İÇ HABERLER
okuma süresi: 15 dak.

"Bize bile adil olmayan bir yönetimden size adil olmasını beklemek hayal"

"Bize bile adil olmayan bir yönetimden size adil olmasını beklemek hayal"

"Kendi ülkesinin vatandaşlarına bile adil olamayan bir yönetimden Kıbrıslı Türklere adil olmasını beklemek hayal" diye konuşan 65 yaşındaki Kıbrıslı Rum iş adamı Zakarias Karipis, 2000 yılında Larnaka Limanı'nda, Bulgaristan'dan ithal ettiği mallarının arasında yüklü miktarda uyuşturucu gizlendiğini polise ihbar etmesinin ardından devlet eliyle organize bir şekilde cehenneme dönen ibret dolu hayat hikâyesini Kıbrıs Postası'na anlattı.

Yayın Tarihi: 24/07/17 09:06
okuma süresi: 15 dak.
"Bize bile adil olmayan bir yönetimden size adil olmasını beklemek hayal"
A- A A+

Kıbrıs Postası- Ulaş Barış

"Kendi ülkesinin vatandaşlarına bile adil olamayan bir yönetimden Kıbrıslı Türklere adil olmasını beklemek hayal" diye konuşan 65 yaşındaki Kıbrıslı Rum iş adamı Zakarias Karipis, 2000 yılında Larnaka Limanı'nda, Bulgaristan'dan ithal ettiği mallarının arasında yüklü miktarda uyuşturucu gizlendiğini polise ihbar etmesinin ardından devlet eliyle organize bir şekilde cehenneme dönen ibret dolu hayat hikâyesini Kıbrıs Postası'na anlattı.

Yaptığı uyuşturucu ihbarı sonucu kendisine madalya verilmesi gerekirken devletin yetkilileri tarafından korunmadığını, hatta Rum polisi içerisindeki uyuşturucu ticareti ile uğraştığını iddia ettiği kişilerle karşı karşıya bırakıldığını söyleyen Karipis, 2011 yılından itibaren ise bu baskıların arabasını yakmak, evini kurşunlamak gibi açık tehditlere döndüğünü belirtti.

Evine ateş etmek, arabasını yakmak için tutulan Bulgar vatandaşı kişinin kimliğini öğrendiğini ve işin başında Larnaka Polis Müdürü'nün olduğunu savunan Karipis, olayların örtbas edilmek istendiğini söyledi.

7 yaşındaki kızı Darina'yı yaklaşık 3 yıldır göremediğini belirten Karipis, yıllardır başta Rum lider Anastasiadis, eski Başsavcı Kleridis ve Rum Adalet Bakanı Nikolau olmak üzere çok sayıda yetkiliye mektup yazdığını, telefon ve yüz yüze görüşme yaptığını ancak sorunlarının çözüm bulmadığını söyledi.

Karipis, Rum medyasına da açık eleştirilerde bulunarak, çok sayıda medya kuruluşuna derdini anlattığını ancak söz konusu basın organlarının 'korkudan' kendisinin hikâyesine kulak asmadığını iddia etti.

65 yaşındaki iş adamı Karipis, yıllar süren mücadelesinde İngiltere Kraliçesi Elizabeth de dâhil olmak üzere Interpol ve Avrupa Parlamentosu'na da mektuplar gönderdiğini ifade etti.

Yaklaşık bir ay önce Kuzey Kıbrıs'a geldiğini belirten Karipis, Akıncı ile görüşmek için Selanik üzerinden Crans-Montana'ya gitti ve orada zirveyi izleyen Kıbrıs Postası'ndan Ulaş Barış ile de görüştü. Karipis, 10 gün boyunca Crans Montana'da arabada yattığını ancak Cumhurbaşkanı ile görüşmeye muvaffak olamadığını ve şimdi de KKTC'de yine arabasında yatarak Akıncı ile görüşmeyi beklediğini ifade etti.

