Özgürgün'den CTP'ye Haziran'a kadar süre...

Kıbrıs Postası'na konuşan Özgürgün "Ben ve Sayın Talat hükümette değiliz. Kaldı ki Sayın Talat mecliste de değil. Bu açıdan zorlukları olan bir hükümet var. Ancak, biz hükümeti ve yaptıklarını gözetliyoruz. Biz hükümete, halka hizmeti geniş tabanlı bir hükümetle sunabiliriz, gerçeğinden hareketle girdik. Ama onu yapamayacağımızı gördüğümüz anda Parti Meclisini toplar gereğini yaparız" ifadelerini kullandı.

Sorunlarla ilgili acil davranılması gerektiğini kaydeden Özgürgün, hükümetin doğruları "erken şekilde sonuçlandırmakla" görevli olduğunun vurgulayarak Yasama Yılı sonuna kadar bir şey görmemeleri durumunda UBP'nin hükümete girme nedeninin ortadan kalkacağını söyledi.

"Haziran'dan sonra erken seçim gündeme gelir mi?" sorusuna karşılık Özgürgün, "Buna ben karar veremem, meclis verebilir. Parlamento yapısı değişik hükümet modellerine açıktır. Ama bir model denenmiştir, şu an da en güçlü model deneniyor. Bu model de olmazsa artık erken seçimdir" yanıtı verdi.

Röportaj: Levent Kutay

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs Postası'na hükümetle ilgili önemli açıklamalar yaptı, net mesajlar verdi.

Kıbrıs Postası'na konuşan Özgürgün "Ben ve Sayın Talat hükümette değiliz. Kaldı ki Sayın Talat mecliste de değil. Bu açıdan zorlukları olan bir hükümet var. Ancak, biz hükümeti ve yaptıklarını gözetliyoruz. Biz hükümete, halka hizmeti geniş tabanlı bir hükümetle sunabiliriz, gerçeğinden hareketle girdik. Ama onu yapamayacağımızı gördüğümüz anda Parti Meclisini toplar gereğini yaparız" ifadelerini kullandı.

Sorunlarla ilgili acil davranılması gerektiğini kaydeden Özgürgün, hükümetin doğruları "erken şekilde sonuçlandırmakla" görevli olduğunun vurgulayarak Yasama Yılı sonuna kadar bir şey görmemeleri durumunda UBP'nin hükümete girme nedeninin ortadan kalkacağını söyledi.

"Sadece biz değil, Rumlar da teşekkür etmeli"

Öncelikle su konusuna değinen Özgürgün, "herkes su meselesi dedi ama biz suyu hiç mesele olarak görmedik. Anavatan Türkiye'nin 1,5 milyar yatırım yaparak bu adaya verdiği bir hayat olarak görüyoruz. Çünkü su, insan için hayat demek.

Ada'da su ihtiyacı çoğalırken, Türkiye, kendisinin sahibi olmadığı bir adaya, bedelsiz olarak bu suyu getirmiştir. Buna sadece Kıbrıslı Türkler değil Kıbrıslı Rumlar da teşekkür etmelidir. Su olmadan yatırım olmaz, Turizm olmaz, her şey akamete uğrar" dedi.

"Hepsi detaydı…"

Özgürgün, " Ufak tefek tartışmalarla, suyu kim yönetecek, kim işletecek bunlar hep detaydı. Bunların bu kadar zaman almasının nedeni bir önceki hükümetin ciddi hatasıydı. Bu kadar zaman oyaladı. Bu hükümet de aslında, eski hükümete göre hızlı davrandı, ama yeni olmasına rağmen biraz da yavaş davrandı" diye konuştu

"PM'yi toplar gereğini yaparız…"

Hükümeti 5 bakanla eşit ortak olarak kurduklarını vurgulayan Özgürgün şöyle konuştu; "Ben genel başkan olarak dışarıdan ama biz parti olarak çok yakından takip ediyoruz, hükümetin doğruları yapmasını istiyoruz. Genel Başkan olarak da ben gözleyip takip ediyorum. Hükümete destek vermiş bir parti olarak, başbakan ve bakanların, bu ülkeye doğru hizmet vermelerini gözetiyoruz.

Bunu biraz kamuoyuna açıklayalım: Ben ve Sayın Talat hükümette değiliz. Kaldı ki Sayın Talat mecliste de değil. Bu açıdan zorlukları olan bir hükümet var. Ancak, biz hükümeti ve yaptıklarını gözetliyoruz. Biz bu hükümete, halkı memnun etmek için -halka hizmeti çok geniş tabanlı bir hükümetle sunabiliriz- gerçeğinden hareketle girdik, ama onu yapamayacağımızı gördüğümüz anda parti meclisini toplar gereğini yaparız. hiç de sıkıntımız yoktur. Dolayısıyla hükümet doğruları erken şekilde sonuçlandırmakla görevlidir. Bunun için kurduk. Ufak tefek işlerle uğraşmak için değil, , ülke menfaatleri ekonomik gelişme su Kıbrıs konusu, özel sektörün güçlendirilmesi, kamu ve belediyeler reformu gibi çok önemli yasal ve yapısal hizmetler için ortak olduk. Yoksa öyle ufak tefek işlerle 3-5 kişi istihdam edeceğiz, bir-iki müdür atayacağız. Böyle bir derdimiz yok. Bu açıdan hükümeti gözlüyorum. Sorunlarla ilgili acil davranmalı. Doğrudur su konusunda biraz geç kaldılar ama bu konuda gelinen noktadan memnunuz. Biraz gecikti. Olaylar da biraz özünden saptırdı. Toparlamak için çok uğraştık ama bunlar hükümetin görevidir biz de bir yere kadar destekleriz ama baktık da başbakan ve bakanlar gereğini yapmıyor oturur gereğini yaparız kimsenin kuşkusu olmasın…"

