Erdoğan: "Güle güle gidin. Burgenstock tipi bir zirvede görüşmek üzere..."

Kıbrıs Postası - Rasıh Reşat

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışı için bulunduğu İstanbul'daki kinci gününde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile baş başa bir görüşme yaptı. Huber Köşkü'nde gerçekleşen ve 45 dakika süren görüşme sonrasında Kıbrıs Postası'na konuşan Cumhurbaşkanı Akıncı, "Buraya gelmişken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile içinde bulunduğumuz süreci yeniden bir değerlendirmenin yararlı olacağını düşündük, öyle de oldu" dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, 5'li konferans hedefi ile planlanan 7 liderler görüşme dizisi başlamadan Ankara'da kapsamlı değerlendirmeler yaptıklarını, bu görüşmelerin ilki gerçekleştikten sonra ise Erdoğan ile bir kez daha süreci konuştuklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye'nin Garantilerin konuşulacağı ve Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin son noktasını koyacak olan 5'li konferansa hazır olduğunu gördüğünü ifade ederken, Rum tarafının buna hazır olup olmadığı ile ilgili endişeli olduğunu ima ederek, "İnşallah Nikos bu fırsatı kaçırmaz ve bizim de kaçırmamıza neden olmaz" diye konuştu.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı İstanbul dönüşünde Ercan Havalimanı'nda yaptığı açıklamada Erdoğan ile yaptığı 45 dakikalık görüşmeyi değerlendirdi ve şunları söyledi: "Türkiye bir kez daha yılsonuna kadar Kıbrıs'ta çözüm hedefimize desteğini yineledi. Bu konuda sürece olan desteğini ve ilgisini sürdürüyor. Türkiye New York'ta 5'li bir konferansa da hazır olduğunu en yetkili ağızdan ifade etti. Pazartesi'den itibaren geriye kalan 6 toplantıda Anastasiadis ile BM gözetimindeki çalışmalarda ümit ederim ki mülkiyet, ekonomi, güç paylaşımı, AB gibi ayrılık konularını kapatalım.

Önümüzdeki süreci iyi değerlendirir ve Rum tarafı da imkansızı isteme yanlışına düşmezse makul bir çerçeve oluşur. Önümüzdeki 6 toplantı hayati önemde. 14 Eylül'de ortak açıklama yapabilecek noktaya gelelim ve gerek 3'lü toplantı, gerekse 5'li Burgenstock tipi bir toplantı yapılabileceğinin ışığını her iki halka da yakabilelim. Biz çözüme ulaşamazsak yeni nesiller farklı bir yol deneyecektir. Benim en büyük korkum da budur"