? "Kimseden korkmuyorum, âdalet istiyorum"

? "Rum tarafında herkes polisten korkuyor. Kirli ilişki çok fazla"

''Kıbrıslı Türkler bize güvenmemeli çünkü biz kendi halkımızı korumaktan aciziz"

? "Bu uyuşturucu, Larnaka polisi tarafından adaya getirildi"

? "2011 yılından sonra tehditler fiiliyata dönüştü. Arabalarımı yaktılar, evimi Kalaşnikof'la taradılar"

Olayın dokunacağı yer, polisin bağlı olduğu hükümettir. O yüzden örtbas ediyorlar"

? "Güney'de tüm gazete ve televizyonlara gittim. Hiçbiri korkudan hikâyemle ilgilenemedi"

? "Anastasiadis'e mektup yazdım, Adalet Bakanı da, eski Başsavcı da konuyu biliyor ama ses çıkarmıyorlar.

? "Kuzey'e geldim ve Sayın Akıncı'dan yardım istiyorum"

? "Anastasiadis, Sayın Akıncı'ya 'Askerleri gönder' diyor. Bilakis daha çok asker gelsin çünkü sadece Kıbrıslı Türklerin değil; Kıbrıslı Rumların da bu odaklardan korunmaya ihtiyacı vardır"

65 yaşındaki Kıbrıslı Rum iş adamı Zakarias Karipis, Güney Kıbrıs'ta bulamadığı adaleti Kuzey Kıbrıs'ta arıyor. Kıbrıs Postası gazetesine konuşan Karipis, 2000 yılında Larnaka Limanı'nda, Bulgaristan'dan ithal ettiği mallarının arasına yüklü miktarda uyuşturucu yerleştirildiği haberini polise kendi ihbar etmesinin ardından hayatının cehenneme döndüğünü anlattı.

O dönemde yaptığı ihbar sonucu kendisine madalya verilmesi gerekilirken devletin yetkilileri tarafından korunmadığı ve yalnız bırakıldığını söyleyen Karipis, 2011 yılından itibaren ise bu baskıların arabasını yakmak, evini kurşunlamak gibi açık tehditlere döndüğünü belirtti. Söz konusu saldırıların Rum polisi tarafından gerçekleştirildiğini iddia eden Karipis, Rum polisinin içinde uyuşturucu tacirliği yapanların bulunduğunu ve bu yüzden de Rum yönetiminin olayı örtbas etmek için kendisini kurban ettiğini ifade etti.

7 yaşındaki kızı Darina'yı yaklaşık 3 yıldır göremediğini belirten Karipis yıllardır başta Rum lider Nikos Anastasiadis, eski Başsavcı Kostas Kleridis ve Rum Adalet Bakanı Ionas Nikolau olmak üzere çok sayıda yetkiliye mektup yazdığı, telefon ve yüz yüze görüşme yaptığını ancak sorunlarının çözüm bulmadığını söyledi.

Karipis, kendisine kızının Rusya'da olduğunun söylendiğini ancak bunun doğru olmadığını bildiğini belirterek, tek istediğinin kızını geri almak ve adaletin doğru tecelli etmesini sağlamak olduğunu belirtti.

Karipis, Rum medyasına da açık eleştirilerde bulunarak, çok sayıda medya kuruluşuna derdini anlattığını ancak söz konusu basın organlarının 'korkudan' hikayesine kulak asmadığını iddia etti.

65 yaşındaki iş adamı Karipis, yıllar süren mücadelesinde İngiltere Kraliçesi Elizabeth de dahil olmak üzere, Interpol ve Avrupa Parlamentosu'na da mektuplar gönderdiğini açıklayarak çok sayıda girişimi olduğunu belirtti ve son çare olarak KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'dan yardım istemek için yaklaşık bir ay önce Kuzey'e geldiğini belirtti.

