İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Candan: "Çözüm dinamiği sona ererse, KKTC için uluslararası alanda hiçbir kapı açılmaz"

Candan: "Çözüm dinamiği sona ererse, KKTC için uluslararası alanda hiçbir kapı açılmaz"

Kıbrıs meselesinde yaşanan 'Enosis krizi' sonucunda müzakerelere ara verilmesinin zaman kaybı olduğuna işaret eden Candan, Türk tarafının Cenevre'ye gidilmesi ve referandumun yapılması için zorlamada bulunması gerektiğini belirterek, KKTC için ancak bu şekilde ilerleme kaydedileceğini savundu.

Yayın Tarihi: 24/05/17 07:26
okuma süresi: 7 dak.
Candan: "Çözüm dinamiği sona ererse, KKTC için uluslararası alanda hiçbir kapı açılmaz"
A- A A+
Kıbrıs Postası – Cansu Yarışan

Kıbrıs meselesinde yaşanan 'Enosis krizi' sonucunda müzakerelere ara verilmesinin zaman kaybı olduğuna işaret eden Candan, Türk tarafının Cenevre'ye gidilmesi ve referandumun yapılması için zorlamada bulunması gerektiğini belirterek, KKTC için ancak bu şekilde ilerleme kaydedileceğini savundu.

Olası bir referandumda Rumların 'hayır' demesi ile KKTC'de birtakım şeylerin değişebileceğini ancak müzakerelerin ve çözüm dinamiğinin sona ermesi durumunda KKTC için uluslararası alanda hiçbir kapının açılmasının söz konusu olmayacağını ifade eden Candan, tüm bunların yanı sıra doğalgaz meselesinin de krize dönüşme ihtimalinin yüksek olduğuna değindi.

Kanal T'de Damla Dabiş'in hazırlayıp sunduğu Günaydın Kıbrıs programına konuk olan CTP Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan, Kıbrıs meselesinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Kıbrıs'ta çözüm dinamiğinin çıkmaza girmesi ve çözüm umutlarının bitmesinin KKTC açısından olumsuz bir gelişme olacağına işaret eden Candan, Kıbrıs Türk tarafının Cenevre'ye gidilmesi ve referandum yapılması konularında ısrarcı olması gerektiğini ifade etti.

"ÖNÜMÜZDEKİ GÖRÜŞMELERDE ORTAK BİR YOL BULUNMASI İÇİN ÇALIŞILACAK"

CTP Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin, müzakerelerdeki açmazı aşmak hedefiyle çalıştığı formül taslağını Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'e göndereceğini belirtti. İki liderin de görüşmelerin ardından nasıl devam etmek istediklerine dair açıklamalarda bulunduklarını ifade eden Candan, "Liderlerin görüşleri arasında her iki tarafı da tatmin eden nasıl bir ortak formül bulunabilir, Cenevre'ye giderken her iki tarafı tatmin edecek ortak formül ne olabilir çalışması yapılacak" dedi.

Bir formül oluşturulduğu ve taraflara yazılı olarak gönderildiğinin açıklandığını belirten Candan, Anastasiadis'in gerçekleştirdiği ulusa sesleniş konuşmasında 'önce garanti ve toprak konularını bağlayalım, sonra geriye kalan başlıklara bakarız' şeklinde bir ifadesi olduğunu, Türk tarafının ise bir önkoşul istemediği şeklinde bir görüşü bulunduğunu açıkladı ve sözlerine şöyle devam etti:

"3. Mont Pelerin'de birçok şey konuşulmuştu. Garantiler ve güvenlik meselesi de konuşulmuştu, hiç konuşulmamış bir konu değildi. Türk tarafı ise herhangi bir önkoşula bağlanmadan tüm konuları paralel bir şekilde ele alacağı bir görüşme istiyor. Önümüzdeki görüşmelerde ortak bir yol bulunması için çalışılacak"

"ANASTASİADİS'İN SEÇİME GİDERKEN KENDİSİNİ DAHA GÜÇLÜ BİR POZİSYONDA TUTMA ÇABASI OLABİLİR"

Anastasiadis'in açıklamalarını "sorumluluğun üzerine kalmasını önlemeye yönelik bir hamle ve bu çerçevede seçimlere gitme gibi bir niyet" olarak düşünenlerin varlığına da işaret eden Candan, son birkaç ay içinde Anastasiadis'in Kuzey'den çok, Güney'den tepki aldığını ve çözümü bırakıp seçimlere odaklandığı yönünde eleştirildiğini kaydederek, "Onların da ortaya koyduğu baskıyla böyle bir öneri gündeme getirdi. Gerçekleştirdiği ulusa sesleniş açıklamasında 'çok önemli bir öneri' algısı yaratıp, 'samimiyim' şeklinde bir çerçeveye oturttu. Bir çözüm olsa da olmasa da seçime giderken kendisini halkın önünde daha güçlü bir pozisyonda tutma çabası da olabilir" dedi.

