Tatar: "Kıbrıs Türk tarafı masaya yeniden oturacaksa bu süreç mutlaka kısa, ucu kapalı olmalı"

Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, " Kıbrıs Türk tarafı masaya yeniden oturacaksa bu sürecin mutlaka kısa, ucu kapalı, Avrupa Birliği çatısı altında iki ayrı devlet formülü dahil diğer formüllerin de masada olacağı bir süreç olması gerektiğini" belirtti.

Rum müzakereci Mavroyannis'in açıklamalarını yanıtlayan Ersin Tatar " eğer birleşilemiyorsa Kıbrıs'taki mevcut iki ayrı Devlet'in Avrupa Birliği çatısı altında buluşabilmesinin de ciddi bir seçenek olduğunu" vurguladı.

Tatar açıklamasında şunları kaydetti:

" Rum tarafı hala Crans Montana'da 2008'de başlayan sürecin bittiğini anlamak istemiyor. Rum liderliği Türk tarafının mevcut Rum anlayışı ve parametrelerle bir yere varılamayacağını vurguladığını da görmezden, bilmezden gelmek niyetindedir. Belli ki tek gayeleri hiç bir şey vermeden, sadece ve sadece bizleri 1974 öncesine götürebilmek amacıyla ortadan kalkmış olması gereken Gutterres Çerçevesi'nin garantilerle ilgili kısmını yeniden tartışmaya açmaktır. Niyetleri açıkça belirttikleri üzere Türk askerini tamamen adadan çıkarmak ve Kıbrıs Türk Halkı'nı Türkiye'nin tek yanlı müdahale hakkını da içeren garantisinden yoksun bırakmaktır.

Bunun için her türlü algı oyununa ve yalana başvuruyorlar. Oysa Türkiye'nin etki ve fiili garantisini içeren antlaşma Birleşmiş Milletler tarafından da onaylanan bir Uluslararası Antlaşmadır. Ve bu antlaşma sözde Kıbrıs Cumhuriyeti AB üyesi olurken muktesebat haline gelmiştir. Dolayısı ile Rum tarafının garantilerle ilgili söylemleri temelsiz, Kıbrıs Türkü'nün asla onay vermeyeceği hususlardır.

Mavroyannis'in söylediklerinden anlaşılmaktadır ki Rum liderliği eğer Rum seçimlerinden sonra Kıbrıs konusunda bazı girişimler yapılacaksa bunları uzatmak ve Kıbrıs Türk Halkı'nın mağduriyetini sürdürmek gayesi de gütmektedir.

Bu noktada bizlerin yapması gereken Rum tarafının bu oyunlarına artık dur demektir.

Başta Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı olmak üzere hepimize düşen başlıca görev Kıbrıs Türk Halkı'nı bir an önce izolasyon ve ambargolardan kurtaracak cesaretli adımları atmaktır. Herkes bilecektir ki, Kıbrıs Türk Halkı daha fazla Rum oyunlarına, aç gözlülüğüne kuzu, kuzu boyun eğmeyecektir.

Herkes bilecektir ki, Kıbrıs Türk Halk da en az Rum Halkı kadar egemendir, Kıbrıs'ın sahibidir, ve ekonomik, sosyal, siyasal , sportif tüm faaliyetlerde uluslararası alanda yerini alma hakkı vardır.

İnşallah seçimlerden sonra oluşacak yeni parlemto ve yeni hükümet gerek Kıbrıs konusu gerekse ekonomik sorunlarımıza çözümler getirmek için bir atılım içine girer ve Kıbrıs Türk Halkı bir an önce layık olduğu yerlere gelir".