Karipis, Akıncı ile görüşmek için arkasından Selanik üzerinden Crans-Montana'ya gittiğini de söyleyerek, zirvenin yapıldığı kasabada 10 gün boyunca arabada yattığını ancak Cumhurbaşkanı ile görüşmeye muvaffak olamadığını ifade etti.

Zirve sonrası yine araba ile KKTC'ye dönen Karipis, Cumhurbaşkanı Akıncı ile görüşmek istediğini belirterek, "kendi ülkesinin vatandaşlarına bile adil olamayan bir yönetimden Kıbrıslı Türklere de adil olmasını beklemenin hayal olduğunu" da söyledi.

Karipis, "Anastasiadis, Sayın Akıncı'dan 'Bir tane Türk askeri kalmasın' diye isteklerde bulunmaktadır. Ben buna karşıyım. Bence daha çok Türk askerine ihtiyacımız vardır. Rum hükümeti kendi vatandaşlarını bile korunmaktan acizken, Kıbrıslı Türkleri nasıl koruyacak?" şeklinde konuştu.

"BU UYUŞTURUCU, POLİS TARAFINDAN ADAYA GETİRİLDİ"

65 yaşındaki Rum iş adamının Kıbrıs Postası'na yaptığı açıklamalar şöyle: "2000 yılında Bulgaristan'dan inşaat malzemeleri getirdim. Ben aileden gelme inşaatçıyım. İşlerim o zamanlar çok iyiydi. Oldukça varlıklı idim. Bir gün yardım ettiğim birisi bana gelip gelen mallarım arasında çok miktarda uyuşturucu olduğunu ihbar etti. Konuyu hemen Larnaka polisine bildirdim. Bu sayede uyuşturucu, baskınla ele geçirildi. Ben madalya beklerken, o günden itibaren baskılar başladı. Yıllarca bu baskılara maruz kalarak yaşadım. Ailem etkilendi, çocuklarım benden uzaklaştı. 2011 yılında ise bu baskılar açıkça tehdide dönüştü çünkü bu uyuşturucu polis tarafından adaya getirildi. Larnaka'da faaliyet gösteren bu şebeke Rum hükümeti tarafından korunuyor. Bu onları da suç ortağı yapıyor."

"PEŞİMİ YUNANİSTAN'DA DA BIRAKMADILAR"

Polisin kendisini takip ettiğini iddia eden Rum işadamı sözlerini şöyle sürdürdü; "Ben bu konudan eminim. 2011 yılından sonra polis yüzündeki maskeyi çıkardı ve arkama adamlar takarak beni her yerde takip etti. Bu dönemde lüks arabalarımı yaktılar, evime Kalaşnikof'la ateş açtılar. Evime girip paralarımı, altınlarımı çaldılar. Bu baskılar yüzünden Yunanistan'a gittim. Orada da evim var ancak peşimi orada da bırakmadılar. Her yerde peşimde oldular."

"MEDYA, RUM HÜKÜMET VE POLİSİNDEN KORKUYOR"

Rum iş adamı Karipis, Rum medyasının kendisine lakayt kaldığını da iddia ederek "Bütün gazetelere ve televizyonlara gittim ancak hiçbiri korkudan hikayeme inanmadı, ilgilenmedi. Çünkü korkuyorlar. Polisten ve Rum hükümetinden korkuyorlar. Bu yüzden hikayemi duymamanız normal. Yazamadılar, çünkü polisten ve onun hükümetteki uzantılarından korkuyorlar" diye konuştu.

"INTERPOL'E MEKTUP YAZDIM, BANA KIZIMIN RUSYA'DA OLDUĞUNU SÖYLEDİLER AMA…"

7 yaşınızdaki kızınızın kendisinden koparılması hakkında ise Karipis şöyle dedi: "İkinci evliliğimi bir Rus bayanla yaptım ancak bana yöneltilen tehditler ve baskılar onu yıldırdı. 2014 yılında beni terk etti. Kızımı da aldı. Ben kızımı görmek için elimden geleni yaptım. Onların Larnaka'da olduğunu biliyorum ancak oldukları yere yaklaşamıyorum. Interpol'e mektup yazdım bana kızımın Rusya'da olduğunu söylediler ancak ben inanmıyorum."

