İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

"Anastasiadis, Crans Montana sonrası seçim kampanyasında büyük sıkıntıya girdi"

"Anastasiadis, Crans Montana sonrası seçim kampanyasında büyük sıkıntıya girdi"

Güney Kıbrıs'taki nabzı tutuşuyla bilinen Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, Crans Montana sonrası Rum lider Nicos Anastasiadis'in Güney Kıbrıs'ta yaklaşan seçim ve kampanya döneminde büyük sıkıntı yaşayacağını söyledi.

Yayın Tarihi: 10/07/17 07:43
okuma süresi: 10 dak.
"Anastasiadis, Crans Montana sonrası seçim kampanyasında büyük sıkıntıya girdi"
A- A A+

Kıbrıs Postası - Vatan Mehmet

Güney Kıbrıs'taki nabzı tutuşuyla bilinen Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, Crans Montana sonrası Rum lider Nicos Anastasiadis'in Güney Kıbrıs'ta yaklaşan seçim ve kampanya döneminde büyük sıkıntı yaşayacağını söyledi.

"Anastasiadis bu seçime çok zor koşullarda gidecek. İşi zor hem de çok zor" diyen Niyazi Kızılyürek, Rum liderin kamuoyu yoklamalarında yüzde 70 oranında hayır çıkan özellikle dönüşümlü başkanlığı masaya bir şekilde getirmek zorunda kaldığı için topa tutulacağını, seçim kampanyasında da büyük sıkıntı yaşayacağını ifade etti.

Kıbrıs Postası'na konuşan Kızılyürek, Güney Kıbrıs'ta ret cephesinin bu anlamda daha da güçlendiğini, şimdi Anastasiadis'e 'bak gördün mü, söylemiştik Türkler uzlaşmazdır, biz sana söylemiştik, her şeyi verdiniz' şeklindeki sade ve basitleştirilmiş argümanla kampanyalarına başlamak üzere olduklarını kaydetti.

Görüş ayrılıklarını çözmekle sorunun çözülmediğini ayrıca Türkiye'nin nereye konumlanacağı meselesi olduğuna dikkat çeken Kızılyürek, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın "Genç kuşaklara başarılar dilerim ama bizden önceki nesiller Kıbrıs'ı bu hale getirdiler, biz bunu düzeltemeye, toparlamaya çalıştık, bunu başaramadık. Temenni ederim bundan sonraki kuşaklar daha iyisini yapsınlar" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması ve federal Kıbrıs müzakerelerinin bittiğine işaret eden açıklamaları hakkında ise "Eğer buna gerçekten inanıyorsa Akıncı'nın yapacağı en doğru şey istifadır" dedi ve 1968'de Rum halkına 'ENOSİS olmuyor, üzgünüm' diyen Başpiskopos Makarios'un yeni politika ile seçime gittiğini hatırlattı.

Güney Kıbrıs'taki nabzı tutuşuyla bilinen Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, Crans Montana sonrası Rum lider Nicos Anastasiadis'in Güney Kıbrıs'ta yaklaşan seçim ve kampanya döneminde büyük sıkıntı yaşayacağını söyledi.

"Anastasiadis bu seçime çok zor koşullarda gidecek. İşi zor hem de çok zor" diyen Niyazi Kızılyürek, Rum liderin kamuoyu yoklamalarında yüzde 70 oranında hayır çıkan özellikle dönüşümlü başkanlığı masaya bir şekilde getirmek zorunda kaldığı için topa tutulacağını, seçim kampanyasında da büyük sıkıntı yaşayacağını ifade etti.

Kıbrıs Postası'na konuşan Kızılyürek, Güney Kıbrıs'ta ret cephesinin bu anlamda daha da güçlendiğini, şimdi Anastasiadis'e 'bak gördün mü, söylemiştik Türkler uzlaşmazdır, biz sana söylemiştik, her şeyi verdiniz' şeklindeki sade ve basitleştirilmiş argümanla kampanyalarına başlamak üzere olduklarını kaydetti.