"ÇÖZÜM DİNAMİĞİNİN SONA ERMESİ ÖNÜMÜZÜ AÇMAZ…"

Yaşanan 'Enosis krizi' sonucunda müzakerelere ara verilmesinin zaman kaybı olduğuna işaret eden Candan, Türk tarafının Cenevre'ye gidilmesi ve referandumun yapılması için zorlamada bulunması gerektiğini belirterek, KKTC için ancak bu şekilde ilerleme kaydedileceğini savundu. Olası bir referandumda Rumların 'hayır' demesi ile KKTC'de birtakım şeylerin değişebileceğini ancak müzakerelerin ve çözüm dinamiğinin sona ermesi durumunda KKTC için uluslararası alanda hiçbir kapının açılmasının söz konusu olmayacağını ifade eden Candan şöyle konuştu:

"Şimdiye kadar belki de yeni bir Cenevre'ye gidilmiş olacaktı. Olan oldu torba doldu; şimdi önümüze bakmak lazım. Keşke 'Enosis meselesi' olmasaydı, ancak oldu. Bazen akıl tatile çıkıyor ve Kıbrıs'ta böyle şeyler olabiliyor. Kesin olarak Cenevre'ye gidilecek diye bir şey yok, formül üzerinde anlaşılırsa gidilecek. Müzakerelerin sonra ermesi, bizim önümüzü açmaz. Türk tarafının yeni bir Cenevre'yi zorlaması gerekir. Çünkü referanduma gitmeden bugünkü mevcut yapıda pek bir değişiklik olmaz. Yine Rumlar tüm dünya kuruluşlarının üyesi olarak devam eder, biz de arkalarından koştururuz. Bunları yaşayarak gördük. Bir daha referanduma gidilirse ve yine Rumlar 'hayır' derler, o zaman ancak Kıbrıs'ın Kuzey'i ve izolasyonlar için birtakım şeyler değişebilir. Bu şekilde kalırsa ve bu şekilde devam ederse hayatımızda hiçbir değişiklik olmaz, hatta daha da kötüye gider. Çözüm ihtimalinin ortadan kalkması Kıbrıs Türk tarafına uluslararası toplum nezdinde olan ilgiyi de azaltır. Ne zaman ki çözüm dinamiği vardır; biz yurtdışında çok daha kolay birtakım kapıları açabiliyoruz. Ancak Enosis krizi gibi dönemlerde kimse kolay kolay bizim yüzümüze bakmıyor çünkü Avrupa ve dünya buradan iyi haber bekliyor"

"DOĞALGAZ MESELESİNİN DE BİR KRİZE DÖNÜŞME İHTİMALİ YÜKSEK"

Tüm bunların yanı sıra doğalgaz meselesinin de bir krize dönüşme ihtimalinin yüksek olduğuna değinen Candan, "Bir daha referanduma gidilirse ve Rumlar 'hayır' derlerse, belki bir adım daha ileriye gidilebilir. Uluslararası sitemden kopuk yaşamanın ülkemize getirdiği, ve yarattığı aksaklıklar var. Ülkede yasal olmayan birtakım işler var. Uluslararası sistemin, hukuk sisteminin, diplomasinin dışındasınız. Dolayısıyla böyle yerlerde birtakım olmaması gereken işler daha kolay olabilir. Bütün bunlarla daha fazla karşı karşıya kalmak zorunda kalırız. Türkiye'de yaşanan olaylar bizi kültürel, ekonomik, sosyolojik anlamda vuruyor. Hiçbir günahımız olmadan dövizde yaşanan yükselişten etkileniyoruz. Tamamen korumasız şekilde Türkiye'den gelecek her türkü dalgaya açık vaziyetteyiz" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.