21 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası AKM'de anıldı

21 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası, Atatürk Kültür Merkezi'nde törenle anıldı.

Törene Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Adem Huduti, 28. Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Talu, 39. Tümen Komutanı Tümgeneral Ömer Paç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Mehmet Daysal, 14. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Avni Angun, GKK Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Mehmet Soğancı, diğer yetkililer, kurum kuruluş temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

Tören, saygı marşı, İstiklal Marşı, Haydarpaşa Ticaret Lisesi (HTL) korosundan marşlar ile başladı. Törende sırasıyla Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Başkanı Vural Türkmen ile Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Ertan Ersan birer konuşma yaptı. Tören, HTL korosunun seslendirdiği "Oratoryo" ile sona erdi.

TÜRKMEN

Türkmen, törende yaptığı konuşmanın başında, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve mesai arkadaşlarını, "Kıbrıs müzakerelerinde masa başında iç ve dış baskılara karşı durarak görev yapmaya" çağırdı. "Şunu bilin ki hiç bir güç sizi savunduğunuz egemen KKTC yolundan çıkaramaz" diyen Türkmen, Cumhurbaşkanı'nın hayatını Kıbrıs Türk halkının egemenliğini kazanmasına, KKTC'nin varlığının idamesine adadığını söyledi.

Türkmen, Eroğlu'nun egemenlikten taviz vermemesini istedi ve arkasında olduklarını ifade etti.

Türkmen, konuşmasında, Milli Mücadele ve Şehitler Haftası'nın bir zaferin ilk adımlarının atıldığı bir hafta olduğunu belirterek, Kıbrıs Türkü'nün sayıca ve silahça kendisinden çok üstün bir düşmana karşı mücadele ederek zafer kazandığını söyledi.

Türkmen, şehitlere karşı görevlerini bir kez daha yerine getirmeye geldiklerini belirterek, yurdun her yanından şehit vermiş onlarca şehir ve köyün isimlerini saydı, şehitlerin nur içinde yatmasını diledi.

TMT ruhunun disipliniyle yetişmiş, halkın bağrından çıkmış mücahitlerin verdiği mücadele sayesinde bayrakların gururla dalgalandığını kaydeden Türkmen, bu insanların KKTC'nin tohumlarını ektiklerini vurguladı.

KKTC'nin tarihten silinmesi için komploların gittikçe arttığını ve bu yolla halkı hayatından bezgin bir duruma sokma çabalarının da sürdürüldüğünü kaydeden Türkmen, içten ve dıştan yapılan bu müdahalelere karşı çıkmanın herkesin görevi olduğunu söyledi.

1960'larda Kıbrıs Türkü'nün başına örülmek istenen çorabın AB desteğiyle, iç ve dış baskılarla halkın başına geçirilmeye çalışıldığını ifade eden Türkmen, bugün siyasi eşitlik dahil Kıbrıs Türkü'nün haklarının elinden alınmak istendiğini belirtti.

Bazı siyasi parti ve örgütlerin, Rumların emellerini bile bile Hristofyas ile görüşmeler yaparak sözde birlikte mücadele ve "Ortak Mutabakat" yönündeki açıklamaları şiddetle kınadığını kaydeden Türkmen, bu ortak mücadelenin Kıbrıs Türkü'ne karşı mı yapılacağını sordu.

Türkmen, siyasi liderlerin tek uluslu, tek halkı ve tek egemenlikli bir Kıbrıs Cumhuriyeti'ne yönelik görüşmeleri kenara iterek egemen KKTC'yi uluslararası alanda tanıtma yoluna gitmesini istedi.

Kıbrıs'ta gerçekten kalıcı çözümden yana olanların, Kıbrıs Türkü'nün varlığını tanıyarak ambargoları kaldırmaları, ekonomik büyümenin önünü açmaları gerektiğini ifade eden Türkmen, Cumhurbaşkanı'nın müzakerelerde Kıbrıs Türkü'nün haklarını onurlu bir şekilde koruyacağına söz verdiğini söyledi. Türkmen, "Bu sözünüzü tutacağınıza inancım tamdır" dedi.

Türkmen, 21 Aralık'ın Kıbrıs Türkü'nün bağımsız bir halk olma yolunda ve zafer dolu bir süreç için ilk adımı attığı gün olduğunu söyleyerek şehit ve gazileri andı.