"RUM HÜKÜMETİ ÖRTBAS ETMEK İSTİYOR YILMAYACAĞIM"

"Bu resmi bilgiye inanmadım Çünkü bana hep yalan söylendi. Bakınız geçen yıl Anastasiadis'e mektup yazdım, durumu anlattım. Bana 1 ay sonra cevap verdi, 'sorununu biliyorum, ilgileneceğim' dedi. Üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen hiçbir şey yapılmadı. Rum Adalet Bakanı da benim hikayemi biliyor, Eski Başsavcı da biliyor. Ancak dediğim gibi Rum Hükümeti bu konuyu ört bas etmek istemektedir. Ben ise yılmıyorum."

"İÇ HUKUKU TÜKETMEM MÜMKÜN DEĞİL"

"Üç kez Strasburg'a gittim. Orasını Larnaka kadar iyi bilir hale geldim. Mahkemeye de gittim bana 'Kendi iç hukukunu tüketmen lazım' dediler. İyi de bizim hukukta beni dinleyen yok, nasıl tüketeyim? Orada da çare bulamadım."

"KRALİÇE ELİZABETH'E DE MEKTUP YAZDIM"

Kraliçe Elizabeth'e de mektup yazdığını anlatan Rum iş adamı "Cevap olarak 'Mektubunuz alındı' notu geldi. Ben Kraliçe'ye Kıbrıs Cumhuriyeti'nin boğazına kadar pis işlere battığını yazdım. Ona bunu bildirdim. Aynı şeyi Interpol'e de bildirdim ama sonuç alamadım" dedi.

"SON ÇARE OLARAK KUZEY'E GELDİM, ARABADA YATIYORUM"

65 yaşındaki Kıbrıslı Rum iş adamı Zakarias Karipis, son çare olarak Kuzey'e geldiğini, "Kuzey'e geldim ve Sayın Akıncı'dan yardım istiyorum. Bu mülakat sayesinde kendisi ile görüşmek istediğimi yinelemek istiyorum. Bir ay önce Kuzey'e geçtim, arabamda yatıyorum" sözleriyle dile getirdi.

Crans Montana zirvesine araba ile gittiğini de sözlerine ekleyen Rum iş adamı, "Aslında fırsatını bulabilseydim Sayın Akıncı ile gitmek isterdim ancak bulamadım. Böylece önce Selanik'e ardından da araba ile Crans Montana'ya gittim. Sizinle de ilk orada temas ettim. 10 gün arabada yattım. Akıncı ile görüşemedim ama Rum Sözcü Yardımcısı Victoras Papadapulos ile ayaküstü görüştüm. Bana sorunlarımı çözeceklerini söyledi ama inanmıyorum. Çözemezler… Araba ile geri döndüm. Türkiye'de Taşucu'na geldim. Orada param bittiği için bana restoranlarını açan, yemek veren insanlar tanıdım. Çok iyi insanlar. Sonra arabalı gemi ile Kuzey'e geldim" şeklinde konuştu.

"BİLAKİS DAHA ÇOK ASKER GELSİN ÇÜNKÜ SADECE KIBRISLI TÜRKLERİN DEĞİL; KIBRISLI RUMLARIN DA BU ODAKLARDAN KORUNMAYA İHTİYACI VAR"

Kuzey'de Cumhurbaşkanı Akıncı ile görüşmek, ondan yardım istemek için bulunduğunu belirten Rum iş adamı şöyle dedi; "Sayın Akıncı'ya, muhatabı olan kişinin, yani Anastasiadis'in, daha kendi toplumunun güvenliğini sağlamaktan aciz olduğunu söylemek isterim. Kendi toplumunu koruyamayan birisinden Kıbrıslı Türkleri korumasını beklemek saflık olur. Anastasiadis, Sayın Akıncı'ya 'Askerleri gönder' diyor. Ben buna son derece karşıyım. Bilakis daha çok asker gelsin çünkü sadece Kıbrıslı Türklerin değil; Kıbrıslı Rumların da bu odaklardan korunmaya ihtiyacı vardır."