"Yasama yılı sonuna kadar bir şey görmezsek, hükümete girme nedenimizin ortadan kalktığını söyleyebilirim"

'Başkanım bir şeye canınız mı sıkıldı?' sorumuza gülümseyerek "mesajlarımız nettir" sözüyle yanıt veren Özgürgün, "Haziran'a kadar yasama yılı sonuçlanana kadar, önemli yasaların, özellikle kamu reformu, üniversitelerle, belediyelerle ilgili vatandaşlıkla ilgili yasaların yapılması gerekiyor.

Bununla birlikte su anlaşması, ekonomik mali protokol ve alt yapı projelerinin devamı, ekonominin rahatlatılması için hükümetin başbakanın, bakanlar kurulunun oturup, ekonominin önünü açacak yasaların kararını süratle almasını gözlüyoruz. Eğer yasama yılı sonuna kadar buralarda bir şey görmezsek, hükümete girme nedenimizin ortadan kalktığını söyleyebilirim" dedi.

"Bu model de olmazsa artık erken seçimdir"

Haziran'dan sonra erken seçim mi gündeme gelir sorusuna da Özgürgün, "Buna ben karar veremem, meclis karar verebilir. Parlamento yapısı değişik hükümet modellerine açıktır. Ama bir model denenmiştir, şu an da en güçlü model deneniyor. Bu model de olmazsa artık erken seçimdir" yanıtı verdi.

"Kabinede değişiklik düşünmüyorum"

Özgürgün, Kabine değişikliği düşünüyor usunuz? Sorusuna "Şu anda öyle bir düşüncem yoktur" sözüyle yanıt verirken, şunu da eklemeyi ihmal etmiyor: "Şu anda böyle bir düşüncem yok demek hiç olmayacağı anlamına gelmiyor".

Tek seçim bölgesi tartışmaları…

Tek seçim bölgesinin geçmesine UBP mi engel oluyor sorusu üzerine Özgürgün, " Böyle bir şey yok. Zaten tartışılan tek seçim bölgesi değil. Her seçmenin her bölgedeki adaya oy vermesidir. Yani milletvekili sayısı falan değişmiyor" dedi.

"Anastasiadis'in sözlerine göre anlaşma değil çatışma olur"

Kıbrıs konusunda gelinen noktada endişeli olduklarını belirten Özgürgün, Rum Lider Anastasiadis'in son sözlerine göre ortaya çıkacak bir anlaşma çıkacaksa buna kesinlikle Evet diyemeyeceklerini söyledi.

Özgürgün, " Sayın Anastasiadis'in sözlerine göre anlaşma değil çatışma olur" dedi

Anastasiadis'in Kıbrıslı Türkler için azınlık hakkı ortaya koyduğunu belirten Özgürgün, bu taleplere Cumhurbaşkanı'nın zaman zaman sessiz kaldığını ya da geç yanıt verdiğini söyledi.

Al-Ver değil; Ver-Ver…

Özgürgün, " UBP bu yanlışlara karşı daima sesini çıkarmaya devam edecektir. Anastasidis'in sözleri, Yerleşmiş BM parametrelerinin tersine bir teslim belgesidir. Al-Ver değil; Ver-Ver sonucunda teslim olmaktır" dedi.

Gelinen noktada ciddi bir tehlike olduğu uyarısı yapan Özgürgün, anlaşma olsun da ne isterse olsun diyenlerin bölgedeki savaş durumuna işaret etti; sosyal paylaşım sitelerindeki Suriye fotoğraflarına herkesin dikkatli bakmasını istedi.

"Dünyada kimse ekonomisi kötü diye sınırlarını teslim etmez" diyen Özgürgün, ekonomik sorunların aşılabileceğini, ancak güvenlik ve egemenlik kaybedildiği takdirde bunun telafisinin olmadığını vurguladı

Mevcut Toprak ve mülkiyet yaklaşımının Kuzey Kıbrıs'ı çökertebileceğini söyleyen Özgürgün, anlaşmanın ertesi günü Kuzey'e üniversiteler için gelecek öğrenciler ve turistlerin federal devletin inisiyatifine bırakılamayacağını söyledi.

"Kuzeyi de darmadağın edecek bir çözüm çatışma getirir"

Kuzey Kıbrıs'ı ayakta tutacak ekonomik önlemleri Cumhurbaşkanı'nın öncelikle ele alması gerektiğini kaydeden Genel Başkan Özgürgün, "Benim ekonomimi ayakta tutan üniversitelerdir, turizmdir. Bunların anlaşma sonrası akamete uğrayacağı ortadayken, ekonomiyi hiç düşünmeden, dış dünyada çözümün maliyeti için para ararken, elimizdekini de kaybedebilecek, ektiğin toprağın mülkiyet kurulunun inisiyatifine gireceği, oturduğunuz evi belirsizliğe bırakacağı bir ortam yaratılacak. Güneyi hiçbir şeyden etkilenmemiş bir bölge, kuzeyi de karmakarış darmadağın edecek bir çözüm çatışma getirir. Burada bunu yapanlar müsebbibi olur sonucuna da katlanır" dedi.