ERTAN ERSAN

Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Ertan Ersan da, bugünün toprağı vatan yapanların önünde saygıyla eğilme, onları düşünme, ağlama ve ders çıkarma günü olduğunu söyledi.

48 yıl önce bugün Rumların Akritas Planı'nı uygulamaya koyduklarını anlatan Ersan, Rumların sonu hüsranla bitecek bir yolculuğa çıktıklarını kaydetti.

1960 anlaşmalarından ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra yaşananları ve Rum mezalimini anlatan Ersan, Rumların 1963'te gasp ettikleri Kıbrıs Cumhuriyeti'ni, bugüne kadar Kıbrıs Türkü'nün aleyhine kullandıklarını, bununla da kalmayıp kurdukları orduyu Kıbrıs Türkü'ne karşı acımasızca kullandıklarını kaydetti.

Rumların Enosis çabalarını ve Kıbrıs Türkü'nün verdiği varoluş mücadelesini anlatan Ersan, Makarios'un adayı Yunanistan'a bağlamak için "kutsal yemin" ettiğini anlattı.

Ersan, EOKA'nın dağıttığı ilk bildiride, "İlk önce İngilizleri adadan kovacağız daha sonra sıra Kıbrıs Türkü'ne gelecektir" denildiğini ifade etti.

1955-1958 tarihleri arasında yüzlerce Kıbrıslı Türk'ün öldürüldüğünü, binlercesinin de göç etmek zorunda bırakıldığını anlatan Ersan, EOKA'nın, sadece Kıbrıslı Türkleri değil, Enosis'i benimsemeyen 400 Rum'u da öldürdüğünü belirtti.

Kıbrıs Türkü'nün yaşadığı, baskı, mezalim ve katliamlara karşın, ,iman, inanç, birlik ve beraberlik dolu mücadelesiyle sonuca ulaştığını ifade eden Ersan, 7'den 70'e herkesin mücadeleye katıldığını kaydetti.

21 Aralık 1963'te, tüm Türkleri 24 saat içerisinde yok etmeyi öngören Akritas Planı'nın uygulamaya konulduğunu söyleyen Ersan, bu dönemde yapılan "Banyo Katliamı" başta katliamları saydı.

Kıbrıs Türkü'nün adada 11 yıl insanlık dışı bir kuşatma altında yaşadığını söyleyen Ersan, "Çoluk, çocuk demeden katlettiler" dedi.

Ersan, bunlara rağmen Kıbrıs Türkü'nün direnerek, Türklüğün onur ve namusunu çiğnetmediğini söyledi.

Kıbrıs Türkü'nün, annelerin, babaların, evlatların büyük bedeller ödediğini vurgulayan Ersan, Kıbrıs Türk halkının 1963-1974 arasında çok büyük acılar çektiğini, ancak mücadeleden asla vazgeçmediğini vurguladı.

Barış Harekatı'nda dahi, Türk askerinin önünden kaçan Rum sürülerinin dünyanın o güne kadar gördüğü en büyük katliamları gerçekleştirdiğini söyleyen Ersan, bugün Kıbrıs Türkü'nün kendi devletinde özgür ve başı dik yaşadığını vurguladı.

Ersan, çekilen zorluklar ve yaşanan acıları unutmadan ve unutturmadan, Kıbrıs'ta onurlu ve yaşanabilir bir çözüm için çaba göstermenin ise herkesin görevi olduğunu ifade etti.

Kıbrıs Rumu'nun 1963'ten 1974'e kadar insanlık suçu işlediğini, Türklere soykırım uyguladığını anlatan Ersan, gençlerin bugünlere nasıl geldiğini iyi öğrenmesini istedi.

Ersan, "Anavatana, Mehmetçiğe ve Mücahide şükran borcumuz var" dedi. Bayrağı bayrak, toprağı toprak yapanın şehitler olduğunu kaydeden Ersan, KKTC'nin tapusunun şehitlere ait olduğunu söyledi.

Şehitlerin rahat uyumasını isteyen Ersan, "Çabalarınız boşuna gitmemiştir. İki ayrı bölgede yan yana eşit haklara sahip olmak istiyoruz" dedi.

Ersan, Cumhurbaşkanı'na sürdürdüğü Kıbrıs müzakerelerinde tam desteklerini belirterek konuşmasını okuduğu şiirle sona erdirdi.

TAK