"YAŞADIKLARIM DOĞRUDUR… KİMSEDEN KORKMUYORUM… ADALET İSTİYORUM"

Kimseden korkmadığını dile getiren Rum iş adamı Zakarias Karipis, "Hiç kimseden korkmuyorum. 65 yaşındayım. Hayatımda kimseye tek bir yanlış yapmadım. Fakire fukaraya hep yardım ettim. Kimseyi incitmedim. Onun için korkmuyorum. Hikâyem doğrudur. Doğru konuşan birisi hiçbir şeyden korkmaz" dedi.

Rum yetkililerin kendisine yardımcı olmadığını defalarca girişimde bulunduğunu söyleyen Karipis, sözlerine şöyle devam etti; "Defalarca mektup yazdım. Defalarca görüştüm. Arabalarımı yaktılar, ailemi dağıttılar, arkama adam taktılar. Beni sürekli taciz ettiler. Ne zaman bunları yetkililere söylesem hep 'Bakacağız, ilgileneceğiz' dediler ama ilgilenmediler çünkü olayın dokunacağı yer hükümettir. Çünkü polisin bağlı olduğu yer orasıdır. Rum polisi içinde pis işler yapanlar vardır. Bunlara dokunmak istemediler. Beni kurban ettiler. Oğullarım benden uzaklaştı. Çok zengin varlıklı bir adamken iş yapamaz duruma düştüm. Adalet istiyorum."

"ELİMDEN ALINAN KIZIMI İSTİYORUM… OĞULLARIMI DA KORKUTTULAR"

İlk evliliğimden 5 çocuğu olduğunu, İki oğlunun kendisi ile görüşmediğini, diğer iki çocuğunun Amerika'da olduğunu, ikinci evliliğimden olan kızının ise elinden alındığını söyleyen Karipis, "Kızımı istiyorum" diye feryat etti.

Oğullarının da korkutulduğunu, bu nedenle kendisi ile görüşmediklerini söyleyen Karipis, "Onları da korkuttular. Çeşitli baskılar tehditler aramızı açtı. Şirketimi oğullarımın üzerine yaptım. Benim ailem her şeyimdir ancak aramız açıldı" dedi.

"RUM TARAFINDAKİ HALK BASKI ALTINDADIR, HERKES POLİSTEN KORKMAKTADIR. BİN TÜRLÜ KİRLİ İLİŞKİ VARDIR"

"Ben hayatımda kimseye yanlış yapmadım. Her zaman sözünün eri birisi oldum. Hayatımda ailemi her zaman en önde tutum ve korudum. Ama olan oldu bir kere" diyen Rum iş adamı Karipis, sözlerini şöyle tamamladı; "Ben ölene dek adaletin peşinde koşmaya kararlıyım. Kızımı geri almak için ne gerekiyorsa yapacağım. Rum tarafındaki halk baskı altındadır, herkes polisten korkmaktadır. Bin türlü kirli ilişki vardır, yolsuzluk, tehdit her şey vardır. Kıbrıslı Türklerin bize güvenmemesi lazımdır çünkü biz daha kendi halkımızı korumaktan aciziz. Ben adalet istiyorum. Hayatımı geri istiyorum. Kimseye bir yanlış yapmadım. Doğru olanı yaptım ve bunun için madalya verilmesi gerekilirken tek bulduğum kötülük oldu."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.