Ertuğruloğlu "Dere geçilirken at değiştirilmez"

Ertuğruloğlu'nun açıklaması şöyle,

"Herkesin malumu olduğu gibi Ulusal Birlik Partisi'nde bir dönem hakim olan zihniyete en ciddi tepki koyanlardanım. O dönemde kamuoyunun dikkatine getirdiğimiz en önemli rahatsızlığımız, UBP'deki temel sorunun Cumhurbaşkanı Sn. Derviş Eroğlu'nun başını çektiği tahakküm sorunuydu.

Biz bu sorunu 'hanedan sorunu' olarak adlandırdık. Demokratik siyasi rejimlerde bu şekilde bir parti işleyişi olamayacağını, UBP içerisinde saltanat sürüldüğünü, bunun adının da tek kelimeyle hanedanlık olduğunu savunduk.

Çok sert tartışmalar yaşadık. Ciddi polemiklere girdik. Ancak şunu hatırlatmakta fayda görüyorum ki biz en sert tartışmaların içerisindeyken bile UBP tabanına, kitlesine dönük en ufak bir tepkide bulunmadık. Sorunun hanedan zihniyetiyle olduğunu devamlı suretle dile getirdik. Ben ve arkadaşlarım UBP'nin her zaman daha ileri, daha demokratik, daha kurumsal olması için çalıştık, öneri ve eleştirilerimizi bu temelde yaptık. UBP'yi yıpratmak ya da altını oymak gibi bir hedefimiz asla olmadı.

Kurultay sürecinde gelinen noktada bu hassasiyeti göremiyorum.

YARIŞ, DEMOKRASİ VE HANEDANLIK ARASINDADIR

Ulusal Birlik Partisi zor bir sınavla karşı karşıyadır. UBP, demokrasi ve hanedanlık arasındaki bir yarışa sahne olmaktadır. Başbakanımız ve Genel Başkanımız Sn. İrsen Küçük'ün temsil ettiği istikrar, dirayet, kararlılık ve demokrasi değerleri ile Dr. Derviş Eroğlu'nun temsil ettiği hanedanlık, vesayet, basiretsizlik ve politikasızlık anlayışları yarışmaktadır.

Yeni bir UBP yaratmak ve bu yeniliklere tüm gücümüzle katkı koymak önceliklerimiz arasında olmalıdır. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan ekonomik pakete istikrar ve gelişim için sonuna kadar destek veriyor ve ülkede varılacak olan iyileştirme ile ekonomik kalkınmanın sonucunu görmek için sabırsızlanıyorum.

CUMHURBAŞKANININ MÜZAKERE YETKİSİ ANAYASANIN ÖZÜNE VE RUHUNA UYGUN OLARAK ARTIK TARTIŞMAYA AÇILMALADIR

Hükümetin atmış olduğu kararlı reform adımlarına katkı koymakta tereddüt edilmemeli. Gerek ülke gerekse UBP yeterince zaman kaybına uğramıştır. Artık, yeni UBP, yenilikler ve ülkenin gelecek planları konuşulmalı. Anayasa'nın 5'inci maddesinde yer alan yürütme konusu süratle ele alınmalıdır.

Cumhurbaşkanının Yürütmenin başı olarak yürütme yetkisi ve bu bağlamda müzakere yetkisi Anayasanın Özüne ve ruhuna uygun olarak artık tartışmaya açılmaladır. Uzun yıllar süren siyaset hayatımda en fazla bilgi, birikim ve tecrübeyi Dışişleri'nde elde etmiş bir siyasetçi olarak bugün Kıbrıs konusuyla ilgili müzakerelerin durma noktasına geldiğini görmemek mümkün değildir.

Müzakerelerin kilitlendiği bu noktada bunun sorumluları her iki tarafın görüşmecilerinin hantal yapısı ve basiretsizliğidir. Kıbrıs konusunda anlaşma sağlamak için yürütülen müzakereleri bu kilitlenmeden kurtarmanın ve sonuç alıcı bir aşamaya getirebilmenin yolu müzakere yetkilerinde saklıdır. KKTC modern dünyanın uygulama ve değişikliklerinden geri kalamaz.

Artık eski yöntem ve kurumlarla müzakereler sürdürülemez. KKTC yıllardır uluslararası platforrmda bir hukuk devleti olabilmenin mücadelesini verirken bu mücadele doğrultusunda doğal olan uluslararası hukuku ilgilindiren her hususta Dışişleri Bakanlığının yürütme erki içerisinde Cumhurbaşkanı kadar işlevsel ve yetkili olmasıdır.

DERE GEÇİLİRKEN AT DEĞİŞTİRİLMEZ

Dere geçilirken at değiştirilmez atasözü, içinden geçmekte olduğumuz zorlu sınavı çok iyi izah etmektedir. Bugün eğer ülkede istikrar hüküm sürüyorsa, bugün eğer Anavatan Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ülkedeki istikrar ortamına ve ekonomik büyümeye dikkat çekiyorsa, bugün eğer bu gelişme ortamını politikasız ve öngörüsüz, devlet ciddiyetinden uzak zihniyete teslim etmemek gerekiyorsa, sağduyusuna güvendiğim UBP delegeleri, Sn. İrsen Küçük'ü bir kez daha genel başkanlığa getireceklerdir. Tüm desteğimiz istikrardan yanadır.

UBP delegeleri sandık başına gittiklerinde istikrar ve Anavatan Türkiye ile işbirliği içinde atılan dev ekonomik hamlelere dikkat edeceklerine ve bu meyanda kararlarını sandığa yansıtacaklarına yürekten inanıyorum.