Görüş ayrılıklarını çözmekle sorunun çözülmediğini ayrıca Türkiye'nin nereye konumlanacağı meselesi olduğuna dikkat çeken Kızılyürek, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın "Genç kuşaklara başarılar dilerim ama bizden önceki nesiller Kıbrıs'ı bu hale getirdiler, biz bunu düzeltemeye, toparlamaya çalıştık, bunu başaramadık. Özeti bu. Temenni ederim bundan sonraki kuşaklar daha iyisini yapsınlar" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması ve federal Kıbrıs müzakerelerinin bittiğine işaret eden açıklamaları hakkında ise "Eğer buna gerçekten inanıyorsa Sayın Akıncı'nın yapacağı en doğru şey istifa etmektir" dedi ve 1968'de Rum halkına 'ENOSİS olmuyor üzgünüm' diyen Başpiskopos Makarios'un yeni politika ile seçime gittiğini hatırlattı.

"BU PASLANMIŞ KAPIYI AÇMAK İÇİN KULLANACAĞIMIZ KİLİT, TÜRKİYE'NİN RESMİN İÇİNDEKİ YERİNİ BULMAKTIR"

Kzılyürek, şöyle konuştu: "Bir Kıbrıs zirvesi daha sonuçsuz bitti. Bu tür şeylere alıştı Kıbrıslılar ama perde arkasına bakmak lazım. Öncelikle liderlerin kat ettikleri mesafe hiç de küçümsenecek bir mesafe değildi. Şöyle söyleyelim; 2008 yılında beri Hristofyas-Talat'ın başlattığı Anastasiadis-Akıncı'nın devam ettirdiği süreçte ilk defa tarihte müzakereci liderler büyük oranda görüş birliklerine vardılar. Böyle olduğu halde yine de sonuca ulaşamadık. O halde şu soruyu sormak lazım: Neden 'Yönetim ve Güç Paylaşımı'nda anlaşıldığı halde, ki Talat döneminde de Dönüşümlü Başkanlık çapraz oy anlaşılmıştı hatta 'Toprak'ta bu kadar ilerleme olduktan sonra nerede takılıyoruz? Federal çözümle beraber Türkiye'yi nereye yerleştireceğimiz sorunu var. Görüş ayrılıklarını çözmekle sorun çözülmüyor ayrıca Türkiye'nin nereye konumlanacağı meselesi var. Ki bu, 6. başlık 'Garanti ve Güvenlik' konusunda kendisini göstermiştir.

Özellikle o başlık altındaki açmazlardan diğer başlıklar da kapatılamıyor. Her ne kadar Genel Sekreter Guterres 'Bir değil; birkaç sorun var' dedi ise de aslında diğer kapatılmayan başlıklar garantilerden kaynaklı sorunlar nedeniyle ileri götürülemiyor.

Sorun, Türkiye'yi resmin içinde nerede görmek istiyoruz. Kıbrıs Rum tarafının net bir şekilde ortaya koyduğu tez, 'federal devlet, garantörleri olan bir devlet olamaz' diyor. Dönüşümlü Başkanlık ve Kararlara Etkin Katılım gibi başlıkları da bu faktöre bağlayarak masaya koyuyor. Türki tarafı ise Türkiye'nin bir süre daha tek taraflı müdahale hakkını da içeren garantörlük statüsünün devamını istiyor.

Bilindiği gibi 15 sene sonra gözden geçirilmesi önerilmişti. Sorun tam da buradan kaynaklanıyor. Rum toplumunda değil Anastasiadis; herhangi bir lider, iki toplumlu iki bölgeli federal bir devlette, yani tarafların ayrı ayrı kendilerinin yönetecekleri polis gücünün olduğu yargı sistemlerini olduğu AB üyesi bir ülkede Türkiye'nin garantörlüğünün devamı istemez.

Diğer yandan, şöyle bir gerçeklik de vardır; Kıbrıslı Türkler, bir biçimde Türkiye'yi resmin içinde görmek istiyorlar. En büyük meydan okuma, Türkiye'yi resmin içinde nereye koyabiliriz ki Rum toplumu açısından kabul görsün ve Türk tarafı da rahat olsun. Eğer bunu garantörlükle sağlamaya çalışırsak hiçbir sonuç çıkmayacaktır. Defalarca da buna dikkat çekerek yazdım; Kıbrıs Rum tarafını biraz bilen bir insan bunu anlar. Bu paslanmış kapıyı açmak için kullanacağımız kilit budur: Türkiye'nin resmin içindeki yeri."

