruhsatı ve sair veremeyecek. ÇED raporu çıkaramayacak. Bu mümkün mü sizce! Bütün uğraş, satacak devredecek bir imkân arar…"

"Elimde para alışverişi bulgusu yok ama…"

"şimdi para alışverişi aralarında oldu mu olmadı mı bilmem. Elimde böyle bir bulgu yok… Ama daha dün 'benim elimden alamazsınız' diyen adam 'vazgeçtim' diyorsa… Dediğim gibi bizim iptal gerekçelerimizden biri, bunun devredilerek rant elde edileceği idi. Ve bu nedenle iptal ettik ve bir ara emri yaşandı ki şimdi de ara emri çekildi.

Devlet hoş görür rezerv konusunda yatırım yapılıyor mu diyerek ve bakar ki yapılmıyor iptal eder ve hemen ara emri…"

"Bu yerin Adalı gurubuna verilmesinde fayda var"

"Ülkede yatırıma ihtiyacımız ve uluslararası zincirler de ülkemize artık gelmeli" diyen Denktaş sözlerine şöyle son verdi; "Benim mahkemem devam ediyor şirketle. Ve sonuna kadar da gitmek isterim. Bu yerin Adalı gurubuna verilmesinde fayda var. Bir an önce yapsın ve bitirsin"

"Şehircilik Dairesi kapanmalı…"

DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş, Şehircilik Dairesi'nin sorun çıkaran bir daire olmaktan çıkması gerektiğini de sözlerine ekleyerek kapatılmasını ve yetkilerinin belediyelere verilmesi gerektiğini söyledi.

Denktaş "böyle bir daire olamaz! 'Kimin malını kime veriyorsunuz' zihniyetiyle hareket eden bu daire her yatırımcının da önünde en büyük sorundur" ifadelerini kullandı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.