"ANASTASİADİS, BU SEÇİME ÇOK ZOR KOŞULLARDA GİDECEK; İŞİ ZOR, HEM DE ÇOK ZOR"

Crans Montana Zirvesi sonrası Anastasiadis'in nasıl bir duruma düştüğü ya da düşmek üzere olduğuna ilişkin Güney Kıbrıs'taki nabzı da değerlendiren Niyazi Kızılyürek, Rum liderin, kamuoyu yoklamalarında yüzde 70 hayır çıkan özellikle dönüşümlü başkanlığı masaya bir şekilde getirmek zorunda kaldığı için topa tutulacağını, seçim kampanyasında da büyük sıkıntı yaşayacağını ifade etti.

Kızılyürek, şöyle konuştu: "Anastasiadis bu seçime çok zor koşullarda gidecek çünkü dönüşümlü başkanlık ve Kıbrıslı Türklerin kararlara etkin katılımı gibi konuları nihayet masaya getirmiştir.

Özellikle dönüşümlü başkanlık, ki kamuoyu yoklamalarında yüzde yetmiş oranında Hayır çıkan bir meseleyi masaya getirmek zorunda kalmıştır. Bu noktada müthiş eleştiri alacaktır. Ret cephesi de bu argümanları kullanacaktır. Ayrıca şunu da ifade edeyim; Türk tarafı da Anastasiadis'in bu önerilerinin kıymetini de fazla bilmiş değildir çünkü bu durumda hem Anastasiadis zor duruma düşmüştür ve seçim yarışı kampanyasında çok zor duruma düşecektir. Bu anlamda İsviçre Crans Montana Zirvesi sonrası Anastasiadis'in işi zor hem de çok zor… Ret cephesi bu anlamda daha da güçlendi. Şimdi Anastasiadis'e 'bak gördün mü, söylemiştik Türkler uzlaşmazdır, biz sana söylemiştik, her şeyi verdiniz' şeklindeki sade ve basitleştirilmiş argümanla kampanyalarına başlıyorlar…"

"EĞER BUNA GERÇEKTEN İNANIYORSA, SAYIN AKINCI'NIN YAPACAĞI EN DOĞRU ŞEY İSTİFA ETMEKTİR"

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın, ''Genç kuşaklara başarılar dilerim ama bizden önceki nesiller Kıbrıs'ı bu hale getirdiler, biz bunu düzeltemeye, toparlamaya çalıştık, bunu başaramadık. Özeti bu. Temenni ederim bundan sonraki kuşaklar daha iyisini yapsınlar…" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması ve federal Kıbrıs müzakerelerinin bittiğine işaret eden açıklamaları hakkında ise Kızılyürek, şu değerlendirmeyi yaparak eleştirilerde bulundu: "Sayın Akıncı eğer buna gerçekten inanıyorsa, çok büyük bir hata yapar. Sadece hata yapmakla kalmaz eğer buna gerçekten inanıyorsa Sayın Akıncı'nın yapacağı en doğru şey istifa etmektir çünkü Sayın Akıncı, federal Kıbrıs'ı kurmak için yetki almış ve kampanyasını bunun üzerine kurmuştur. Sayın Akıncı, yeni siyaseti varsa bunu seçime götürmesi ve yetki alması gerekiyor. Bu konuda önemli bir örnek vermek de isterim: 1968'de Başpiskopos Makarios, ilk defa Kıbrıs Rum halkına sesleniyor ve diyor ki 'Evet ENOSİS istiyoruz ama maalesef olmuyor bu iş… O yüzden diyor biz bu bağımsızlığa sahip çıkmak zorundayız. Ve Makarios ertesi gün istifa ederek yeni politika ile seçime gidiyor ve yüzde 95'le geliyor… Bu, çok önemli bir örnek. Bu denli keskin bir siyaset değişikliği yaptığını zaman adını koyup halka gitmek gerekir. Şahsi görüşüm, federal devlet prensibi dışında çıkış yolu görmüyorum. Dilerim Akıncı buna kendisini inandırmaz."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.